Almanya'da sığınmacıların zorunlu çalıştırılması önerisi

Rusya’nın askeri operasyonuyla birlikte Ukrayna’dan birçok mülteciyi ‘emekli maaşından çok daha yüksek aylık yardım sağlayarak’ kabul etmesine rağmen ekonomik krizin gölgesinde bu yükü taşımakta zorlandığını itiraf eden Almanya’da, sığınmacıların zorunlu çalıştırılması konuşuluyor.

Almanya Bölge Yönetimler Birliği, Ukrayna’dan gelenler de dahil olmak üzere ülkede istihdam edilebilir durumdaki tüm sığınmacıların zorunlu olarak çalışması gerektiğini söyledi.

Bölge Yönetimler Birliği Başkanı Reinhard Sager, yerel basına yaptığı açıklamada, devletten gelen mali desteğin koşulsuz olmaması gerektiğini savunurken, Federal hükümete Sığınmacılara Yardım Yasası'nın değiştirilmesi yönünde çağrı yaparak, “Almanya'da uzun süre yaşayan herkes çalışmak zorundadır. Toplumun beklediği şey bu ve birçok mültecinin de istediği şey bu. Gelecekte mültecilerin sadece hayır işlerinde çalışmalarına değil, özel şirketlerde çalışmalarına da izin verilmeli" ifadesini kullandı.

Sadece birkaç belediyenin sığınmacılardan hayır işlerinde yararlandığını belirten Sager, özellikle personel sıkıntısı yaşanan yerlerde sığınmacıları işçi olarak şirketlere sunulması gerektiğine işaret ederek, "Önemli olan işin toplum için katma değeri değil, gönderdiğiniz sinyaldir" dedi.

Sager, federal hükümete yönelik yaptığı çağrıda, ülkede istihdam edilebilir durumdaki tüm sığınmacıların zorunlu olarak çalışmasını istedi.

Almanya'da Ukrayna için ‘dayanışma vergisi’ önerisi

Rus gazını reddederek ülkeyi ekonomik resesyona sürükleyen Alman hükümeti, kucak açtığı Ukraynalı mültecilere ülkedeki emeklilerden daha fazla aylık mali yardım sağlayarak tepki toplamaya devam ederken, yakın zamanda yeni vergi önerisiyle de gündeme gelmişti.

Almanya’daki Ukraynalı mültecilerin, hükümetin verdiği aylık mali yardım sayesinde iş bulmakta aceleci davranmaması ve Alman toplumuna entegre olamaması, ülke halkıyla birlikte birçok politikacının tepkisini çekmeye başladı.

Alman Focus dergisinin baş muhabiri Ulrich Reitz, askerlik çağındaki Ukraynalıların ülkelerine geri gönderilmesinin Almanya'nın çıkarına olduğunu belirtirken, “Almanya ile entegrasyon kurslarının etkisiz olduğu ortaya çıktı. Ukraynalı mültecilerin yarısından fazlası dil sınavını asgari seviyede dahi geçemedi" diye konuştu.

Reitz, Almanya'da diğer ülkelere kıyasla daha az Ukraynalının çalıştığını, çünkü yardımlardan yararlandıklarını eklerken, Alman yetkililerin mültecilere yönelik politikalarını yeniden düşünmesi ve askerlik çağındaki erkekleri Ukrayna'ya geri göndermesi gerektiğini söyledi.

Krizdeki Alman hükümetinin Ekonomi Uzmanları Konseyi Başkanı Monika Schnitzer ise Ukrayna'ya yardım için Alman mükelleflere ek ‘dayanışma vergisi’ getirilmesini önerdi.

Aynı zamanda Münih Ludwig-Maximilian Üniversitesi Öğretim Üyesi olan Schnitzer, Rheinische Post gazetesine yaptığı açıklamada, "Özel olaylar özel tedbirler gerektirir. Ukrayna'ya askeri yardım için gelir vergisine ek dayanışma vergisi, olası bir yanıt olabilir" ifadesini kullandı.

Schnitzer, talep ettiği şeyin uygulanıp uygulanmayacağının "karmaşık olduğunu" bildiğini kaydetti.

Rusya-Ukrayna savaşının ‘özgürlükleri’ ile yakından ilişkili olduğunu savunan Schnitzer, "Şimdiden harekete geçmek, sonradan harekete geçmekten daha iyidir" değerlendirmesinde bulundu.

Alman hükümeti, bugüne kadar Ukrayna'ya yaklaşık 28 milyar euro değerinde para ve silah yardımında bulunurken, Rusya’ya karşı yaptırım politikası nedeniyle daha önce aldığı ucuz Rus gazını reddederek ülke sanayisinin geleceği konusunda soru işaretlerine yol açtı.

Almanya'da dayanışma vergisi, en son iki Almanya'nın birleşmesinden sonra doğu eyaletlerinin kalkınması için 1995 yılında getirilmişti.