'Devlet, vergi yükünü kentli orta gelirliye yıktı'

Ardarda gelen zamlar, vergi artışları, rekor bütçe açığı derken Ankara’nın ekonomi yönetiminde soru işaretleri büyüyor. Standard and Poors’un Türkiye’nin “kontrollü kur rejimine geçtiğini” yazması ne anlama geliyor. Ekonomist ve Birgün Gazetesi Yazarı Ozan Gündoğdu, ekonomideki gelişmeleri RSFM’de yorumladı.

2018 yazında yaşanan Rahip Brunson krizinin 2019’da büyüme motorunu durdurduğunu belirten Ozan Gündoğdu, “Hükümetin aldığı önlem, vergi toplamamak ve kamu harcamalarına devam etmek oldu. 123 Milyar Lira gibi bir bütçe açığı verildi. 2019’de büyümedik. Vergi toplayamayan Hazine ve  Maliye de verebilenlerden almaya başladı. Hükümet fiyatını belirleyebildiği ürünlerden daha fazla para toplamayı tercih etti” dedi.

'Devlet kaynağı tüketiciden sağlıyor'

Gündoğdu, vergi yükünün kentte maaşla yaşayan ve büyük ölçüde de iktidara oy vermeyen kesim üzerinde yoğunlaştığına dikkat çekerken, “Kurumlar ve gelir vergisi alması gerekirken tüketiciye yığıyorsunuz. Ama bu da tüketiciyi artık iyice caydırıyor. Para cezalarına yapılan zamlar, tünel ve köprü zamları öyle. Enflasyonun çok üzerinde yapılan zamların tek izahı bütçe açığını finanse etme gereğidir” diye konuştu.

Gündoğdu şöyle devam etti:

“Son yıllarda yapılan artışlar, değerli konut vergisi, motorlu taşıt vergisi vs. Bunların hepsi kentli tabakaları hedef alan vergiler. Tam da yapmamanız gereken vergi artışları bunlar çünkü talebi belirleyen bu kesim. Onlar harcamadı mı, talep duruyor, üretim de duruyor. Hükümet siyaseten kendisini desteklemeyen gruplardan daha fazla vergi almayı tercih ediyor. Vergi hakkı üzerine neredeyse savaşılmış bir şey. Bir sabah uyandığımızda yeni vergiyle uyanmamamız gerek.”