Ünlü şairlerimizden Hasan Hüseyin Korkmazgil, “Haziranda Ölmek Zor” şiiriyle bir haziran ayında kaybettiğimiz Orhan Kemal’le Nazım Hikmet’i büyük bir saygıyla anar.
Aslında Ocak da ölmenin zor olduğu aylardandır.
Uğur Mumcu, karlı bir ocak ayında katledildi. Yine Diyarbakır Emniyet Müdürü Gaffar Okkan ve Hrant Dink de terörün hedefi oldu. Mehmet Ali Birand, Toktamış Ateş, Ahmet Mete Işıkara, Lefter… Daha adını sayamadığımız nice değerimiz ocak ayında aramızdan ayrıldı.
21 Aralık ila 31 Ocak arasında zemheri olarak da bilinen yılın en soğuk kırk günü “erbain” olarak adlandırılıyor. Bu günleri aşarak Şubat ayını gören yaşlılar, ‘erbain çıkardım” diyor.
Peki, erbain çıkarmak nereden geliyor?
İslam Ansiklopedisi, erbain ve çile maddelerinde, Hz. Âdem’in çamuru, kırk gün yoğrulmuş bilgisini veriyor. Bu gibi nedenlerden dolayı tasavvufta kırk gün süren halvet uygulamasıyla kırk makam, kırk abdal veya kırklar gibi makamlar ortaya çıkmıştır diyor.
Kimi tarikatlarda “kırk” yerine Arapça “erbain” kelimesi kullanılıyor.
Tarihçi Prof. Dr. Mehmet Alkan, erbain çıkarmakla ilgili şu bilgeleri aktarıyor:
“Tarikat ehlinin kırk günlük ibadet ve perhizini ifade eder. Çile çıkarmak için kapandıkları hücrede kırk gün geçirirler.
Aleviler ‘erbain-i aşura’ya kısaca erbain derler. Arabi aylardan olan sefer ayının yirmisine rastlar ki İmam Hüseyin’in Kerbelâ’da şehadetinin kırkıncı gününe rastladığı için ‘eyyamı mahsusa’dan, yani özel günlerden sayılır.
Öte yandan hayat açısından da en zor kırk gündür. Zira eskiler için ölüm zamanıdır. Bu sürede sağ kalmayı ve Şubat’a ulaşmayı umarlar. Sağ kalanlar ‘erbain çıkarmış” olur. Kırk günlük süreyi geçtim, seneyi atlattım, diye düşünürler.”
Herkesin “erbain çıkarması” dileğiyle…