Meghan Markle'ın Oprah Winfrey söyleşisinde giydiği elbise 'Yılın Kıyafeti' seçildi

Meghan Markle'ın, eşi Prens Harry ile birlikte ünlü televizyoncu Oprah Winfrey'le yaptığı ve tüm dünyaca yankı uyandıran söyleşide giydiği elbise, 'Yılın Kıyafeti' seçildi. Elbise artık Moda Müzesi'nde sergileniyor.

Meghan Markle’ın Mart 2021’de, başta İngiltere olmak üzere tüm dünyada ses getiren Oprah Winfrey söyleşisinde giydiği elbise, Moda Müzesi tarafından ‘2021 Yılının Kıyafeti’ seçildi.

CBS kanalında yayınlanan söyleşide 40 yaşındaki Markle’ın giydiği Armani imzalı elbise, markanın 2022 İlkbahar-Yaz Cruise koleksiyonundan.

İngiltere’nin Bath şehrinde bulunan Moda Müzesi, yaptığı basın açıklamasında, siyah-beyaz ipek elbise, ‘2021’in popüler kültürünü tanımlayanlardan biri’ olarak nitelendirildi.

Markle’ın elbisesini, müze tarafından geleneksel olarak belirlenen ‘Yılın Kıyafeti’ni seçmeleri için davet edilen, moda endüstrisinin zirvesindeki isimler olan Dazed dergisinden İbrahim Kamara ve Gareth Wrighton belirledi.

‘Düzen karşıtı bir andı’

NTV'nin aktardığına göre Kamara ve Wrighton, yaptıkları açıklamada, "Günümüzün hiper-stilize edilmiş pop kültüründe, Yılın Elbisesi artık 'yılın mimi' olma potansiyeline sahip. İkimiz de Meghan ve Harry'nin Oprah ile ses getiren söyleşisini İngiliz kolektif bilincinde sonsuza dek yer edinecek düzen karşıtı bir an olarak gördük” dedi.

Açıklamada ayrıca, “Meghan'ın ilahi bir hamileliği sergilemek için giydiği Armani imzalı şal elbisesi, Düşes'i Tyler Perry'nin Hollywood bahçesinin bol peyzajına karşı siyahla çerçeveledi” ifadesine yer verildi.

Kamara ve Wrighton, “Bu bakış, görsel bir televizyon anıyla tamamen ilişkilendirilerek, popüler kültür ruhumuza sağlam bir şekilde yerleşmiş durumda” dedi.

Markle’ın elbisesi, Moda Müzesi’nin ‘100 Nesne ile Modanın Tarihi’ adlı ana sergisinde yerini aldı.

Meghan Markle, ikinci çocuğuna hamileyken, Prens Harry ile birlikte Oprah Winfrey’in özel röportaj konuğu olmuştu. Siyahi bir anne ve beyaz bir babanın kızı olan Markle, programda yaptığı açıklamada, ilk çocuğu Archie’ye hamilelik süreci hakkında, "Ben hamileyken, bebeğimin prens ya da prenses olmasını istemediler. Bebeğime güvenlik tanınmayacağını söylediler. Oğlum doğduğunda ten renginin ne kadar koyu olacağına dair konuşmalar oluyordu ve bundan endişeleniyorlardı" demişti.

Markle, bu soruları kimin gündeme getirdiğini açıklamazken, kendisinin de susturulduğunu belirtmişti. Daha sonradan ten rengi endişesini dile getiren kişinin Prens Charles olduğu iddia edilmişti.

Kraliyet ailesi içinde çok mutsuz olduğunu ve intiharı düşündüğünü vurgulayan Markle, söyleşide "Artık yaşamak istemiyordum" ifadesini kullanmıştı. Sussex Düşesi, Ocak 2019'da Windsor Kalesi'nin arazisindeki evlerinde intihar düşünceleri olduğunu söylerken, 'yalnız bırakılamayacağını' ve kocasının onu 'sarıp sarmaladığını' söylemiş, beş aylık hamile olduğu dönemde sarayın kendisine yardım etmeyi reddettiğini belirtmişti.

‘Ölümüm herkes için daha iyiydi’

Markle, ‘herkes için daha iyi’ olduğuna inanarak hayatını nasıl sonlandırmayı düşündüğünü anlatarak, "Söylemezsem yapacağımı biliyordum. Artık hayatta olmak istemedim. Ve bu çok açık, gerçek ve ürkütücü sabit bir düşünceydi. (Harry'nin) beni nasıl kucakladığını hatırlıyorum. Yardım almak için bir yere gitmem gerektiğini söyledim. 'Daha önce hiç böyle hissetmedim ve bir yere gitmem gerek' dedim. Bana bunu yapamayacağım, bunun kraliyet kurumu için iyi olmayacağı söylendi" diye konuşmuştu.

Meghan Markle, Oprah Winfrey'e verdikleri iki saatlik röportajda, 'Megxit'i, yani kraliyetten ayrılmayı, Mayıs 2018'deki düğünlerinden altı ay sonra planladıklarını söyleyerek Kensington Sarayı'ndaki hayatın, bugün dünyadaki Covid izlolasyonu gibi olduğunu dile getirmişti.