MAK Danışmanlık: CHP'deki yükseliş, yerini düşüşe bıraktı

MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat, “Yüzde 45 bandında bir 6’lı masa, yüzde 40-41 bandında da bir Cumhur İttifakı görüyoruz” dedi.

Radyo Sputnik’te yayınlanan İsmet Özçelik’le Ankara Farkı programına, MAK Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kulat konuk olarak katıldı. Kulat programda, partilerin son oy durumlarına ve cumhurbaşkanı adaylığındaki son gelişmelere yönelik bilgiler paylaştı.

Kasım ayının ilk haftasının anket sonuçlarını açıklayan Kulat, partilerin olası oy oranları ile ilgili şu bilgileri verdi:

“Kasım ayının ilk haftası anket sonuçları; 32-33 bandında bir AK Parti var. MHP yaklaşık 8 bandında. Yüzde 40-41 bandında bir Cumhur İttifakı bileşenlerini görüyoruz. Millet İttifakı ya da 6’lı masa dediğimiz yapıda ise; CHP yüzde 24-25 bandında seyrediyor. Orada da bir yükseliş vardı, o düşmeye başladı. İYİ Parti 15 bandında. İkisi yaklaşık 40 puan yapıyor. Diğer 4 bileşen (Gelecek Partisi, Deva Partisi, Demokrat Parti, Saadet Partisi) toplamının da yüzde 5 civarında olduğu görülüyor. Gelecek Partisi’nde bir aşağı doğru ivme, Deva partisinde yukarıya doğru bir çıkış görülüyor. Başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere. Topladığınız zaman yaklaşık 45 bandında bir 6’lı Masa, 40-41 bandında da Cumhur İttifakı görüyoruz. Geri kalan 15 puanlık oy ise; yaklaşık 10 puanı HDP’li seçmen, diğer 5 puan da Zafer Partisi, Vatan Partisi, Bağımsız Türkiye Partisi gibi farklı partiler. Kararsızlar oranı ise düşüyor. Yaklaşık 6 puan. ‘Sandığa gitmeyeceğim’ diyenlerin oranı ise yüzde 15’lerde.”

‘Millet İttifakı’nda ibre Kılıçdaroğlu’ndan yana’

Millet İttifakı’nın adayının büyük oranda şekillendiğini dile getiren Kulat, 6’lı masanın bir lider yarışına girmek istemediğini bildirdi. Ekrem İmamoğlu’nun aday olacağı yönündeki iddiaları da yorumlayan Kulat, şunları söyledi:

“Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adaylığı konusunda bugün itibariyle ibre biraz Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ndan yana gibi duruyor. İmamoğlu’nun aday olup olmaması konusunda ise 6’lı masada esas karar verici Kılıçdaroğlu. Kemal Kılıçdaroğlu isterse tabii ki Ekrem Beyi aday yapabilir. Kılıçdaroğlu’nun o masadaki 6 bileşenin desteğini almasını ben kuvvetle muhtemel görüyorum. Endişeleri şüphesiz var. Ama 6’lı masa lider yarışına girmek istemiyor. Yani Tayyip Beyle bir karizma liderliği yarışmasına hiçbir kişiyi sokmak istemiyor. Onun yerine 6 ayrı kişinin görev tanımları belli şekilde, sonrasında da cumhurbaşkanı adayı belli şekilde çıkacaklar sahneye ve bu şekildeki bir maçta galip çıkacaklarını düşünüyorlar.”

Kulat ayrıca, Millet İttifakı adayını ne zaman açıklayacak sorusunu ise “Millet İttifakı adayını Şubat ayı gibi açıklayacak” şeklinde cevapladı.

