Erdoğan: Ben böyle bir dünyada yaşamak istemiyorum

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, güçlünün haklı olduğu bir dünyada yaşamak istemediğini söyledi. Erdoğan, Batı ülkelerindeki demokrasi anlayışı ve bu ülkelerin Türkiye'ye karşı tutumunu da eleştirirken "Emperyalizmin acımasız vukuatları karşısında demokratlar olarak ne yapacağız?" ifadelerini kullandı.

Erdoğan, TRT World Forum'da konuşuyor. Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

Maalesef dünyada adalet yok. Özellikle ekonomik noktada güçlü olanın haklı olarak takdim edildiği bir dünyada yaşıyoruz. Haklı olanın güçlü olduğu değil, güçlü olanın haklı olduğu bir dünya. Böyle bir dünyayı kabullenmek mümkün değil. Ben böyle bir dünyada yaşamak istemiyorum. Böyle bir dünyada yaşamak bize bir zul. Şu anda Türkiye Suriye’den kaçan 3,5 milyon insana ev sahipliği yapıyor. Şu ana kadar harcadığımız para 30 milyarın üzerinde.

[Canlı Yayın] #CumhurbaşkanıErdoğan, TRT World Forum'da konuşuyor https://t.co/EPoqXEfZ6A

— AA Canlı (@AACanli) 19 Ekim 2017

• Dünya 5'ten büyüktür diyorum. Dünya artık 2. Dünya Savaşı'nın şartlarında değil. Bir değişim olması gerekiyor.

'HERKESİN BAZI GERÇEKLERİ BİLMESİ LAZIM'

İsim vererek konuşacağım, gizli konuşmanın hiçbir anlamı yok. Çünkü şu anda TRT World, bütün dünyaya bu yayını yapıyor. Herkesin bazı gerçekleri bilmesi lazım. Bakın Almanya'ya ben PKK ile ilgili 4 bin 500 dosya verdim ve bu 4500 dosyanın hiçbirinden bize geri dönüş olmadı. Bunların hepsi elini kolunu sallaya sallaya başta Almanya olmak üzere Avrupa'da dolaşıyor. Hani PKK, Avrupa Birliği kayıtlarında terör örgütü olarak görülüyor. Terör örgütüyse bak ben sana dosya veriyorum. Bunlar bizim Milli İstihbarat Teşkilatımızın dosyaları, buyur al bunun üzerinden hareket et. Yok. FETÖ terör örgütü aynı durum onunla da ilgili var.

'MERKEL FARKLI BİR DURUMA YATIYOR'

Hani PKK, AB kayıtlarında terör örgütü olarak görülüyor. FETÖ terör örgütü aynı durum onun için de var. Alman polisini nezaretinde benim idam fermanımı yayınladılar. Ben bunu Bayan Merkel’e söylediğimde yanındakilere bakıyor. Farklı bir duruma yatıyor aslında. Gerçekler var ki bunların bilinmesi ve ona göre tavır alınması lazım.

'ÖLÜR MÜSÜN, ÖLDÜRÜR MÜSÜN?'

• (ABD ile yaşanan koruma krizine ilişkin olarak) 2 tane vatansever evladımız içeride. Benim de 13 tane korumam, 2 de eşimin koruması dahil olmak üzere haklarında gözaltı kararı çıkıyor. Bunların içinde Amerika'yı görmeyen de var. Ölür müsün, öldürür müsün? O bakımdan dünya 5'ten büyüktür.

'FETO 170 ÜLKEYİ İDARE EDİYOR'

Darbe girişiminde bulunulmasına rağmen, demokratız diye geçinen ülkelerden, inanın bizi 3 gün, bir hafta sonra aramaya başladılar. Baktılar ki darbe netice getirmedi, bu defa arayarak, dostlar alışverişte görsün kabilinden bize 'geçmiş olsun' demeye başladılar. Böyle bir şey olabilir mi? Şu anda, çok açık konuşuyorum, 99'da Amerika'ya giden Feto denilen adam Pensilvanya'da 400 dönüm arazi kendisine tahsis edildi veya satın aldılar bilmem. Oradan 170 ülkeyi bu adam idare ediyor. Tabii bu adam sembolik, idare edenler başka. Koyarsın ön tarafa birisini, suflörler arkadan işi idare ederler, yoksa onun idare edebilecek kabiliyeti de yok gücü de yok bakma. Ama işi öyle götürdüler ve götürüyorlar.

'KİM BU BÜYÜKELÇİ YA?'

(ABD'nin Türkiye Büyükelçisi John Bass için) Kim bu büyükelçi ya? Koskoca ABD adına ortağı ile ilişkide hemen bir paragrafla vizeleri kaldırdık diyebiliyorsa o zaman bu ortaklığımı masaya yatırırım. Biz de ne yaptık? Aynı şekilde aynı kelimelerle vizeleri kaldırdık. Niye? Ankara'da görüşmeler yapıldı, bakalım nereye varacak? Ben bunu sadece ülkem için konuşmuyorum. Diyorum ki eğer demokrasiye sahipsek, adaleti arıyorsak buna da inanıyorsak gelin hep beraber verelim, dünya 5'ten büyüktür diyelim, 196 ülke dünyada bu hakkını istesin ve alsın.

'VER ÇİFTLİKTEKİNİ, AL İÇERİDEKİNİ'

(Gülen'in iadesiyle ilgili) Bizi emir kulu gibi görüp, 'Birisi var içeride onu bize verin.' Ya onu alacaksan önce kendindekini bize ver. Seninki yargıdan geçmemiş çiftlikte duruyor. Sen çiftliktekini ver bakalım. İşte en son açık net örnek.

• (Arakan'da yaşananlarla ilgili) Her teröristin inancı olur. Bu yoga yapıyor, bu yumuşak demekle olmaz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan ve eski İspanya Başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero

© AA / Mehmet Murat Önel

'DEMOKRATLAR OLARAK NE YAPACAĞIZ?'

Erdoğan, Batı ülkelerindeki demokrasi anlayışı ve bu ülkelerin Türkiye'ye karşı tutumunu eleştirdi, "Emperyalizmin acımasız vukuatları karşısında demokratlar olarak ne yapacağız?" dedi ve şöyle devam etti:

"Türkiye’de partim açık ara önde, seçim kazanıyor. Benim partim seçim kazandığı halde batı benim partimi yargılıyorsa ben bu batıdan şüphe ederim. Demokrasi değil mi? 15 Temmuz’da bize karşı darbe girişiminde bulunuldu. Biz otoriter bir rejim mi kurduk? Hayır. 15 yıldır ülkemizi yönetiyoruz, maddi gücünü 3,5 kat katladık. Demokratız diye geçinen ülkeler darbe girişiminden 3 gün, 1 hafta sonra aradılar bizi geçmiş olsun demek için, dostlar alışverişte görsün."