Bilal Erdoğan: Ahlat ve Malazgirt, bu toprakları vatan yapan hikayenin ve değerlerin nirengi noktası

Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, Ahlat ve Malazgirt'in, Anadolu topraklarını vatan yapan hikayenin ve değerlerin nirengi noktası olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu ve Dünya Etnospor Konfederasyonu Başkanı Bilal Erdoğan, dünyada yaşanan Kovid-19 salgını nedeniyle bir süredir Malazgirt Zaferi kutlamalarının arzu edilen boyutta yapılamadığını söyledi.

Ahlat ve Malazgirt'in salgından önce Anadolu'nun dört bir yanından vatandaşların teveccühüne uğradığını belirten Erdoğan, salgın sürecinde bunun yavaşladığını söyledi.

Bu yıl herhangi bir kısıt olmaksızın yapılan etkinliklere vatandaşların yoğun ilgi gösterdiğini dile getiren Erdoğan, hem Ahlat'taki tarihi Selçuklu mezarlarının hem de Malazgirt Meydan Muharebesi'nin geçtiği alanın önemine işaret etti.

Buraların ziyaret edilmesinin önemli olduğunun altını çizen Erdoğan, "Ahlat ve Malazgirt, bu toprakları bize vatan yapan hikayenin ve değerlerin bir nirengi noktası" dedi.

Bilal Erdoğan, Çanakkale'nin, son 20 yılda çok ciddi şekilde Anadolu'nun dört bir tarafından vatandaşların, öğrencilerin ve gençlerin teveccühüne uğradığını, Ahlat ve Malazgirt için de aynı şeyi ümit ettiklerini söyledi.

Ahlat'ın Anadolu beyliklerinin Anadolu'ya dağılma noktası, Malazgirt'in ise Bizans'ın hezimete uğratıldığı bir yer olduğunu hatırlatan Erdoğan, gelecek yıllarda buraların öğrenciler, gençler ve vatandaşlar tarafından ziyaret edileceğini şimdiden gördüklerini kaydetti.

"Zenginliklerin keşfine yönelik çalışma"

Malazgirt'te arkeolojik çalışmaların devam ettiğini aktaran Erdoğan, şunları kaydetti:

"Malazgirt'teki arkeolojik çalışma, savaş meydanının tam konumunu belirleme, savaştan kalmış olabilecek aletlere ve diğer arkeolojik buluntulara odaklanma üzerine devam eden bir çalışma. Ahlat'taki arkeolojik çalışmalar ise tarihi Selçuklu mezarları merkezinde devam ediyor. Buradaki çalışmalar, bir yandan açıkta olan mezar taşlarının kaidelerinin temizlenmesi, onarılması, bir yandan da henüz toprağın üzerine çıkarılmamış olabilecek zenginliklerin keşfine yönelik. Her geçen sene toprak altındaki hazinelerin gün yüzüne çıkarılmasına ve halkımızla buluşturulmasına şahit oluyoruz. Bunlar da her geçen sene devam edecek."