Kadir Has Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Sevda Alankuş, Zafer Arapkirli ile Seyr-i Sabah'a gazetelerin son dönemde kullandıkları dili değerlendirdi.
‘BARIŞ GAZETECİLİĞİ İŞTE BUDUR' DİYEBİLECEĞİNİZ HİÇBİR ŞEY YOKTU'
"Savaş gazeteciliğinin en önemli özelliği propaganda yönelimli olması" diyen Alankuş, "Haber kaynağı olarak kendisine siyasi elitleri, seçkinleri aldığında onlar barış isterlerse barış, onlar savaş isterlerse savaş biçiminde kuruluyor dil. Hiçbir mesafe kurulamıyor. Oysa barış gazeteciliğinden söz ediyorsak onlar halk yönelimlidir, sıradan insanın dertleriyle ilgilidir. Eğer siyasal seçkinleri alırsanız barış yanlısı olduğunuz gibi savaş yanlısı olursunuz. Ama diğer yandan Türkiye böyle bir dönemi yaşadı. Şimdinin tam aksine propaganda yönelimli olarak hükümet politikası olduğu için medya barıştan yana görünüyordu. Ama satır aralarını okuduğunuzda ‘barış gazeteciliği işte budur' diyebileceğiniz hiçbir şey de yoktu" ifadelerini kullandı.
‘GAZETECİNİN MAĞDURU DA ANLAMAYA ÇALIŞMASI GEREKİYOR'
Alankuş'a göre haber dilinin artık propaganda yönelimli olmaktan çıkması gerekiyor: "Kendisine haber kaynağı olarak seçkinleri değil sıradan insanları tercih ederek onların üzerine yoğunlaşması gerekiyor. Bir mesafeden haber yapması gerekiyor. Bu mesafeyi kurarken de mağdurdan yana olmaktan da korkmaması gerekiyor. Mağdur her zaman haklı değil ama mağduru da anlamaya çalışması gerekiyor."