Dezenformasyonla mücadele çalıştayında Batı'nın Rus medyasına yönelik engellemesine tepki gösterildi

Uluslararası Medya Enformasyon Derneği, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun destekleriyle, Görsel ve İşitsel Medyada Dezenformasyonla Mücadele Çalıştayı düzenlendi. Çalıştayın katılımcılarından Gazeteci Melik Yiğitel Batının Rus Medyasını hedef alan tutumunu, “Demokrasi adına izahı mümkün olmayan bir durum bu” sözleriyle değerlendirdi.

Uluslararası Medya Enformasyon Derneği, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun destekleriyle, Görsel ve İşitsel Medyada Dezenformasyonla Mücadele Çalıştayı düzenlendi. Çalıştayda 'Medyada Etik İlkeler ve Medyanın Güvenilirliği' oturumu ve 'Yalanla Mücadele ve Medyanın Denetimi' oturumları gerçekleştirildi.

Panellerde TRT Genel Müdür Yardımcısı Hasan Öymez, Medipol Üniversitesi Öğretim Üyesi Esra Oğuzhan Yeşilova, 24 TV Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel, Sabah Gazetesi Haber Koordinatörü Kenan Kıran, Yeni Şafak Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hüseyin Likoğlu, AA Yönetim Kurulu Üyesi Yusuf Özkır, Gazeteci Erem Şentürk ve Gazeteci Nil Gülsüm Gül Kurt konuşmacı olarak yer aldı.

'Dezenformasyon ülkelerin milli güvenlik meselesi haline geldi'

Çalıştayın açılış konulmasını gerçekleştiren RTÜK Başkanı Ebubekir Şahin, dezenformasyon ile mücadelenin önemine değinerek, “Dezenformasyon ülkelerin milli güvenlik meselesi haline geldi. Hatta ve hatta bunu da aşarak küresel bir güvenlik sorununa dönüştü. Batının İslamofobi dediği bizlerinse konunun İslam karşıtlığı ya da düşmanlığı olduğunu bildiğimiz durumda da aynı dezenformasyon argümanlarına başvuruluyor. Müslümanlar hak etmedikleri şekilde terörist ilan ediliyor. İki hafta önce düzenlediğimiz 2. Uluslararası Medya ve İslamofobi Forumu’nda bilim adamlarımız konuyu tartıştı. Varılan ortak sonuçlardan birisi İslam’ın sistematik olarak dezenformasyon kampanyalarına maruz kaldığıydı. Dijital faşizm ve yalan haber furyası İslamofobinin en temel kaynaklarındandır. Dezenformasyon, bugün hem demokrasiyi hem toplumsal barışı hem de tüm insanlığı zehirliyor. Bakınız; son dönemde görsel ve işitsel medyada bilerek ya da farkında olmadan ortaya konulan dezenformasyonlara ilişkin yayıncılarımızı sürekli olarak uyardık. 6112 sayılı yasamızda açıkça yazmaktadır. Yayın hizmetleri gerçeklik ve doğruluk ilkelerini esas alması lazım. Diyalogdan yanayız ama iyi niyetli ikazlarımızı dikkate almayanlar hakkında da yaptırım gücümüzü kullanmaktan geri durmuyoruz” ifadelerini kullandı.

'Askerlerin ölüm sayısı haberleri birbirini tutmuyor'

Çalıştayda konuşan 24 TV Ankara Temsilcisi Melik Yiğitel dezenformasyon ilgili verdiği örnekler arasında Ukrayna’da ölen Rus askerinin sayısına işaret ederek, “Tek taraflı işte sadece Ukrayna ve Batı medyası Rus basınına ambargo koyuyorsun. Ülkeden kovuyorsun. Demokrasi adına izahı mümkün olmayan bir durum bu. Utanç verici. Yani eğer siz kendi yazdıklarını, çizdiklerini doğru olduğuna inanıyorsunuz bu Rus medyasını zapturapt altına alarak, baskı uygulayarak, yasaklayarak olmaz. Bırakın o da yazsın, siz de yazın ondan sonra doğrusuna halk karar versin. Eğer ona bakarsanız o zaman sürekli işte Rusya’nın Ukrayna’da ciddi asker kayıpları yaşadığı yazılıyor. Ben geçen alt alta koydum 110 bin kişi yapıyor. Yani zaten Ruslar 100 bin kişiyle girdi. Orada Rus askerinin kalmamış olması gerekiyor, o zaman o mu doğru yani? Üşenmedim, oturdum topladım. 110 bin tane Rus askeri. Ona bir kere inanamazsın” dedi.

'Kedileri bile yasakladılar'

Öte yandan Rusya yazarlarına yönelik yasaklamaları da eleştiren Yiğitel, “Özellikle, ilk başlarda iş zıvanadan çıktı. Yani Tolstoy yasaklandı, Dostoyevski yasaklandı, Rahmaninov yasaklandı, Sergey Eisenstein yasakladılar. Potempkin Zırhlısı’nın yönetmenini. Ben kedi severim. En son Rus kedilerini yasakladılar. Dünya Kedi Federasyonu varmış, ben de bilmiyordum. Gerçekten var mı öyle bir şey diye baktım, var. Karar almış. Rus mavi kedilerini beslemeyin, yasaklıyoruz. Yahu kedilerden ne istiyorsunuz? Aklınızı mı yitirdiniz? İş böyle tuhaf bir yere gitti, o yüzden hani medya yasaklamak; Tolstoy, Dostoyevski, Rahmaninov yasaklamak, Rus kedisine kadar gitti, yahu akıl dışı yani. Akıl dışı ve kabul edilemez” diye konuştu.