00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
5 dk
HABERLER
09:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
DÜNYA HABERİ
11:10
10 dk
PARANIN HAREKETİ
11:30
9 dk
HABERLER
12:00
6 dk
YAPAY ZEKA GÜNLÜĞÜ
14:05
54 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:00
9 dk
HABERLER
18:00
11 dk
HABERLER
19:00
9 dk
HABERLER
07:00
4 dk
HABERLER
09:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
PARANIN HAREKETİ
11:30
9 dk
HABERLER
12:00
5 dk
GÜN ORTASI
12:05
84 dk
HAFTANIN KEYFİ
14:05
44 dk
HABERLER
15:00
5 dk
SPOR BÜLTENİ
15:30
5 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
16:00
1 dk
EKSEN
Ceyda Karan'la Eksen
16:01
89 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
17:30
1 dk
SESLİ HABER
Biden kritik eyaletlerde geriye düştü
17:39
2 dk
SESLİ HABER
Pentagon’dan itiraf: Başarısız oldu
17:54
2 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
18:00
1 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
19:00
1 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920
EKSEN
Ceyda Karan’ın hazırladığı Eksen’de her gün dünyanın farklı bölgelerine dair gelişmeler masaya yatırılıyor.

‘İtalya’da teknokrat Draghi liderliğinde Türkiye'deki gibi yarı başkanlık senaryosu deneniyor'

‘İtalya’da teknokrat Draghi liderliğinde Türkiye'deki gibi yarı başkanlık senaryosu deneniyor'
Abone ol
Birgül Göker Perdisa'ya göre, 8. turda anayasaya aykırı olarak Cumhurbaşkanı Mattarella'nın yeniden seçildiği İtalyan siyasetinde Türkiye gibi yarı-başkanlığa geçiş senaryosu var. Hedefin mali sermayenin temsilcisi teknokrat Başbakan Draghi'nin yarı başkanlığa getirilmesi olduğunu belirten Perdisa, "Sol-sağ birbirine karışmış durumda" dedi.
Pandemi eşliğinde son yıllarda koalisyon hükümetlerinin dikiş tutmadığı İtalya teknokrat hükümete yönelmişken, parlamento sancılı bir seçim sürecinde ancak 8. turda yeni cumhurbaşkanını belirleyebildi.
Anlaşmazlıklar nedeniyle geçkin yaşının da etkisiyle 7 yıl daha görev almak istemediği söylenen Cumhurbaşkanı Sergio Mattarella'nın yeniden seçilmesinde uzlaşılabildi. Seçim turları sırasında teknokrat hükümete başkanlık eden 'Süper Mario' lakaplı Başbakan Mario Draghi, cumhurbaşkanlığını zorlansa da sonuç elde edilemedi. Matarella, parlamenter sistemle yönetilen ülkede anayasa 2. döneme elvermemesine rağmen 1946'dan bu yana bu göreve yeniden seçilen 2. isim oldu. Ancak görevini 7 yıl daha sürdürebilmesi tartışmalı görünüyor.
İtalyan siyasetindeki sancılı hali ortaya seren gelişmeleri İtalya’nın Bologna kentinde yaşayan gazeteci-yazar Birgül Göker Perdisa ile konuştuk.

‘İtalya’da değişik bir senaryoyla Türkiye'deki gibi yarı başkanlığa geçiş senaryosu deneniyor'

Birgül Göker Perdisa'ya göre, İtalya’da da Türkiye’dekine benzer şekilde bir yarı başkanlık sistemi getirilmek isteniyor. Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde iki senaryonun gündeme geldiğini anlatan Perdisa, bunlardan birisinin Draghi'nin cumhurbaşkanlığına getirilerek kriz ortamında sembolik olan bu makamdan ülkeyi yönetecek yarı başkanlık sistemi, diğerinin de yeniden seçilecek Matarella'nın 2023 seçimlerine kadar geçici olarak yeniden göreve getirilmesi olduğunu belirtti.
Matarella'nın anayasaya aykırı olarak ikinci kez seçimiyle şimdilik meselenin ertelendiğini söyleyen Perdisa, İtalyan halkının referandumda reddetmiş olduğu Draghi'li yarı başkanlık senaryosunun ise yeniden gündeme geleceği görüşünü dile getirdi:

