'TAZELENMEK İÇİN 60 YAŞ ŞART DEĞİL'
Her yaşta insanın zihinsel dönüşümü iyi becermesi gerektiğini belirten Çavuşoğlu, Tazelenme Üniversitesi'ndeki öğrencilerin üniversitedeki öğrencilere örnek olduğunu söyledi. Mevlüt Çavuşoğlu, "Tazelenme Üniversitesi'nin her öğrencisi azimle çalışıyor. Öğrencilik yıllarındaki en büyük eksiğimiz 'Hele şu üniversite bitsin gerisini mezun olunca hallederiz' anlayışıdır. Dil konusunu öğrenciler ihmal etmiyor. Aslında eğitim sürecinde dili öğrenme imkanı var. Yeter ki azmedelim. Kendimizi yenilemezsek 'kes yapıştır' döngüsünün içinde dönüp dururuz. Her şey hızlı değişiyor. Olumlu anlamda da olumsuz anlamda da hızlı değişimler var. Kendimizi yenilememiz için 60 yaş şart değil" diye konuştu.
'PUTİN'LE ŞAKALAŞACAK KADAR RUSÇA ÖĞRENDİM'
'YEREL SAHİPLENME ÖNEMLİ'
Katılımcılara 31 Mart Yerel Seçimleri'nin yaklaştığını hatırlatan Çavuşoğlu, "Şehirlerimizi emanet edeceğimiz insanları seçeceğiz. Bir oy vermekle görevimizi yaptığımızı düşünürsek aldanırız. Antalya'nın daha da güzel olması için, daha çevreci ve yaşanabilir, huzurlu şehir olması için kafa yormanızı, fikirler üretmenizi rica ediyorum. Fikirlerinizi Büyükşehir Belediye Bakanımız Türel ve Muratpaşa Belediye Başkan adayımız Enç ile paylaşırsınız. Yerel sahiplenme her şeyden önemlidir" diye konuştu.
'TECRÜBELER KÖŞEDE KALMASIN'
ÇAVUŞOĞLU ERKEK ÖĞRENCİNİN ÖRDÜĞÜ KAZAĞI GİYDİ
Konuşmaların ardından Tazelenme Üniversitesi'nin erkek öğrencilerinin ördüğü kazak, Çavuşoğlu'na hediye edildi.
'EŞİM KAZAĞIMI BEĞENMİŞSE'
Açılışını yaptıkları hizmetlerin hepsinin birbirinden güzel olduğuna dikkati çeken Çavuşoğlu şu ifadeleri kullandı: "Ücretsiz internetin olması öğrencilerin kendilerini geliştirmesi açısından önemli. Çamaşırhane başlı başına güzel bir şey. Biz yurt dışında öğrenciyken bozuk paraları biriktirir, çamaşırhanede kullanırdık. Elde yıkamaktan iyidir" dedi. Çavuşoğlu öğrencilere, "Size bir tavsiyem olsun. Süveter tarzı kazaklar var ya onları kurutma makinesinde uzun tutmayın, sonra bir bakıyorsunuz küçücük olmuş. Biz bunları öğrencilik yıllarımızda yaşadık. Birkaç kazağımız gitti. Şimdi ise eşim bu konunun uzmanı olmuş, Hülya Hanım. Bir kazağımı beğenmişse, 'Mevlütçüğüm bu kazak sana olmaz artık, çok küçülmüş. Bunu benim almam lazım' diyor. Öğrendim ki kurutma makinesine atıyor, benim kazak küçülüyor ve el koyuyor."