Son olarak 2015 yılında güncellenen 'Ayaklanmaya karşı koyma stratejisi' ile 'Legal görünümlü illegal yapılar FETÖ)'nün deyer aldığı MGSB'de güncellemeye gidildi.
SİSTEM DEĞİŞİKLİĞİ
Habertürk'ten Bülent Aydemir'in haberine göre, Türkiye'nin karşı karşıya bulundğu tehditler ve ulusal güvenlikle ilgili önceliklerine maddeler halinde yer verilen MGSB, Cumhurbaşkanlığı Hükümte Sistemi Güvenlik Mimarisi'ne uyugn hale getirildi.
Belgede geçen tanımlamalar, kurumar ve görevlendirmeler, yeni sisteme göre yeniden kurgulandı.
Bu gerekçeyle bakanlıklarda ve ilgili kuruluşlarda bulunan tüm belgeler toplandı.
BAKANLIKLAR DEĞİŞTİ
Yeni sistemle birlikte bakanlıkların yapısı ve işleyişi değiştiği gibi bazı bakanlıklar da ilga edilmişti. Bu doğrultuda MGSB de güncellendi.
Belgede yer alan tehditlerin hangi bakanlıkların görev sahası içinde olduğu yeniden yazıldı. Yeniden yazılan ve güncellenen belge, 'çok gizli' ve 'kişiye özel' damgaları ile bakanlara gönderildi.
DAha önceki MSGB, 'devlette devamlılk' ve 'uygulamayı takip' gerekçeleri ile bakanlıkların müsteşarlarına teslim ediliyordu. Bakanlıkların müsteşarlıkları kaldırıldığı için 'gizli' damgalı belgeler bakanlara teslim edildi. Bakanlıklarda değişim yaşandığında bakanlar, yeni belgeyi haleflerine teslim edecekler.
SURİYE'NİN KUZYİNDEN GELEN TEHDİT
MSGB'de yer alan en önemli değişikliği, Suriye'nin kuzeyinde gelen terör tehdidi oluşturdu. Daha önceki belgelerde etnik ve bölücü terör tehdidi ve yapılanmaları olarak tanımlanan PKK ve uzantıları, bu kez suriye kaynaklı/sınır aşan tehdit olarak yer aldı.
Yeni MSGB'de, Suriye'nin kuzeyinde faaliyet yürüten ABD başta olmak üzere dış destekli 'garnizon terör ypaılanmasına' tüm isimleri ile yer verildi. Belgede, kuzey Suriye kaynaklı dış tehdit, 'PKK/YPG/PYD/SDG gibi isimler altındaki terör ypaılanması' olarak yer aldı.
MSGB'in alt belgeleri olan İç Güvenlik, Dış Güvenlik ve Askeri Güvenlik Strateji Belgeleri'nde de bu doğrultuda değişikliğe gidildi.
Kuzey suriye'den her ne ad altında olursa olsun gelen örgütün PKK tehdidinin aldığı dış destekle birlikte devletleşme yoluna gittiği, nüfus ve demografik yapı değişikliği amaçladığı, bertaraf edilmezse bu terör yapılanmasının ileride Türkiye için daha büyük bir riske dönüşeceği vurgulandı. ABD'nin adı zikredilmese de farklı isilmer kullanan bu örgüte verilen dış desteğe dikkat çekildi.
