‘Tahran’daki zirvenin sonucuna göre Türkiye’nin Suriye operasyonu kısa sürede başlayabilir’

Türkiye, Rusya ve İran liderleri yarın Tahran’da bir araya geliyor. Astana formatında Yedinci Üçlü Zirve Toplantısı'na katılacak liderler gündemdeki sıcak gelişmelerin ele alınacağı ikili görüşmeler de yapacak. Dr. Barış Hasan, zirveden olumlu sonuç çıkması durumunda Suriye operasyonunun kısa sürede başlayabileceğini ifade ediyor.

19 Temmuz’da İran İslam Cumhuriyeti’ne resmi bir ziyaret gerçekleştirecek olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bu ziyarette Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve İran İslam Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin de katılımıyla Tahran'da düzenlenecek Astana formatında Yedinci Üçlü Zirve Toplantısı'na katılacak.

Zirvede, Suriye'deki güncel gelişmeler, PKK/YPG ve IŞİD başta olmak üzere bölge güvenliğine tehdit teşkil eden terör örgütleriyle mücadele, siyasi çözüme yönelik çabalar, insani durum ve Suriyelilerin ülkelerine gönüllü geri dönüşleri konularının görüşülmesi öngörülüyor. Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik operasyonunun gündemde olması da zirvenin önemini daha da artırıyor. Suriye sahasındaki ateşkesi sağlayan Astana görüşmelerinin yedinci liderler zirvesinden de önemli kararların çıkması bekleniyor.

Erdoğan-Putin görüşmesinde birçok başlık ele alınacak

Bunun yanı sıra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Rus mevkidaşı Putin ile gerçekleştireceği ikili görüşme de Ukrayna krizi bağlamında önem taşıyor. Türkiye’nin diplomatik girişimleri ve ev sahipliğinde çözüme yaklaşan tahıl krizi, Rusya’ya yaptırımlar, ticaret, enerji, bölgesel ve küresel politikaların bu ikili görüşmede masaya yatırılması bekleniyor.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov da Putin’in yapacağı ikili görüşmelerde ticari ve ekonomik ilişkilerin ve ülkeler arasındaki siyasal diyaloğun ele alınacağını söyledi.

Söz konusu ikili görüşmelerde Rusya çevresindeki sıcak noktalarda yaşananlar konusunda fikir alışverişinde bulunulacağını kaydeden Peskov, “Çevremizde, çözülmeleri için işbirliği yapmamızı gerektiren çok sayıda sıcak bölgesel sorun bulunuyor” dedi.

Türkiye’den önemli diplomatik adımlar

Türkiye, Rusya-Ukrayna krizinde edindiği tarafsız politika ile önemli başarılar elde etti ve iki ülkenin müzakerelerinde kilit ülke oldu. Hem Batılı ülkeler ile hem de Rusya, İran gibi ülkelerle olan diplomatik bağları ile de Türkiye uluslararası arenada adından daha çok söz ettiren bir konuma ulaştı.

28-30 Haziran'da Madrid’de düzenlenen NATO zirvesinde de İsveç ve Finlandiya gündemi ile Türkiye en çok öne çıkan ülkelerden biri olmuştu. Bu zirvede ABD Başkanı Joe Biden gibi birçok Batılı lider ile görüşen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yarın Rusya lideri Putin ile buluşmasını tüm dünyanın yakından izleyeceği söylenebilir.

‘Zirvenin gündemi Suriye operasyonu olabilir’

ATA (Asya-Türkiye-Avrupa) Platform Koordinatörü Dr. Barış Hasan, Tahran’daki zirve konusunda Sputnik’e yaptığı değerlendirmede, temel konunun Türkiye’nin olası Suriye operasyonu olabileceğini belirtti:

“Yarınki üçlü zirvenin önemli noktası Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad’ın da orada olması olacak. Zirvenin doğrudan Türkiye’yi ilgilendiren noktası ise planlanan Suriye operasyonu. Muhtemelen Türkiye, Suriye’nin kuzeyine gerçekleştireceği operasyonun detaylarını sahasının en önemli aktörü olan Rusya ile paylaşacak ve koordine edecek. Çünkü Rusya ile koordine olmadan Türkiye’nin Suriye sahasında operasyon yürütmesi çok mümkün görünmüyor. Sahanın diğer önemli gücü İran’la da bu operasyon görüşülecektir.”

‘Türkiye’de Batılı müttefiklere karşı güvensizlik derinleşiyor’

Madrid’deki NATO zirvesinden sonra Türkiye’nin Suriye operasyonunun uluslararası meşruiyeti konusunda açıklamalarda bulunduğunu hatırlatan Dr. Barış Hasan, şöyle devam etti:

“Türkiye Batılı müttefiklerinin operasyona yeşil ışık yakmaları için Türkiye muhtemelen birtakım görüşmeler yürüttü. O süreçte Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliğine yeşil ışık yakmasını da beraber okumak lazım. Aynı zamanda Türkiye’nin ABD’den F-16 tedariki talebi ve Batı’dan diğer taleplerine paralel bir meşruiyet arayışı var. Fakat Madrid zirvesinden sonra Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliklerine yeşil ışık yakmasına rağmen, gerek ABD’den gerekse de İsveç ve Finlandiya’dan beklentilerinin çok fazla yerine getirilmediği görülüyor. İsveç ve Finlandiya’dan terörist iadesi konusunda ayak diretiliyor, ABD F-16 satışını Yunanistan’a karşı kullanmama şartına bağladı. Türkiye bunları gördükçe kendi güvenlik tehditlerinin Batılı müttefikleri tarafından anlaşılmadığını fark etti. Türkiye’de Batılı müttefiklere karşı güvensizlik derinleşiyor. Türkiye bu noktada Suriye sahasındaki diğer güçler olan Rusya ve İran’la birlikte yeniden koordine olma ihtiyacı hissediyor. Yarınki üçlü zirveye de böyle bir yoldan geçilerek gidiliyor. Eğer bu zirve ve ikili görüşmeler olumlu geçerse biz birkaç gün içinde Suriye’nin kuzeyine operasyonun başladığını görebiliriz.”

‘Batı’nın Yunanistan kartını ortaya sürdüğünü görebiliriz’

Dr. Barış Hasan, ayrıca bu sürecin devamında Batı’dan Yunanistan hamlesi gelebileceğine de dikkat çekiyor:

“Yunanistan’ın da son birkaç gündür Türkiye sınırına doğru tahkimat yaptığı, 12 mil konusunu yeniden gündeme getirmeye çalıştığına dair haberler görüyoruz. Bunların doğruluğu teyide muhtaç olmakla birlikte eğer Suriye’de Türkiye-Rusya işbirliği yeniden ön plana çıkarsa ve Türkiye, Rusya ile koordineli bir şekilde operasyonunu yürütürse ABD’nin Suriye’deki müttefiki PKK/YPG zor duruma düşecek ve buna karşılık Batı’nın Yunanistan kartını ortaya sürdüğünü görebiliriz.”