Prof. Dr. Yılmaz’dan enflasyon yorumu: ‘Yıl sonuna kalmadan üç haneleri görme ihtimalimiz yüksek’

Ekonomist Prof. Dr. Kamil Yılmaz, enflasyonun yönelimini “Enflasyon bugün geldiğimiz noktada yüzde 70, bu ayın sonunda yüzde 80 olarak beşer onar yukarı doğru gidiyor. Yıl sonuna kalmadan bile üç haneleri görme ihtimalimiz çok yüksektir. Yıl sonuna gelmeden son çeyreğe doğru enflasyon kademe kademe yüzde 100’leri bulacak” diye ifade etti.

Koç Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Kamil Yılmaz, enflasyona karşı hükümetin politikalarını ve enflasyonun yıl sonuna kadar ulaşabileceği değerleri Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programında değerlendirdi.

Prof. Dr. Yılmaz, FED’in enflasyona karşı tutumunu ve Türkiye’de enflasyonun yönelimini “FED’de de aslında Amerikan enflasyonunun bu kadar hızlı yükseleceğine dair öngörülerde biraz gecikti. O gecikmeden dolayı faiz artışında gecikti. Her durumda FED enflasyonu ne kadar ciddiye aldıklarını ve bu konuda gereken faiz artışlarını adım adım yapacaklarını doğrudan açıklayıp bir ölçüde kamuoyunda beklentileri yönetmek anlamında önemli işler yapıyorlar. Bizdeki durum ne yazık ki vahimin de ötesine geçmiş durumdadır. Artık seçime kadar bunu sürdüreceğimizi tahmin ediyorum, hükümet sürdürebilirse. Merkez Bankası demiyorum çünkü Merkez Bankası’nın şu anda yaptığı herhangi bir şey yok. Tamamen devre dışı kalmış durumdadır. Hükümet seçim öncesi genişlemeci politikalar ve en üst düzeyde ‘faiz sebep, enflasyon sonuç’ yaklaşımını uygulamaya geçirdi. Bunun yanlış olduğuna dair kimse Sayın Cumhurbaşkanı’na bunu söylemedi ki biz hepimiz şu an resmi enflasyonun bile üç haneli rakamlara gittiğini birkaç aydır söylüyoruz. Yıl sonuna kalmadan bile üç haneleri görme ihtimalimiz çok yüksektir” diye yorumladı.

‘Enflasyon doğrudan kur tarafı ile de ilişkilidir’

Enflasyon ve kur arasındaki ilişkiye dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz, ekonomi politikaları konusunda “Seçime kadar bile sürdürülebilir bir durum değil. Neden sadece enflasyon değil. Enflasyon doğrudan kur tarafı ile de ilişkilidir. Merkez Bankası faiz indirimlerine başladığı zaman yüzde 18-19’larda olan enflasyon bugün geldiğimiz noktada yüzde 70, bu ayın sonunda yüzde 80 olarak beşer onar yukarı doğru gidiyor. Buradaki kur 8’lerden 15-16’lara geldiği zaman bu doğrudan maliyet tarafından enflasyonu zaten şişirdi. Böyle bir durumda Merkez Bankası’nın yapması gereken faizleri yükseltmek yerine tamamen bize farklı bir hikaye anlatılıyor: Çin modeli kur değer kaybeder biz de arkasından ihracatımızı arttırırız ve cari fazla veririz. Bugün geldiğimiz noktada bunun gerçek olmadığını görüyoruz” diye konuştu.

‘Bu politikalar seçim kazanmalarını sağlamayacak’

Prof. Dr. Yılmaz, mevcut ekonomik durumun seçimlere olası etkisini “Biz iktisatçılar daha önce katıldığımız programlarda bunu defalarca söyledik. Bu kadar insan bu konuları vurgularken hükümet neden enflasyonu üç hanelere götürecek politikaları izlemek konusunda ısrarcı oluyor anlamış değilim. Bu politikalar seçim kazanmalarını sağlamayacak. Muhalefet elini tamamen bağlayarak oturup seyretse seçimi kazanır. Elbette demokratik bir seçimden bahsediyorum. Çok demokratik bir ortamda olduğumuzu söyleyebilir miyiz? Bir tarafta tamamen medyayı kontrol edebilen bir iktidar var. Oysa diğer tarafta muhalefetin kısıtlı medya imkanı var. Buna rağmen hükümet bu izlediği politikalarla seçimi kaybetmek yolunda önemli adımlar atıyor. Hayat pahalılığının resmi rakamlara göre yüzde 100’lere ulaştığı bir ülkede gayri resmi hepimizin baktığımızda doldurduğumuz filelerin maliyeti yüzde 100’ün çok üstünde arttı. Millet neden kendisine bu kadar sıkıntı çektiren bir hükümeti tekrar göreve getirsin” diye açıkladı.

‘Yıl sonuna gelmeden son çeyreğe doğru enflasyon yüzde 100’leri bulacak’

Hükümetin enflasyona karşı attığı adımları inceleyen Prof. Dr. Yılmaz, yılsonuna enflasyonun ulaşacağı değerleri “Sadece gelirimizi düşürmekle kalmıyor, birikimlerimizi düşürüyor. Hükümet ‘Bireysel Emeklilik Sistemi’ni büyüteceğiz’ diyor. BES’e koyduğumuz tasarruflarımızı hangi varlığa koyarsanız koyun hepsi son dört ayda eridi. Eksi 20-40 eridi. İlk dört ayın enflasyonu yüzde 30’a yaklaşmış. İlk 6 ay yüzde 40 olacak. Hükümet bunun üzerine memura ve asgari ücretliye zam verecek. Bunun arkasından enflasyona bir kademe daha atlatacak. Yıl sonuna gelmeden son çeyreğe doğru enflasyon kademe kademe yüzde 100’leri bulacak. Burada kurun patlamayacağını varsayıyorum. Patlarsa buradan 17-20’ye birkaç günde çıkabilir. O bizi artık yüzde 100’leri bırakın 200’lerden bahsetmemiz gerekecek” diye öngördü.

‘Kasım’a kadar bu ekonomi kesinlikle kaldırmaz’

Prof. Dr. Yılmaz, olası bir erken seçimin ne zaman olabileceği hakkında “Süper bonodan bir ölçüde bahsettiler ‘enflasyona endeksli tahvil’ diye, sonradan vazgeçtiler. Belki tekrar gündeme getirirler. Benim gördüğüm seçime kadar kuru tutmak. Seçim ne zaman? Gelecek sene bu zamana kalması mümkün değil. Bu politikalarla kalırsa yüzde 150-200 enflasyon görmemiz işten bile değil. Ekonomi ve piyasaların bunu kaldırması mümkün değil. Bu bonoyu tahvili devreye sokarlarsa belirli bir süre kuru tutacaktır ama bizim vergilerimizle gelir transferi yapılarak. Bütün bunlar bizim kamu borç yükümüzü arttırıyor. KKM potansiyel olarak yüzlerce milyar lira yük getirecek. Bunu hükümet görmek istemiyor. Beklentim son bedelli askerlik açıklaması ve bu ay içinde veya Haziran’da memur maaşları konusunda verilecek sinyaller sonrasında vergi ve imar affı gibi şeylerin yaz aylarında gerçekleşmesi ile Kasım’a kadar seçime götürme opsiyonları dahilinde olduğunu düşünüyorum. Daha fazla uzatılmaması gerekiyor. Kasım’a kadar bu ekonomi kesinlikle kaldırmaz” dedi.