CHP'li Ağbaba: Laiklik bizim ülkemizin beka meselesidir

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, "Laiklik bizim ülkemizin beka meselesidir. Laiklik olmadan hiçbir şey olmaz" dedi.

Karabağlar Belediyesi tarafından Yıldız Kenter Kültür ve Sanat Merkezi'nde düzenlenen "100. Yıla Doğru Cumhuriyet ve Laiklik" söyleşisinin moderatörlüğünü yapan Ağbaba, Türkiye Cumhuriyeti'nin dünyada örneği olmayan bir şekilde kurulduğunu ve tüm dünyaya ilham kaynağı olduğunu söyledi.

Ağbaba, Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarının şartlara rağmen Anadolu insanına inanarak ve onları örgütleyerek, Kurtuluş Savaşı'nı başarıyla sonuçlandırdığını belirtti. Ağbaba sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkçe gelince hafızamız yok oldu' diyenler aslında bu toprakların çocukları değil. Onlar o gün Kurtuluş Savaşı'nda yedi düvele karşı meydan okuyan Atatürk'e karşılar. Onların hocaları fesli Kadirler, Vahdettinler olduğunu da buradan bir kez daha ifade edelim. Fesli Kadir kim, 'keşke Yunan kazansaydı diyen bir meczup.' Atatürk'ün annesiyle ilgili ağza alınmayacak hakaretleri yapan birisi.”

'Laiklik olmadan hiçbir şey olmaz'

Türkiye'nin her şeye rağmen İslam ülkeleri arasında hala kendi iç barışını koruduğunu kaydeden Ağbaba, şöyle konuştu:

"Türkiye örneğin Mısır, Irak, İran, Afganistan, Bangladeş, Sudan, Tunus, Libya değilse bunu herkes bilsin ki bunu laikliğimize, demokrasimize, cumhuriyetimize borçluyuz. Türkiye bugün Suriye'deki gibi 12 yaşındaki kızlarımız köle pazarına satılmıyorsa ya da insanlarımız mezhebinden dolayı ciğerleri sökülüp yenilmiyorsa, 7-8. kattan atılmıyorsa ya da türban takmadığı için öldürülmüyorsa, bunu laikliğimize borçluyuz ve laikliği bu ülkeye kazandıran bu toprakları yetiştirmiş olduğu en büyük devrimci Mustafa Kemal Atatürk'e borçluyuz. Laiklik bizim ülkemizin beka meselesidir. Laiklik olmadan hiçbir şey olmaz."

Özel: Çok kritik bir kavşağa doğru yaklaşıyoruz

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel de bugün altılı masayı oluşturan partilerin farklı görüşlerinin bulunduğunu belirterek, "Ama hepsi şuna inanıyor. Basın özgür olmalı, mahkemeler bağımsız olmalı, propaganda serbest olmalı ve millet kime vazife veriyorsa onun vazife verdikleri tek başına veya koalisyon halinde, bir denge içinde ve denetime tabi olarak bu ülkeyi yönetmeliler. O yüzden çok kıymetli bir ayrım ve çok kritik bir kavşağa doğru yaklaşıyoruz" dedi.

Her şeyin başının kuvvetler ayrılığından geçtiğini kaydeden Özel, bu yüzden güçlü bir parlamento gerektiğini ifade etti.

Özel, iktidara gelmeleri halinde yargıyı ele geçirme gibi bir düşüncelerinin olmadığını belirterek, "Gelelim ve bir şey yapalım. Bir daha ne yüksek yargı, ne kürsü hakimleri, hiçbirisi bir siyasi partinin güdümüne girmesin. Aldıkları eğitimin ve mesleklerinin icap ettirdiği tarafsızlıkla ve vicdanlarıyla karar versinler, kimseden korkmasınlar. Yani yargıyı ele geçirmenin değil ele geçirilmeyecek bir yargı inşa etmenin peşindeyiz" dedi.