“Boşalacak koltuğa yeni birisi mi yoksa var olan siyasilerden birisi mi getirilecek diye bir durum vardı. Şubatta Draghi başbakan olarak 1. yılını dolduruyor. Draghi hükümeti 1 yıldır iktidarda. Oylamalarda Draghi’nin cumhurbaşkanlığı gündeme getirildi. Diğer bir senaryo ise Mattarella bir yıl daha kalsın oldu. Aslında cumhurbaşkanının süresi 7 yıl ama nedense daha 2 ay öncesinden bir yıl kalsın denildi. Plan doğrultusunda Mattarella’nın ikinci kez seçimi sağlandı. Çok büyük bir kriz değil. İtalya'da sadece pandemi krizi yaşanmıyor. Bir ekonomik kriz de var. Dolayısıyla teknokrat hükümeti başarılı bir ekonomist olarak Draghi kursun denildi, bu iddiayla getirildi. Yapılmak istenen şu; 2023’te genel seçimler var, birkaç ay sonra İtalya seçim havasına girecek. Bunu engellemek ve Draghi’yi iktidarda daha fazla tutmak için cumhurbaşkanı yapalım dediler. Cumhurbaşkanı gibi yetkisiz kalmayacak aynı zamanda hükümeti de yönetecekti. Bir yarı başkanlık sistemi getirelim denildi. Yani Anayasa rafa kaldırılacak. Çünkü Anayasa parlamenter sistemi öngörüyor. Ama bu şekilde bir kereye mahsus Draghi başkanlık koltuğundan ülkeyi ve hükümeti yönetsin denildi. Ancak bunu uygulayamadılar. Yine de Draghi’nin önü kapanmadı, 1 yıl ertelendi. Çünkü muhtemelen bir yıl sonra aynı senaryoyu konuşacağız. Muhtemelen Draghi seçime girmeyecek. Draghi’yi kürsüde tutacaklar. Seçim sonrası Mattarella sağlık sorunları ya da başka sorunlar nedeniyle görevden ayrılacak ve Draghi’yi tekrar gündeme getirecekler. 1 yıl sonra ne krizler olur bilinmez ama bir kriz var gerekçesiyle yarı başkan olarak ülkeyi yönetsin istenecek. Aslında İtalya’da 5-6 yıl önce Anayasa’yı değiştirmek için girişimde bulunuldu. Türkiye’de yapılan İtalya’da da yapılmak istendi. Anayasa’yı değiştirerek parlamenter çıkılması istendi. Ama halk referandumda bunu kabul etmedi. Bunun bir değişik senaryosuyla İtalya’da aynı şeyi tekrar deniyorlar.”

‘Draghi küresel politikaları İtalya’da sorunsuz hayata geçirecek isim’

İtalya’da pandemi olmasa da süregelen ekonomik bir kriz olduğunu vurgulayan Perdisa, küresel mali sistemle yakın bağlantıları bulunan Draghi'ye İtalya’yı sorunsuz yönetecek kişi gözüyle bakıldığını aktardı. Cumhurbaşkanlığı seçimi yapılırken Anayasa Mahkemesi'nin başına da Giuliano Amato'nun getirildiğini belirten Perdisa, Amato, Draghi ve Matarella üçlüsünün İtalya'yı neoliberal ekonomiye entegre eden üçlü olduğunu vurguladı. Perdisa, Draghi'ni de zaten İtalya'yı KHK'larla yönettiğini ve parlamentoyu devre dışı bıraktığına dikkat çekti:
“Draghi aslında uluslararası ekonomi, para piyasaları için önemli bir isim. Geçmişine bakarsak G30’un daimi üyesi. Türkiye’de çok bilinmiyor ama G30 küresel ekonomistlerin içinde bulunduğu bir örgüt. Bizde Bilderberg’e bakılır. Diğer yandan Avrupa Merkez Bankası önemli. Draghi küresel politikaları İtalya’da sorunsuz hayata geçirecek bir isim. O yüzden isteniyor. Özelleştirmeleri yapacak. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapıldığı gün Anayasa Mahkemesi’nin başına Giuliano Amato getirildi. Şu anda devlet zirvesinde Amato, Draghi ve Mattarella var. Bu insanlar 1992’de İtalya’yı AB’ye sokmuş ve özelleştirme politikalarını yapmış bir ekip. Aynı ekip, 2022’de de İtalya’nın başında. Özelleştirme ve finansa politikalarını İtalya’da yeniden uygulayacaklar. Belki de sonlandıracaklar, istenilen şey bu aslında. Draghi’nin İtalya’yı nasıl yönettiğine bakarsak parlamentoyu tamamen devredışı bırakmış olduğunu görürüz. Ülkeyi kanun hükmünde kararnamelerle yönetiyor. Bir şekilde muhalefet de devredışı. Bütün politikacıları hizaya sokmuş durumda. 20 yıl boyunca herhangi bir engel olmadan kesintisiz bir şekilde ülkeyi yönetecekti, o yüzden isteniyor. Bir yıl daha ertelenmiş durumda.”

