Araştırma sonuçları, dünyanın en prestijli bilim dergilerinden "Nanomedicine: Nanotechnology, Biology, and Medicine"de yayınlandı.
Manyetik hipertermi, hücre proteinlerinin tahribatına yol açan yüksek sıcaklık sonucu tümör hücrelerinin hızla yok edilmesini sağlamak için bilim insanları tarafından geliştirilen bir kanser tedavi yöntemi olarak biliniyor. Organizmanın sağlıklı hücrelerinin hasta hücrelerle birlikte ölmemesi için, manyetik özelliklere sahip ve metal oksit nanopartikülleri olan bir madde seçici olarak tümöre enjekte ediliyor. Kilohertz değişken elektromanyetik alanın etkisi altında ısınan nanopartiküller tümör hücrelerini yok ediyor.
Araştırmacılar, elektromanyetik alanın etkisine yanıt olarak yüksek manyetik özelliklere sahip kobalt ferrit nanopartikülleri kullanarak, geniş bir sıcaklık aralığında hücre ve dokuların ısıtılmasını sağlaladı. Ayrıca, fizyolojik koşullar altında çok istikrarlı olan bu nanopartiküller, vücudun hücre ve dokuları üzerinde toksik bir etkiye sahip değil.
MİSiS Biyomedikal Nanomateryal Labaratuvarı uzmanlarından Anstasiya Garanina, araştırma sonuçlarıyla ilgili olarak şunları söyledi: “Gözlemler, iki farklı tümör modeline sahip hayvan grupları üzerinde yapıldı: ST26 düşük agresif kolon kanseri ve 4T1 agresif metastatik meme kanseri hastaları. Her iki gruba tümör içine kobalt ferrit nanopartikül süspansiyonu enjeksiyonu ve üç farklı sıcaklık rejiminde manyetik hipertermi ile ek tedavi uygulandı.”
Farklı sıcaklıkların hem agresif olmayan hem de ‘kötü” tümör modelleri üzerindeki etkilerinin karşılaştırmalı bir analizini gerçekleştiren bilim insanları, kolon kanseri hücrelerinin hipertermiye daha duyarlı olduğunu ve 41-43 santigrat derece aralığında ısıtıldığında öldüğünü tespit etti.
Garanina, “Manyetik hipertermi ile tedavinin, tümörün cerrahi olarak çıkarılmasına kıyasla hayvanın vücudundaki metastaz oluşumunda bir azalmaya yol açmasının ortaya çıkması önemli bir olguydu” ifadelerini kullandı.
Bilim insanları grubu, klinik öncesi çalışmalar çerçevesinde nanopreparasyonların performansını optimize etmek için laboratuvar çalışmalarını sürdürüyor.
Araştırmaya, Lomonosov Moskova Devlet Üniversitesi, Piragov Rusya Ulusal Araştırma Tıp Üniversitesi, Mendeleyev Rusya Kimya Teknolojisi Üniversitesi, Skolkovo İnnovasyon Merkezi, Aristotales Üniversitesi (Yunanistan) ve Duisburg-Essen Üniversitesi’nden (Almanya) bilim insanları katıldı.