Burada yapılan basın açıklamasında ABD Başkanı Donald Trump'ın İsrail'deki ABD Büyükelçiliğini, Tel Aviv'den Kudüs'e taşıma kararı aldığı anımsatılarak "BDS Türkiye olarak emperyalist ABD yönetiminin bu adımını en sert şekilde kınıyoruz. Onlar hangi kararları alırsa alsınlar, hangi adımları atarlarsa atsınlar, Filistin halkı Kudüs'ten asla vazgeçmeyecek ve asla teslim olmayacaktır" denildi.
Gazze'de dün 50'den fazla Filistinlinin İsrail güçleri tarafından öldürülmesine de değinilen açıklamada "Diğer yandan Filistinliler, Birleşmiş Milletler'in 194 sayılı kararıyla tanınan geri dönüş hakkı için 30 Mart Toprak Günü'nden beri kanlarıyla, canlarıyla direniyor. Başta abluka altındaki Gazze olmak üzere Filistin'in pek çok bölgesi haftalardır geri dönüş eylemlerine sahne oldu. Bir buçuk ay boyunca işgal güçleri pek çok defa Gazze'deki yürüyüşlerin üzerine ateş açtı ve 50'ye yakın Filistinli hayatını kaybetti. Dün, bu yürüyüşlerin devamı olarak ve Kudüs'e sahip çıkmak için genel grevle eş zamanlı olarak gerçekleşen sivil protestolara ise gerçek mermiler ve havan toplarıyla ölüm yağdırıldı ve onlarca insan katledildi. Buradan, topraklarına geri dönüş için korkusuzca yürüyen Filistinlileri selamlıyor ve bu uğurda şehit düşenlerin anısı önünde saygıyla eğiliyoruz" ifadelerine yer verildi.
KÜRKÇÜ: İSRAİL TOPLUMUNUN TAMAMI NETANYAHU'NUN ARKASINDA DEĞİL
Burada konuşan HDP İzmir Milletvekili Ertuğrul Kürkçü de Filistin halkının yanında olduklarını ifade ederek "ABD'nin Kudüs'ü başkent ilan ederek iki devletli çözüm perspektifini imha eden tutumu sonrasında Netanyahu rejiminin azgınlaşacağını bekliyorduk. Ama Nakba'yı bir katliam günü haline getirmesi, bu kadar çabuk bu işareti alarak Filistin halkına karşı yok etme savaşını sürdürmekte kararlı olduğunu ilan etmesi, onun aslında hiçbir zaman iki devletli çözüm fikrini benimsemediğinin açık bir göstergesidir. Öte yandan bu mücadele, bu kavga, dinler arasında bir kavga ya da dinler sayesinde kazanılacak bir mücadele değildir. Netanyahu'nun arkasında bütün İsrail toplumu yoktur. İsrail'in sol, sosyalist, özgürlükçü, insan haklarından yana güçleri bu işgale kuvvetle karşıdır. Ne var ki İsrail'in yanında Arap dünyasının İslami nüfusa sahip ülkelerinin bir bölümü, ABD ekseninde açıkça saf tutmaktadır" diye konuştu.
Türkiye'de hükümetlerin İsrail'e destek verdiğini ifade eden Kürkçü, "Türkiye hükümetleri de onyıllardır Filistin kurtuluş hareketinin yanında gibi görünerek ama gerçekte İsrail devletinin işgalci, fetihçi, Siyonist, inkarcı, Arap halkının ve Filistin halkının özgürlük ve kurtuluş hedeflerini berhava eden siyasetinin yanında açık ya da örtük saf tuttular. Filistin Kurtuluş Hareketi'ni ikiye bölen dinci tutum aslında Türkiye hükümetlerinin Filistin davasına yaptığı en önemli kötülükler arasında yer alıyor. Bugün o nedenle Trump'ın siyasetinin karanlık bir çağ açtığını söyleyenler, bu karanlık çağın ortağı olduğunu unutmamalıdırlar. Büyük Ortadoğu Projesi'nin eşbaşkanıyım diye yırtınanlar, Trump'ın gelişinden ümitliyiz diyenler şimdi ümidin karşılığının ne olduğunu görmüşlerdir. Onlar için ümit olan, Filistin halkı için kabusa dönüşmüşlerdir" dedi.
