Alemdar Sönmez: Türkiye otomotiv sektöründe dünya ile rekabet edebilecek düzeye geldi

Elektrikli araçların hayatımıza girmeye başlaması ile birlikte kapsamlı bir değerlendirme yapan İstanbul Fuarı Direktörü Sönmez, bu araçlara özel teknik servislerin de bulunması gerektiğine dair uyarılarda bulunurken, Türkiye’nin otomotiv sektöründe dünya ile rekabet halinde olabileceğine değindi.

Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programına Automechanika İstanbul Fuarı Direktörü Alemdar Sönmez konuk olarak otomotiv sektöründeki değişimlerden ve elektrikli araçların hayatımıza getireceği etkilerden bahsetti.

Sönmez, “Otomotiv sektöründe 15-20 yıldır bir dönüşüm söz konusu. Beklediğimizden çok daha hızlı gerçekleşen bu dönüşüm elektrikli otomobilleri yürüyen bilgisayar haline getirdi. Oyunun kuralları bütünüyle değiştiği için artık eskisi gibi düşünemeyiz” ifadelerini kullandı.

‘Sadece üretmek yetmez, rekabet edebilir pazar şartlarını da oluşturmak gerek'

Türkiye’nin otomotiv sektöründe elde ettiği kazanımlarla dünya ile rekabet edebileceğine vurgu yapan Sönmez, şu cümlelerle konuşmasına başladı:

“Burada bir yıkıcı dönüşümden bahsediyoruz. Türkiye otomotiv sektöründe bu yıkıcı dönüşüm içerisinde geldiği konum itibariyle dünya ile rekabet edebilecek düzeye geldi. Zaten kendi milli otomobilimizi de ürettik. Bunun haricinde mikromobilite diye tarif ettiğimiz farklı araçlar da üretilmeye başlandı. Fakat bu işi bütün boyutlarıyla değerlendirdiğimizde önemli bir nokta çıkıyor. Aracı sadece üretmek yetmiyor, aynı zamanda dünya ile rekabet edebilir pazar şartlarını da oluşturmak gerekiyor. Seri üretim kısmını da değerlendirmek gerekiyor.”

‘Elektrikli araçlara alışageldiğimiz tarzda müdahale etmemiz mümkün değil’

Elektrikli araçların üretiminden öte bu araçlara uygun teknik servislerin önemini anlatan Alemdar Sönmez, şu açıklamaları yaptı:

“Özellikle bu elektrikli araçların birer yürüyen bilgisayar olduğunu söylemiştik dolayısıyla bu araçlara alışageldiğimiz tarzda müdahale etmemiz mümkün değil. Elimizdeki bütün servisleri ve dağıtım kanallarını tekrar gözden geçirmemiz gerekiyor. Geleneksel araçlarda hata payları 10 birimse elektrikli araçlarda 1-2 birime düşebiliyor. Bizim öncelikle insan sermayemizi eğitip gerekli takviyeleri vererek geleceğin servislerini kurmamız gerekiyor.”

Elektrikli araçlar ve geleneksel araçlar arasındaki teknik müdahale kıyaslarına devam eden Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Elektrikli araçlarda çok fazla data olduğu için araçların içerisinde ve dışarısında birçok sensör ve elektrik donanım bulunuyor. Siz araca müdahale etmek istediğinizde donanıma zarar verebilme tehlikesiyle karşı karşıya geliyorsunuz. Örneğin arabanızı boyamak istediğinizde belki de bir sensörün görüşünü kapatarak arabanıza zarar vereceksiniz. Bu yüzden geleceğin servisleri bugünün servislerinden çok farklı olacak ve bu servis ağı zincirleri sadece elektrikli araçlara özel olacak.”