Ragga Oktay: Türkiye'ye rap'in gelmesinde önce Cartel'in, sonra da benim etkim var

Ragga Oktay, “Türkiye'ye rap'in gelmesinde önce Cartel'in sonra da Ragga Oktay'ın etkisi vardır. Reklam ve dizi dünyasındaki rap duvarının yıkılmasında öncü olduk. Cartel bana yol açtı, ben de arkadan gelenlere yol açtım" ifadelerini kullandı.

Yaptığı sıra dışı müzikler ve oynadığı reklam filmleriyle tanınan Ragga Oktay, Habertürk’e konuştu.

Türkiye, 1990'larda pop müziğin zirvede olduğu dönemde Hollandalı gurbetçi bir ailenin oğlu olan Oktay Yurtalan ile nam-ı diğer Ragga Oktay ile tanıştı. Galatasaray çağrısı ile Rotterdam'dan İstanbul'a gelen Ragga Oktay'ın futbol hayali gerçekleşmedi. Çünkü kaderi ona bambaşka bir yol çizmişti.

Hazır Türkiye'ye gelmişken İstanbul'u gezmek isteyen Yurtalan, o döneme kadar televizyonlarda gördüğü İMÇ'nin önünden geçerken yanında taşıdığı demoyu bir yapımcıya dinletir ve profesyonelleşmenin ilk adımını da burada atar. Rap ve reggae tarzı şarkılarını sıra dışı aksanıyla seslendiren Ragga Oktay asıl patlamasını ise 1998'de 'Çukuluta Kız' parçasıyla yaptı, pek çok ünlü markanın hem yüzü hem de sesi oldu.

'Cartel bana yol açtı, ben de arkadan gelenlere...'

Ünlü müzisyen, "Türkiye'ye rap'in gelmesinde önce Cartel'in sonra da Ragga Oktay'ın etkisi vardır. Reklam ve dizi dünyasındaki rap duvarının yıkılmasında öncü olduk. Cartel bana yol açtı, ben de arkadan gelenlere yol açtım" diye konuştu.

Ragga Oktay, Hollanda'dan Türkiye'ye geliş serüvenini şöyle anlattı:

“12 yaşımdan beri şarkı okuyup besteler yapardım. Şarkıları melodik rap olarak seslendirdim. Bir yandan da Hollanda'da futbol oynuyordum. Hollanda Milli Takımı'nın gençler takımı ile sahaya çıktığım bir maçta Galatasaray'ın scout'u beni izlemiş ve sonra İstanbul'a davet edildim. Ailemle birlikte İstanbul'a geldik fakat beğenilmedim. Çünkü seçmelerin yapıldığı saha Hollanda'daki gibi çim saha değildi. Toprak bir sahaydı. Hatta 'Bunu mu Hollanda’dan çağırdınız?' demişlerdi.

İstanbul'a ilk kez geldiğim için şehri gezmek istedim. Bir otobüse bindim, o da Unkapanı durağında durdu. İçimden 'Burası Türk filmlerindeki şarkıcı olunan yer' dedim. İçeriye gireyim mi acaba diye kararsızlık yaşadım. Yanımda demom vardı ama 'Ne yapacağız ki boşver' dedim, kendi kendime. Otobüs bir türlü duraktan kalkmadı. Otobüsün gitmesini beklerken, bir anda indim. İMÇ'nin girişindeki ilk şirket Ozan Video'ya gittim. Türkiye'nin en büyük dağıtımcılarından biriydi. Sahibi de Gürol Ersaraç'tı.

Bir şarkımı okudum, gülmekten öldüler! 'Rezil olduk' dedim. Gürol Ersaraç, Malatyalıydı benim de hemşehirisi olduğunu öğrenince daha da destek olmak istedi. 25 bin Mark verdi, '6 ayda Hollanda'da albümü yapıyorsun' dedi. 1996'da ilk profesyonel müzik maceram başladı. İlk albümüm 80 bin sattı, ben havalara uçuyorum ama Gürol Ağabey 'bu rakama ikinci albüm normalde yapılmaz' dedi ama kısa sürede o kadar çok tanındım ki ama tarzımla insanlar taklitlerimi yapmaya başlamıştı.

‘Kategori bulamadılar"

Gürol Ersaraç, 'Çukulata Kız' şarkısı için 6 kat fazla para harcadı, elinden her şeyi yaptı ve şarkı patladı. 'Çukulata Kız' bir yol açtı. Mesela İsmail YK da Ragga Oktay'ın tarzının bir çıkışıdır.

O dönem pop, arabesk ve fantezi müzik yükselişteydi. Kral TV Müzik Ödülleri'nde 'Çukulata Kız'a kategori bulamadılar.”

‘Tarkan beni sahneden indirmeye çalıştı’

Ragga Oktay, şöhret basamaklarını çıktığı ilk dönemde aynı sahneye paylaşacağı Tarkan ve korumalarıyla yaşadığı tartışmayı da anlattı:

“1997'de ilk albümü çıkardığım dönemde Hollanda'da Tarkan konser verecekti. Konserin ön sahnesine beni davet ettiler. Benim daha da tanınmam için iyi fırsattı. 20 yaşımdayım yaklaşık 25 bin kişi izlemeye gelmişti. Tam şarkı söylemeye başlayacağım sırada elektriklerde bir sorun oldu. Tarkan'ın talimatıyla korumaları tarafından nedensizce sahneden indirmeye çalıştılar. 'Üç tane şarkı okuyacağım zaten bırakın sonra ineceğim zaten' dedim.

Zaten izleyecilerin yüzde 95'i Tarkan için gelmiş. Ben indim sahneden tepkiler oldu. Sonra Tarkan sahneye çıktı ama konser gerçekleşmedi. Gereksiz bir gerginlik oldu ve iptal oldu. Yaşananlar hem Türkiye'de hem de Hollanda basınında gündem oldu. Tarkan üzerinden prim yaptığıma dair haberler çıktı. O dönemki prodüktörüm, "Helal olsun çok iyi reklam yaptın" dedi, şaşırdım. Öyle bir gayem yoktu, sonuçta organizatör beni çağırmıştı ve şarkılarımı söyleyip zaten inecektim. Olaydan sonra Tarkan 7 yıl konser vermedi.”

‘O şarkıyı Tarkan'a yazdım, aslında protest bir şarkıydı'

Ragga Oktay, bir telekomikasyon şarkısının reklamında kullanılan 'A-Um' şarkısını da aslında Tarkan'a yazdığını söyledi:

Konserde yaşananlar içime dert oldu. Beni küçümsemişlerdi. Aslında protest şarkıydı. Albüme koyacakken de reklam müziği oldu. Melodi hâlâ milyonlarca insanın aklında. Yıllar sonra Tarkan ile aynı markanın reklam yüzü olduk. Hatta Tarkan bir dönem benim olduğunu bilmediği bir şarkıyı almak istedi. Aramızın kötü olduğunu bildiği aranjörü 'Sonsuza Kadar' şarkımı dinletmiş o da beğenip almak istemiş. Beni aradı, 'Senin eserin olduğunu söylemeden istersen verelim' dedi. Ben de 'olmaz' yanıtını verdim. 'Benim olduğumu söyle şarkıyı verelim' dedim... Yaşananlara şimdi bakınca ise gülüyorum."