‘HDP görüşmesi yeni bir arayış’

Yüzde 50+1 oy oranının yakalanabilmesi için HDP’nin oyuna ihtiyaç olduğunu savunan Kulat, “Kamuoyu araştırmalarında 50+1 için sizin HDP oylarına, daha genel anlamda da Kürt oylarına ihtiyacınız var. Dolayısıyla siz bu seçmenle de şu ya da bu nedenden dolayı özellikle son dönemde de bağınızı koparmışsınız. Yapılan görüşmeler var. Bu görüşmeler Sayın Cumhurbaşkanının talimatı olmaksızın olmaz. Siyaset kurumu zaman zaman çizgi değişiklikleri oluşturur. Yani siyasette makas değişikliği olur ama istikamet değişikliği olmamalı. Eğer makas değişikliğiyle yetinirseniz bu bir şekilde karşılık bulabilir. Ama istikamet değişikliğine yönelik bir düzenleme yaparsanız bunu topluma anlatmak için bir zamana ihtiyacınız var. Bu noktada iktidarın HDP ile başlayan süreçte yeni adımlar atma ihtimalini düşünüyorum. Özellikle şu anda Cumhur İttifakı’nın dışındaki başka partilere de önümüzdeki günlerde bir kısım ittifakın içine alma ya da ittifakla beraber hareket etme hamleleri başlatılacağı kanaatindeyim” şeklinde konuştu.

‘Kayıp 8 saat açıklaması ikna edici değil’

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Amerika ziyaretini yorumlayan Kulat, şeffaflık vurgusu yaptı. Kulat, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Ben bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak Amerika gezisindeki kayıp 8 saat olarak ifade edilen meselede çok ikna olmadım. Önce onu söyleyeyim. Elbette bir açıklama yaptılar ama yapılması gereken şu; bir basın danışmanınız vardır. Ana muhalefet partisinin basın danışmanı yurt dışındaki saat farkını da dikkate alarak en geç 6 saatte bir sizinle ilgili yarım sayfalık bir metinle açıklama yapar. Fotoğraf ve videolarla da destekleyebilir. Ama gördüğüm kadarıyla İngiltere gezisinde aynı hataya düşmemek adına genel başkan basın danışmanı yerine farklı bir formül buldu ve ikide bir tweet atarak bunu açıkladı. Siz hamburger yemiş olabilirsiniz, toplumu buna inandırdıysanız sorun yok. Ama siz zaten Amerika gezisi ile ilgili iktidarın sizin karşınıza neyi koyabileceğini az çok tahmin edersiniz. Önemli bir terör örgütünün ele başının yaşadığı Amerika’ya gittiğinizde böyle bir ithama muhatap olma ihtimaliniz varsa son derece şeffaf olmak gerekir. Türkiye siyasetinde şeffaflık çok çok önemlidir. Şeffaflığı sağladığınız zaman vatandaşta güven maksimize olur. Diğer türlü de minimize olur.”

‘Siyasi partiler ve STK’lar İstiklal’de kol kola yürümeli’

13 Kasım Pazar günü İstiklal Caddesi’nde meydana gelen bombalı saldırıdan sonra siyasi partilerin ve sivil toplum örgütlerinin (STK) Taksim meydanında yürümesi gerektiğini savunan Kulat, şu öneride bulundu:

“Bu ülkede 6’lı masa ve Cumhur İttifakı bir bütün olarak, hatta bu masaların dışındaki partilerin liderleri de dahil, Türkiye’deki önemli STK’lar hep beraber Türkiye’nin göz bebeği olan Taksim meydanında yürüseler, kol kola girseler ve biz hep beraber bir birlik mesajı versek. ‘Biz terörün her türlüsünü, arkasındakiyle, finansmanını sağlayanıyla, ona alkış tutanıyla, sempati besleyeniyle, tümüyle terörün her türlüsünü reddediyoruz’ ifadesini net bir dille ifade edebilsek. Bunun çok zor bir şey olmadığı kanaatindeyim. Ülke adına bu topraklarla bağımızı güçlendirecek bir adım olacağı kanaatindeyim. Mutlaka yapılması gerekir. Biz böyle bir adım atacağımız izlenimi verdiğimizde dünyanın başka yerlerinden de destek bulacağımız kanaatindeyim. Bunlar siyaset üstü konulardır. Bu asla bir AK Parti, CHP, İYİ Parti meselesi değildir. Türkiye meselesidir.”