HDP seçim bildirgesinden 'demokratik özerklik' çıktı, 'özyönetim' girdi

HDP'nin 1 Kasım erken genel seçimleri için hazırladığı seçim bildirgesinde önceki seçim bildirgesinde yer alan "demokratik özerklik" başlığı çıkartıldı, yerine "özyönetim ya da yerinden yönetim" vaat edildi: "Özyönetimin, Türkiye'nin üniter devlet yapısı ve demokratik parlamenter sistem içerisinde gerçekleşmesinin mümkün olduğu."

7 Haziran seçimlerinde "Bizler Meclis'e" sloganını kullanan ve yüzde 13 oy alarak 80 milletvekiliyle Meclis'e giren HDP, 1 Kasım seçimleri için "İnadına barış, inadına HDP" sloganını kullanacak. Ankara Hilton Oteli'nde Eş Genel Başkanlar Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ın katılımıyla düzenlenen törende HDP'nin seçim bildirgesi ve seçim sürecinde kullanacağı seçim şarkısı tanıtıldı.

'TÜRKİYE'NİN HDP'YE İHTİYACI VAR'

Törende konuşan Figen Yüksekdağ, "Dün başaramayacaksınız sizi sultan yapmayacağız, sizi başkan yaptırmayacağız dedik, bugün de yine başaramayacaksınız sizi diktatör yaptırmayacağız diyoruz" derken Selahattin Demirtaş ise HDP'nin "tekçi" anlayışa karşı "birliği" savunduğunu belirtti. Demirtaş, "HDP'yi bu gemiden atmaya çalışanlar şunun farkında olmalılar HDP bu gemide olmazsa bu gemi batar. Türkiye'nin HDP'ye ihtiyacı var" diye konuştu.

'SORUMLULAR KÜRT SORUNU YOK, MASA YOK DİYENLERDİR'

HDP'nin "Büyük insanlık, büyük barış" başlıklı seçim bildirgesinde 7 Haziran seçimleri sonrasında yaşanan sürece ilişkin değerlendirmelere yer verilirken "7 Haziran sonrası ‘demokratik değişim' rüzgarının kendini de silip süpüreceğinden dehşete düşen Erdoğan, ikna edici ve inandırıcı hiçbir gerekçe olmaksızın ülkeyi savaş ve kaos ortamına sürükledi. Onlarca insanın yaşamını yitirmesine neden olan savaşın ve kaosun siyasi sorumlularını başka diyarlarda aramaya gerek yok. Sorumlular, ‘Kürt sorunu yok, müzakere yok, masa yok' diyerek çözüm sürecini sona erdirenlerdir. ‘400 milletvekili olsaydı böyle olmazdı' diyerek ülkeyi yeniden şiddet ortamına sürükleyenlerdir" ifadeleri kullanıldı.

HDP'nin her koşulda silahsız çözüm ve demokratik siyaseti savunmaya devam edeceği belirtilirken "Derhal silahların iki taraflı susturulması, akan kanın durdurulması ve yeniden müzakere masasına dönülmesini istiyoruz" denildi.

'ÜNİTER YAPI' VURGUSU

HDP'nin yeni bildirgesinde önceki bildirgeye göre en büyük farklılık "demokratik özerklik" kavramının yerini "özyönetim" kavramına bırakması oldu. Önceki bildirgede demokratik özerkliğin Türkiye'nin demokratikleşmesinde ve Kürt sorununun çözümünde önemli bir rol oynayacağı savunulurken yeni bildirgede kullanılan ‘özyönetim'in "21. Yüzyıl Türkiye'sinin inşası bakımından yaşamsal" olduğu ifade edildi. Bildirgede "Özyönetim, özerk ve demokratik yerinden yönetim modelidir. Türkiye'nin ‘üniter devlet yapısı' ve ‘demokratik parlamenter sistem' içerisinde gerçekleşmesi mümkündür. Valilerin ve kaymakamların eliyle uygulanan Ankara sultasına karşı özyönetim, yerel demokrasidir" denildi.

'VALİLER SEÇİMLE İŞ BAŞINA GELECEK'

Özyönetimin, "bugün ‘bölünmüş' Türkiye'yi birleştireceği ve herkese farklılıklarıyla bir arada yaşama imkanı sağlayacağı" kaydedilen bildirgede adem-i merkeziyetçi bir yönetim sistemine geçilmesi için şu vaatlere yer verildi:
"Merkezin yerel üzerindeki vesayetini ortadan kaldıracak anayasal adımlar atılacak. Vali dahil yerel yöneticilerin seçimle işbaşına gelmesi için gerekli yasal, idari ve yapısal düzenlemeler yapılacak. Yerel kaynakların kullanımında yerel yönetimlerin yetkileri arttırılacak. Yerellerdeki dil, kültür, inanç, hafıza ve ihtiyaç farklılıklarını gözeten çoğulcu politikalar geliştirilecek. Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'na konulan şerhler kaldırılacak ve ilgili ek maddeler imzalanacak."

'DEMOKRATİK SURİYE İÇİN ÇALIŞILACAK'

HDP'nin yeni seçim bildirgesindeki dış politika bölümünde önceki seçimler için hazırladığı bildirgeye göre önemli bir değişiklik yapılmazken Suriye bölümüne "Rojava halkının açığa çıkardığı demokratik yönetim iradesi tanınarak Demokratik Suriye yönetiminin yaşam bulması için çalışılacak" cümlesi eklendi. HDP'nin İsrail hükümetlerinin "katliamcı, işgalci politikalarına karşı" Filistin halkının yanında olmaya devam edeceği vaadi tekrarlanırken Ermenistan sınırının koşulsuz olarak açılacağı sözü de verildi.

'MÜLTECİLER İÇİN COĞRAFİ ÇEKİNCE KOŞULU KALDIRILACAK'

HDP, yeni seçim bildirgesine önceki bildirgesinden farklı olarak yaz boyunca dünya gündeminde yer alan Suriyeli mültecilerle ilgili yeni bir bölüm ekledi.
Türkiye'nin coğrafi çekince koşulunu aciliyetle kaldırması ve mülteci statüsünün Avrupa dışından gelen göç ve iltica kapsamı içine dahil edilmesini sağlayacak düzenlemeleri yapma vaadinde bulunan HDP, bildirgede "HDP, neoliberal ideolojinin hakim olduğu bir sistemde sığınmacı ve mülteciler açısından sağlanacak her koşulun bir ‘yardım konsepti' boyutundan çıkartılarak bir ‘hak konsepti' alanına taşınmasını hayata geçirecektir" ifadelerine yer verdi.

'CUMHURBAŞKANLIĞI SEMBOLİK OLACAK'

Önceki bildirgede de yer alan eş başkanlık sisteme sahip partilerin iktidara gelmesi durumunda eş başbakanlık sisteminin hayata geçirilmesi vaadi yeni bildirgede genişletilerek eş başkanlık sisteminin muhtarlıktan cumhurbaşkanlığına kadar tüm kurumlara yayılacağı sözü verildi. Bildirgede ayrıca önce bildirgede yer almayan cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılarak cumhurbaşkanının sembolik düzeye çekileceği vaadi de yer aldı.