ABD Savunma Bakanlığı Sözcüsü Jessica Maxwell, Türk şirketlerinin F-35 uçağı için ürettiği 139 parçanın üretiminin 2022 boyunca devam edeceğini açıkladı. Maxwell, aynı zamanda alternatif arayışının da devam ettiğini bildirdi.
Rusya Askeri Sanayi Komisyonu Uzman Konseyi üyesi, Arsenal Oteçestva Dergisi Genel Yayın Yönetmeni, emekli Albay Viktor Murahovskiy, Sputnik’e açıklamasında, daha önce Türk şirketlerinin F-35 için binden fazla parça ürettiğini hatırlatarak, “Ankara, 100 adet F-35 satın alacaktı ve ilk 6 uçak satın alınmıştı. Ama daha sonra Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın almasıyla partnerliğin durdurulmasıyla Türkiye’ye satılan uçaklar ABD Hava Kuvvetleri’ne teslim edilmişti” ifadesini kullandı.
Türkiye’nin şu anda F-35 için kilit öneme sahip parça üretmemesine rağmen bu uçaklar için planör ve iniş takımı dahil 139 parça üretmeye devam ettiğini hatırlatan uzman, bunun bile oldukça önemli bir katkı olduğunu kaydederek, “NATO’nun ortak olan F-35 programı kapsamında üretim zincirleri ittifakın birçok ülkesi arasında dağıtılmıştı. Bu ülkeler bu uçakları kendi hava kuvvetleri için satın alıyor. Türkiye de bunlar arasındaydı” dedi.
Bu zincirde Türkiye’ye düşen payın hiçbir şekilde ikame edilemeyeceğini söylemek doğru olmayacağını dile getiren Murahovskiy, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yerini başka ülke alabilir ama bu çok daha pahalıya mal olur, çünkü yeni üretici bulmak, ekipman yenilemek veya yeni üretici için yenisini almak gerekecek. Bu süreç üretim ve teslim takvimini bozacak veya en azından çok geciktirecek. Bu oldukça büyük ölçekli bir üretim, her yıl 100’den fazla uçak çıkıyor. Bu yüzden teknolojik zincirlerde küçük parçaların bile geciktirilmesi tüm üretim sürecini etkiliyor”.
Türkiye’nin gelecekte bu uçakları alabilme olasılığına gelince, bunun teknik değil, henüz tahmin edilmesi mümkün olmayan politik bir karar olacağına işaret eden Murahovskiy, “ABD’nin, Türkiye’nin F-35 programına katılımını tamamen dondurması tamamen politik bir karar, bu yüzden Amerikalıların bu kararı değiştirmesi tamamen Beyaz Saray’ın politikasına bağlı. Muhtemelen yeni Başkan gelir ve ABD yumuşar, ama daha da sertleşebilir” yorumunda bulundu.
