SOL Parti adayı Taş: HÜDA PAR, Trabzon'da hem laik hem milliyetçi kesimlerin tepkisini çekti

SOL Parti adayı Taş, 14 Mayıs seçimleri öncesi Karadeniz’deki havayı ve sol hareketin bölgedeki etkisini anlattı. Taş, HÜDA PAR’ın varlığının Trabzon’da hem laik hem de milliyetçi kesimlerde tepkiyle karşılandığını söyledi.

Türkiye 14 Mayıs’a kilitlendi. Siyasi partiler ve cumhurbaşkanı adayları da kampanyalarını son sürat sürdürüyor. Seçimde kritik bölgelerden biri de Karadeniz. Kendisi de bir Rizeli olan SOL Parti Milletvekili adayı Alper Taş, Karadeniz’deki izlenimlerini Radyo Sputnik'te yayınlanan Enver Aysever ile Yolcu Yolunda Gerek programında anlattı.

'AKP Rize’de yine birinci parti olur ama 3-0 gibi bir skorla çıkması mümkün görünmüyor'

Bayram boyunca Rize’de olduğunu söyleyen Taş, AK Parti tabanında iktidara yönelik ciddi bir öfke olduğunu savundu. SOL Partili Taş, AK Parti’nin Rize’den yine birinci parti çıkacağını ancak 3 milletvekilini bu kez alamayacağını düşündüğünü söyledi:

“Bayram süresince Rize’deydim. Orada gözlemlerim, sohbetlerim oldu. Rize’yi yakından takip ediyorum. AKP’de büyük bir yorgunluk, davadan geri çekilme, rejime dönük çok ciddi öfkeler var. Ağzımıza alamayacağımız, terbiyemizin müsaade etmediği hakaretler duyduk. Sola yönelik çeşitli laflar ederdi Trabzonlular, Rizeliler. Son çalışmalarda gördük ki büyük bir sorgulama var AKP’ye ve Erdoğan’a dönük. Eskisi gibi bir tablo yok. Bir yorgunluk, inanmama hâli var. Erdoğan yine oradan birinci çıkar, AKP Rize’de yine birinci parti olur ama 3-0 gibi bir skorla çıkması mümkün gözükmüyor. 2-1 gibi bir sonuç çıkabilir. Bu da çok önemli. Genel tablo açısından da değerli bir sonuç çıkar. Onlar da bir değişimin Türkiye için iyi olacağını düşünüyor.”

‘HÜDA PAR’ın ideolojik hattı Trabzon’da hem laik hem milliyetçi kesimlerin tepkisini çekti’

Trabzon’da vatandaşlar ile stant kurmak isteyen HÜDA PAR’lılar arasında çıkan tartışmaya değinen Taş, Trabzon’un hem laik hem Türkçü damarı olduğunu söyleyerek “HÜDA PAR iki noktada da sert söylemler geliştiren bir parti” dedi:

“Trabzon’da hem laik hem de Türkçülük damarı var. HÜDA PAR iki noktada da sert söylemler geliştiren bir parti. Şeriat isteyen, özellikle kadınları toplumsal yaşamdan dışlayan bir parti. Trabzon’da bir meydanda Türklük kavramını sorgulayarak siyaset inşa eden partiye dönük, Trabzon’da milliyetçi bir tepki oluşması yeni değil. Buna benzer tepkiler daha önce de oldu. HÜDA PAR’ın dayandığı ideolojik hat Trabzon’da hem laik hem milliyetçi kesimleri bir tepkiye yöneltmiş gibi gözüküyor.”

Dark web, deep fake ve Cambridge Analytica

Evrensel gazetesi yazarı Ayşen Şahin, son günlerde gündeme gelen ‘Kılıçdaroğlu’yla ilgili kaset çıkacak’ iddialarını ve Kılıçdaroğlu’nun ‘dark web’ uyarısını değerlendirdi. Şahin, ABD seçimlerine müdahale için kullanıldığı iddia edilen ve Kılıçdaroğlu’nun da geçtiğimiz günlerde dile getirdiği Cambridge Analytica’nın nasıl çalıştığını, dark web’in ve deep fake’in ne olduğunu şöyle anlattı:

“Üzerinde konuşmamız gereken birkaç kavram var; dark web, deep fake ve Cambridge Analytica. Daha önce Trump’ın da kullandığı söylenen Cambridge Analytica olayı var. OCEAN modeli diye 5’li kişilik yapısı var. Facebook gibi sosyal medya platformları; 'Yaklaşık 10 hareketinize bakarsam sizi bir arkadaşınız kadar tanırım, 50 hareketinize bakarsam anneniz kadar tanırım, 150-200 hareketinize bakarsam sizi sizden iyi tanırım' diyor. Biz fark etmiyoruz ama aşağı doğru kaydırırken bazı görseller üzerinde diğerlerinden biraz daha fazla duruyoruz. Bunlar bizim bilinçaltımızı ortaya koyan hareketler. Sadece verileri almak değil aynı zamanda karakterimizi de tespit etmeleri söz konusu. Siz istediğiniz kadar açık fikirli olsanız da içinizde ince bir muhafazakar yön varsa bunu tespit edebiliyorlar.

Dark web ise Thor adlı tarayıcıyla girebildiğiniz ve illegal birtakım işlere ulaşabiliyorsunuz. Burada kredi kartı kullanılmıyor daha çok Bitcoin gibi kripto paralar kullanılıyor. Burada bizim bugünkü gündemimiz tabii veri. Bu veriler de dark web üzerinden satılıyor. Herhangi birinin ev adresinden T.C. kimlik numarasına, ne kadar borcu olduğuna kadar dark web’den satın alabilirsiniz. Bunu satan kişinin ise niye kullanacağınız hiç umurunda değil.

Deep fake dediğimiz ise görseli hareketlendirme. Sese konuşma yükleyip, o sesle konuşmayı sağlayabiliyorsunuz. Şu an cumhurbaşkanını alıp sosyalist manifestoyu anlattırabilirsiniz, Kılıçdaroğlu’na Yasin okutabilirsiniz. Deep fake buna imkan veren bir şey. Doğru bilgi, yanlış bilginin çok geriden peşinden geliyor. Yanlış bilgi yedi kat hızlı yayılıyor ve tekzibine ulaşamıyorsunuz. Yakalaması imkansız bir korelasyonla yayılıyor yalan bilgi. Daha önce cemaatçilerin yaptığı tapecilik bir sektördü, artık bu sektöre gerek yok. Deep fake ile istediğinizi yapabilirsiniz ve dark web’den bulacağınız OCEAN modeliyle sosyal medyadan manipülasyon yapmaya yönelik herhangi bir ajans üzerinden hedefleme yapabilirsiniz. Mesela hayvan hassasiyeti olan kesimlere, karşı siyasi partiden birinin hayvan tekmelerken görüntülerini gösterebilirsiniz. Bunların tekzip edilmesi, gerçek olmadığının ispat edilmesi kısa süre içinde mümkün değil. Uzun vadede de herkese ulaşılması pek mümkün değil. Beklenen tehlikeler bunlar aslında.”