Yılmaz Vural: Dünyanın en önemli sisteminin içine ettik, siyasilerden rica ediyorum

Radyo Sputnik’te Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programının gündemi, Ülkü Ocakları eski Başkanı Sinan Ateş suikastı, İBB’ye kayyum tartışmaları, erken seçim gündemi, HDP’ye açılan kapatma davası ve Türk futbolunun oldu.

Enver Aysever’in Yolcu Yolunda Gerek programının konukları, İnsan Hakları Derneği (İHD) Onursal Başkanı Akın Birdal, CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Yeni Malatyaspor’un teknik direktörü Yılmaz Vural ve Emek Partisi (EMEP) yöneticisi Levent Tüzel oldu.

Kaboğlu, Erdoğan’ın ‘adaylık senaryolarını’ anlattı

CHP İstanbul Milletvekili ve Anayasa Hukukçusu İbrahim Kaboğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden adaylığını değerlendirdi. Kaboğlu, Anayasaya göre seçimlerin yenilenmesinin üç yolu olduğunu ve Erdoğan’ın bunlardan sadece birinde aday olabildiğini öne sürerek şöyle dedi:

“Sayın Erdoğan ikinci döneminde. Bunu vurgulayalım. Aday olursa üçüncü dönem için aday olacak. Üç yoldan sandık kurulabilir. Birincisi 18 Haziran’da öngörülen 5 yıllık süre, ikinci ve üçüncü ise erken seçim. Kendisi öne alabilir. Üçüncü yol ise TBMM kararı. Anayasa Madde 116 Fıkra 3’e göre ikinci dönem görev başında olan cumhurbaşkanı, üçüncü kez ancak TBMM’de 2/3 çoğunlukla seçimlerin erkene almasına karar verirse aday olabilir. Yani üç yol var. Seçim 18 Haziran’da yapılırsa aday olamıyor, kendisi seçimleri yenilerse aday olamıyor ama eğer Meclis’ten siyasal irade çoğunluk olarak ortaya çıkarsa o zaman Sayın Erdoğan da aday olabilir üçüncü kez”

Yılmaz Vural: Dünyanın en önemli sistemlerinin bile içine ettik

Bir diğer konuk ise Yeni Malatyaspor’un teknik direktörü Yılmaz Vural oldu.

Yılmaz Vural, son dönemlerde yaşanan hakem tartışmalarına değinerek, şöyle konuştu:

“Dünyanın en önemli sistemlerinin bile içine ettik. Sistem bu ‘ofsayt’ diyor, ‘ofsayt değil’ diye karar veriyor. Sistem ‘kafa attı’ diyor, hakem ‘hayır atmadı’ diyor. Orada 30 kameradan görüntü var, nasıl atılmadı? Türkiye’de bırakın futbolu, ki futbol hayatın oyunsallaşmış bir biçimi olarak görüyorum, doğru insan karakteri eğitemiyoruz maalesef. Dünyada ne kadar kabul görmüş bir sistem getirirseniz getirin, insan yapısını düzeltmediğimiz sürece bu hâle getiririz biz. VAR’ın bir kabahati yok. VAR size bir görüntü veriyor sadece. İngiliz, Alman buna çok kısa sürede karar veriyor. Bizde karar verene kadar 6 dakika geçiyor. Üstelik VAR konuşmalarını duyduk, saçma sapan bir şey. Allah Türkiye’yi yönetenlere kolaylık versin. Biz insanımızı eğitimli hâle getirmezsek… Türkiye’de insanlar hiçbir şey öğrenmesin diye eğitim veriyoruz. Öğrensin diye değil. Çünkü öğrenen insan sorgular, sorgulayan insan doğruyu seçer. Biz hiçbir şeyi sorgulamadan karar veriyoruz. O da Türk insanının en büyük eksiklerinden bir tanesi.”

Siyasilere seslendi: Lütfen herkes kendi mecrasına baksın

Futbol ve siyaset ilişkisine de değinen Vural, sözlerini şu ifadeler ile bitirdi:

“Biz sistemin çalışması adına yönetenler olarak katkı sunmuyoruz. Başarı için her şey mübahtır düşüncesiyle hareket ediyoruz. Futbol dışı olaylarla bunu başarmaya çalışıyorlar. Siyasilerimiz arasına bakın taraftarda onlar var. O oyunucuyu oraya götüren onlar, futbolun yönetilmesinde büyük katkısı onlar. Sıkıştığımız zaman onlara gidip kanun çıkarız diyoruz. 54 tane UEFA ülkesi var 53’ü sivil toplum örgütü, bizimkini devlet kurdu. Devlet amatör sporun içinde olur, profesyonel sporda ne işi var? Bakın takımların çoğu belediye takımı. Belediyeler el atmasa takımlar perişan durumda. Mecbur kılıyorlar belediyeleri bu işin içine girmesi için. Bizim siyasilerimizden bir ricamız var. Lütfen herkes kendi mecrasına baksın. Ama siyaset maalesef nerede oy var, orada oluyor.”

Akın Birdal’dan Sinan Ateş suikastı yorumu

İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, Sinan Ateş cinayetiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu. 'Avrupa’da düello olur. Karşılıklı bir hasmınızla sorununuz varsa, çarpışacaksanız düello yaparsınız. Ama bizde hep pusu kurulur. Pusuda suikastler yapılır, cinayetler işlenir’ diyen Birdal şöyle devam etti:

‘Tam da böyle bir seçim sürecinde elbette ki bu değerlendirmeye değer bir konu. Birçok şeyin de habercisi. Bana göre birincisi devlet tam bir hukuk devleti olmadığı için, şeffaf olmadığı için böyle bir yapı var. O nedenle böyle kavşak dönüşlerinde iktidar mücadeleleri çok hızlanır. Kendi içlerinde bir güç savaşı başlar. İkincisi de toplumsal ve siyasal muhalefete bir tehdit olarak da yorumlanabilir.”

Levent Tüzel: Sorun sadece HDP değil, seçim sürecine yönelik bir saldırı

EMEP Genel Yönetim Kurulu Üyesi Levent Tüzel ise HDP’ye açılan kapatma davası kapsamında Hazine yardımlarına bloke konulmasına dair konuştu. Tüzel, “Bütün katılan siyasi temsilciler HDP’ye şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da iktidardan dönük bu tür hukuk dışı müdahalelere karşı dayanışma içinde olacağını söyledi. Sorun sadece HDP sorunu değil, sadece bir siyasi partiye veya seçimlere müdahale sorunu değil; ülkenin nasıl bir rejimle yönetildiği ve seçim sürecinin nasıl yürüyeceğine dair ciddi endişeleri büyüten bir saldırı aslında. Bu tahmin ediliyordu” ifadelerini kullandı.