‘İtalya’da sol ve sağ birbirine girmiş durumda’

Perdisa'ya göre İtalya'da sağ ve sol partiler rolleri değiştirmiş görünüyor. Perdisa, 'sol' addedilen Demokrat Parti'nin anayasayı rafa kaldırarak sağ görüşteki mali sermayenin adamı olan Draghi'yi başkan yapmaya çalıştığını belirtti. Draghi'ye rakip olan 5 Yıldız Hareketi'nin liderliğinin ise çoktan 'sistem dışı' olmaktan çıkıp entegre olduğunu dile getiren Perdisa, Draghili senaryoya itiraz edenin sağ partiler olduğunu ekledi:

“Draghi’nin uluslararası para ve maliye, sermaye adamı olduğu biliniyor. Draghi’nin anayasanın rafa kaldırılarak başkan yapılmasını savunan parti, şu anda koalisyonda olan demokrat parti, o da sol merkez parti. Yani sol merkez parti, sağ görüşte olan bir siyasetçiyi cumhurbaşkanı yapmak istiyor, yani absürt olan bu. Karşısında olanlar da sağ partiler, engellemeye çalışıyor. Burada sol ve sağ birbirine karışmış durumda. Artık demokrat parti, sol bir parti değil. Sanayicilerin, yüksek finans çevrelerinin, yüksek devlet bürokratlarının, Amerika’nın Transatlantik politikalarını uygulayan NATO destekçisi bir parti. Sol merkez olması sol politikalar yürüttüğü anlamına gelmiyor. 5 Yıldız Hareketi, Casaleggio'nun eş lider olduğu dönemlerde gerçekten sistem dışı bir hareket olarak İtalyan siyasi hayatına girdi. Bu liderlerin vefat etmesinden sonra oluşum tamamen kimlik değiştirdi. Şu anda tamamen sisteme dahil olmuş bir hareket. Hala bir parti değil, oluşum olarak devam ediyor. Sistem dışı değil ama sisteme ait bir oluşum olarak devam ediyor. 2018’de yüzde 30’un üzerinde oy alarak parlamentoya girdiklerinde Mattarella cumhurbaşkanıydı. 2018’de 5 Yıldız Hareketi, Mattarella’ya meclis soruşturması istedi. İstedikleri bir siyasetçiyi veto ettiği için. Bu ekip şu anda tamamen sisteme dahil olmuş olarak gidiyorlar. Sağ partiler de bu oyunun içinde ama 7 yıl boyunca Draghi’nin emrinde politika yapmak istemedikleri için... Ülke istikrarını mı düşündüler ama daha çok konforlarını düşündükleri için engellemiş oldular."

'İtalyan sağındaki rekabet 5 Yıldız Hareketi'nde bölünmeler getirebilir'

Perdisa, İtalyan sağında süregiden rekabete ve yeni bölünme olasılıklarına da dikkat çekti:

"Giorgia Meloni isminde bir kadın lider var, partisinin adını İtalya’nın Kardeşleri olarak çevirebiliriz. Diğer kanatta ise Matteo Salvini var. Salvini’yi Türk kamuoyu yakından tanıyor. Salvini ve partisi ilk başta radikal sağ olarak girmişlerdi. Onlar da merkez sağ olarak tüm İtalya’yı kapsadıklarını söylediler. Bir de Berlusconi var. Yaşasın İtalya gibi bir parti kurdu. Ama Berlusconi, güç kaybetmiş durumda. Cumhurbaşkanlığında adı yine bir şekilde gündeme geldi ama bunu engellediler. Yaş ve deneyim itibariyle Berlusconi mi olsun diyenler bile çıktı. 5 Yıldız Hareketi şu anda iki liderli. 5 Yıldız Hareketinden Luigi Di Maio ve Giuseppe Conte var. Conte, dışarıdan getirilip koalisyona ilk başbakanlık yapan isimdi. Conte de şu anda 5 Yıldız Hareketi’nin lideri konumunda. Draghi’ye karşı çıkan isimlerden birinin de eski başbakan Conte olduğu söyleniyor. Şu anda cumhurbaşkanlığı seçimi biteli birkaç gün oldu. Di Maio ve Conte ile arasındaki anlaşmazlık, rekabet durumu İtalyan basınında tartışılıyor. Büyük ihtimal hareketin ikiye bölünmesine de neden olacak.”

Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала