İskenderun’da ablasını kurtarmak isteyen genç: AKUT’çulara saldırıp zorla enkaza götürenler var

Hatay’ın İskenderun ilçesinde 23 yaşındaki ablası Umay enkaz altında olan Baran Can Kaya, “AKUT ekibine ablam için ihbar oluşturuyorum ama ekipler benim yanıma gelene kadar yolda bıçakla, silahla durdurup önce benim enkazıma bakacaksın diyerek durduruyorlarmış. Burada kaos var. AKUT ekiplerini polislerin yeterince koruyamadığını söylüyorlar” dedi.

Depremde yıkımı yaşayan Hatay’ın İskenderun ilçesinde 23 yaşındaki ablası Umay enkaz altında olan Baran Can Kaya, bölgedeki durumu Radyo Sputnik’te Atilla Güner’le Akşam Postası’na anlattı.

Baran Can Kaya’nın anlatımıyla İskenderun’da son durum:

“Ablam Umay (23) hala enkaz altında. Depremin 30’uncu saatinde İskenderun kriz merkezine kendi arabamla gittim, rica minnet AKUT ekipleri geldi. Daha önce başvuru yapmıştık o zaman ulaşamamıştık. Enkaza geç müdahale edildiği için hayatını kaybedenler de oldu. Ablamın bulunduğu binanın enkazında çalışan 15-20 kişilik AKUT ekibi var. AKUT ve AFAD ekiplerinin delici ve kesici ekipmanları az sayıda ve jeneratörlerinin benzini yok. AKUT ekipleri zaten gönüllüler, onlara malzeme ulaştıktan sonra onların yapamayacağı hiçbir şey yok. Benzine ve delici, kesici alete ihtiyaçları var."

'Tencerelerle moloz taşıyoruz'

"Ablam birinci katta oturuyordu, bina beş katlıydı. Bina tamamen çöktü. Enkazdan bir sürü canlı insan çıkardık ama halk olarak yetişemiyoruz, gücümüz yetmiyor. Kriz masasının koordinasyonunda sıkıntı var. AKUT ekipleri soğuktan titreseler de aç da kalsalar can siperane çalışmaya çalışıyorlar. Enkazdan çıkardığımız tencerelerle moloz taşıyoruz. Dün gece çok soğuktu, dolu yağıyordu ama enkazın başında bir ümit bekledik. Devletten ya da yerel belediyelerden hiç kimse yanımızda yoktu. Bu zamana kadar gıda desteği sağlanmadı. Nerede açık bir yer bulsak gıda ve su alıp geliyoruz. Hem AKUT’a hem kendimize hem de yanımızdaki insanlara vermek durumunda kalıyoruz. İnsanların gıdaya ihtiyaçları var. İskenderun’daki marketler yağmalanıyor. Bebek mamasını hiç kimse satmak için almaz. İnsanlar mecbur kalıyorlar. Gördüğüm bir hanımefendi 25-30 saattir bebek maması arıyordu."

'Her dakika bir komşumuzun ölüm haberi geliyor'

Hatay göründüğünden daha kötü her yer çökmüş durumda, her yıkıntı. Deprem bölgesi için ne rakam söyleniyorsa büyük ihtimalle 2-3 kat daha fazlası. İnsanlar ısınmak için araçlarında kalıyor. Benzin almaları lazım ama bankamatikler çalışmıyor. Kendi aracım takribi 25 saattir çalışır vaziyette. Telefonlarımızı araçlarda şarj ediyoruz. Elektrik yok, jeneratörlerin kurulması lazım. Enkaz altında hayatta olan insanlarla belki de bu yüzden iletişime geçemeyecek. Can ne siyaset tanır ne politika tanır. Burada 6 aylık bebekler vefat ediyor. Buraya gönderilen ne yardım olursa hepsine ihtiyaç duyuyoruz. Her dakika bir komşumuzun ölüm haberini alıyoruz. Depremin öldürmediği insanları soğuk ve zamansızlık öldürdü. İhtiyacımız olan şeyler; boyunluk, sağlık malzemeleri, delici ve kesici aletler, jeneratör, benzin ve vinç eksiğimiz var. Buradaki iş insanları jeneratör yolluyorlar ama yetersiz kalıyor. Ablamın enkazının olduğu Çay Mahallesi’nde vinç yok. AKUT ekibine ablam için ihbar oluşturuyorum ama ekipler benim yanıma gelene kadar yolda bıçakla, silahla durdurup önce benim enkazıma bakacaksın diyerek durduruyorlarmış. Bir dakikanın bile burada önemi çok büyük. Soğuktan hayatını kaybeden vatandaşlar var. Kimse böyle ölümleri hak etmiyor. Ablamın enkazdan çıkıp çıkmayacağı meçhul. Burada kaos var. AKUT ekiplerini polislerin yeterince koruyamadığını söylüyorlar. İnsanlar can havliyle AKUT’ ekiplerini yoldan çeviriyorlar.