“Milli Mücadele’nin ardından kurulan Cumhuriyetimizi gerçek yapan, onu kağıt üstünde göstermenin dışında aslında ne demek olduğunu anlatan insanların hikayelerini aktarmak gerektiğini düşündüm” diyen Özdemir, şöyle devam etti:
‘POLİTİK DEĞİŞİMLER DOĞRUDAN TOPLUMSAL DEĞİŞİMLERE YANSIYOR’
“Her şey çabuk ilerliyor hem de çok çabuk unutuyoruz. Hafızayla ilgili sorunumuz var. Türkiye’nin her zaman oldu ama sanki bu sorun daha da artıyor. Ben de daha vefalı olmak gerektiğini düşündüm. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu çok önemli bulduğum için ve o dönemde o kadar yokluklara rağmen başarılar göstermiş insanlarımızın hikayelerini gelecek nesillere ve bugünün yetişkinlerine hatırlatmak gerektiğini görev kabul ediyorum. Politik değişimler doğrudan toplumsal değişimlere yansıyor. Maalesef muasır medeniyet seviyesini hedefleyen Türkiye Cumhuriyeti yönünden saptı, saptırıldı. Kadınların rolleri, onlardan beklenenler değişti.
Bize kocamızın, babamızın, hakimlerin, siyasilerin ne yapıp ne yapmamamızı söyleme haklarının olmadığını önce kadınların hatırlayıp, buna göre kendi hayatlarını kurmaya çalışmaları gerekiyor. Bu ülkede bunun hala çok zor olduğunu biliyorum ama başka çaresi olmadığını da biliyorum. Kadınlar nasıl bir hayat istiyorlarsa bunu ancak kendileri yaratacaklar, kadınların böyle bir gücü de var. O güç geldiğinde ülkeye de dünyaya da mutluluk gelir”.