CHP, Türkiye'nin dert bir yanında 16 Nisan referandumunun yıldönümünde farklı etkinlikler düzenledi. Etkinliklerin ana teması OHAL (olağanüstü hal) uygulamalarının eleştirilmesi yönünde oluştu. CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, yapılanları ve gidilmek istenen noktaları Seyr-i Sabah programında değerlendirdi:
"CHP olarak bizler 'OHAL değil, demokrasi istiyoruz' dedik, Türkiye bu sesi duydu. OHAL'in insanların herkesin yaşamını nasıl etkilediğini, nasıl mağduriyet yaşandığını anlattık. OHAL koşulları şimdiye kadar göründüğü gibi süresiz uzatılıyor. CHP olarak bizler ilk gününden itibaren buna karşıydık. Dün de gördüğünüz üzere OHAL koşullarında yaşamanın ve seçime gitmenin çok kolay olmadığını gördük, toplumun da bu sese ortak olduğunu gördük.
Sokaklar demokrasilerin, özgürlüklerin yaşandığı yerlerdir. Sokaklar barış ve kardeşliği getirmek için mücadele edilen alanlardır. Kavgayı saraydaki tek kişinin ağzından çıkan cümleler, kutuplaşmalar iftiralar düşmanlaşmalar çıkarır. Büyük oranda medya kuruluşları ele geçirildiği için bu karanlık günlerden kurtulmanın yollarını anlatıyoruz. Gerçeğin ne olduğu önemli.
(AK Parti Sözcüsü) Mahir Ünal, CHP'nin Marksist Leninist yapılarla bir arada olduğunu söyledi. Marksizm ne demek biliyor mu diye sormak lazım. CHP sosyal demokrat bir partidir. AKP'li bakanların dediklerini ciddiye bile almıyorum, söyledikleri kelimelerin anlamlarını bildiklerinden şüpheliyim.
Partinin politikası ve aldığı kararlar var. Geçen sene 16 Nisan'da niye sokağa çıkılmadı diye partiyi eleştirmek bugün yapacaklarımızı engelliyor. Ama bugün geç olmadı mı sorusu bugünün tartışma konusu değil. Geç olmadı. Geç olup olmadığına partinin siyasi dinamikleri karar verir. OHAL'in dayattığı gerçekler o kadar giderek artan bir mağduriyet ortaya çıkardı ki sonuç aldıracak eylemlerin tam zamanı oldu. Bugün bunu tartışmayı gereksiz buluyorum. Yerel seçimlerin önce olduğunu varsayarsak, yerel seçimler isimler üstünden konuşulmaya başlanmadan önce büyükşehir ve 39 ilçenin 2.5 aydır süren emek sonrası profil ve fotoğraflarını mahallelere özel çektik. İstanbul'a bütünsel bakışla bir profil çıkardık. Örneğin x ilçesinde şu profilde şu kişilere hitap eden bir aday halka yeniden verilmesinde önemli diyoruz. Bu bir mücadele ve inancı da gösteriyor. İsimleri tartışmadan profili ortaya koyarak uygunu arıyoruz. İstanbul'u alabilecek kişi üstünde çalıştığımız için aday olacak kişi neden aday olduğunu bilecek ve biz adaylarımızı sonuna geldiğimizde tartışacağız. Ben İstanbul Büyükşehir'i saraydan alıp halka verecek il başkanı olarak anılmak istiyorum. İstanbul için herkesin ortaklaşacağı bir aday arıyoruz."
