İzmir'de 2014 yılında, dönemin Başbakan'ı Recep Tayyip Erdoğan'a, evinin balkonundan 'el hareketiyle' hakarette bulunduğu öne sürülen Filiz A.'nın yargılandığı davada karar çıktı. Hakim Kemal Oruç, tutuksuz yargılanan sanığı önce 6 ay hapis cezasına çarptırdı, ardından mağdurun kamu görevlisi olması nedeniyle cezayı 11 ay 20 güne çevirip ertelemedi. Filiz A., karardan sonrası ağladı.
İzmir 41'inci Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan ve Erdoğan'ın mağdur sıfatıyla yer aldığı davanın 6'cı duruşmasına, tutuksuz yargılanan 2 çocuk annesi ekonomist Filiz A., avukatı Anıl Güler ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın avukatı Sema Cansu Bozkurt Sütçü katıldı.
‘SUÇ İŞLEMEDİM'
Hakim Kemal Oruç, sanık Filiz A.'nın daha önce bir davadan dolayı ceza aldığından dolayı ek savunmasının alınması gerektiğini belirti. Sanık Filiz A., eski savunmalarını tekrarladığını, bu olayda kendisinin herhangi bir suçunun olmadığını belirtip, "Ben suçsuzum. Suç işlemedim" dedi.
Erdoğan'ın avukatı Sema Cansu Bozkurt Sütçü ise sanığın cezalandırılmasını istedi. Sanık Filiz A.'nın avukatı Anıl Güler, savunmasında davada mağdur olarak yer alan Erdoğan'ın o gün İzmir'e siyasi parti genel başkanı olarak mitinge geldiğini belirterek şöyle dedi:
‘MAĞDUR SİYASİ PARTİ BAŞKANI OLARAK GELDİ'
"Olayımızda kamu görevlisine hakaret suçlaması vardır. Olay tarihinde mağdur Recep Tayyip Erdoğan başbakandı. Ancak o gün İzmir'de miting yapmak için bir başbakan olarak değil, bir siyasi parti başkanı olarak gelmiştir. Benzer bir olayın mağduru diğer parti genel başkanları olması haliyle aynı durum söz konusudur. Mağdur da aynı şartlardadır, bir partinin genel başkanıdır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında da yer alan, mağdurun kamu görevlisi olması nedeniyle farklı bir suç isnadı yapılmayacağı, bu noktada kamu görevlisine hakaret suçunun anayasa ve insan hakları sözleşmesine aykırı olduğu düşüncesindeyiz. Hiçbir şekilde suça konu olay müvekkilim tarafından gerçekleştirilmemiştir."
Olayda iki tanıktan birinin AK Parti, diğerinin MHP üyesi olduğunu ve bu nedenle bir siyasal karşıtlığın söz konusu olduğunu vurgulayan avukat Anıl Güler, "O dönem itibarıyla Türkiye'yi sarsan barışçıl bir çevre gösterisi çok sert ve orantısız bir şekilde bastırılmıştır. Barışçıl eylemlerde ölümler olmuştur. Türkiye'yi sarsan ölümlerden sonra dahi Erdoğan, bizce polis tarafından öldürüldüğü iddia edilen çocukların annelerini ve babalarını meydanlarda yuhalatmıştır. Ölümlerle biten olaylarda, ağır şiddet uygulanan olaylarda 'polise emri ben verdim', 'polisler destan yazıyor' diyen kişidir. Barış yanlısı, sosyal adaletten yana, çevre konusunda bilinci gelişmiş bir birey olan müvekkilimin, bu polis şiddeti sonucu yaşanan ölüm ve yaralanmalardan olumsuz etkilenmemesi mümkün değildir. Siyası sorumlu olarak mağduru görmektedir" dedi. Müvekkilinin suç işlediğine dair herhangi somut delil olmadığı görüşünü savunan avukat Anıl Güler, "Öncelikle beraatını, ceza verilecekse lehe olan indirimlerin uygulanmasını, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını istiyoruz" diye talepte bulundu.
HAKİM: GÖRÜNTÜ YOK AMA SUÇ SABİT
Hakim Kemal Oruç, dosyada bulunan CD'lerin bilirkişi tarafından incelendiğini ve sanığın el hareketini yapan bir görüntünün olmadığını, dinlenen tanıkların ve tutanak tutan polislerin ifadelerine göre sanığın suçu işlediğinin sabit olduğunu belirtip, önce 6 ay hapis cezasına çarptırdı. Hakim Oruç, 'mağdurun' kamu görevlisi olduğundan cezayı iki katına çıkarıp 1 yıl hapse, ardından duruşmalardaki iyi halini de göz önüne alıp 11 ay 20 gün hapse çevirdi. Sanığın 2011 yılında yargılandığı bir davada aldığı cezası nedeniyle sabıkasının bulunduğunu, mahkemece bir daha suç işlemeyeceğine kanaat oluşmadığını belirten hakim, cezayı ertelemedi. Hakim ayrıca sanığı mağdurun avukatına 1800 lira vekalet ücreti ödemesine karar verdi.
Sanık avukatı Anıl Gürel, kararı temyiz edeceğini belirtti. Karar sonrası sanık Filiz A., ağladı. Filiz A., dışarıda bekleyen oğlunun kollarına girip güçlükle dışarı çıktı.