TBMM’nin 24 yıl önceki raporu gündemde: ‘İmar affından vazgeçin, kamu binalarını güçlendirin‘

Marmara bölgesinde 1999 yılında meydana gelen depremler sonrasında TBMM’de deprem öncesi alınacak önlemlerin belirlenmesi için araştırma komisyonu kuruldu. Komisyon raporunda imar affı uygulamasından vazgeçilmesi ve kamu kurumlarından başlayarak mevcut yapıların güçlendirilmesi uyarısı yapıldı.

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğünde olan ve 10 ili etkileyen depremler öncesinde yeterli önlemlerin alınıp alınmadığı tartışması da gündeme geldi. Bu kapsamda daha önce Türkiye’de yaşanan depremler sonrasında hazırlanan raporlar yeniden hatırlandı.

Bu çalışmalarından bir tanesi 1999 yılında Marmara Bölgesi’nde meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem sonrasında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kurulan komisyonun raporu. Komisyon raporunda deprem öncesinde alınacak önlemler 38 maddede sıralanmıştı.

‘Deprem politikası belirlenmeli’

Raporda yer alan önerilerin başında “Yeni bir deprem politikasının belirlenmesi ve bunun devlet politikası olarak uygulanması” önerisi yer aldı. Bu kapsamdan İmar kanunu ve belediye yasasında değişiklik yapılması istendi.

‘İmar affından vazgeçin’

Raporda bugün de sıkılıkla gündeme gelen imar affına ilişkin de öneriler gündeme getirildi. Raporun öneriler kısmında “Gecekondulaşmayı ve kaçak yapılaşmayı teşvik eden imar affı politikasından kesinlikle vazgeçilmelidir” ifadesine yer verildi.

‘Binalar güçlendirilmeli’

TBMM’nin raporunda mevcut yapıların güçlendirilmesine ilişkin ise de “Afet riski yüksek olan bölgelerden başlamak üzere mevcut yapı ve alt yapıların afetler olmadan önce güçlendirilmesi ve yenilenmesi çalışmalarına kamu binalarından başlayarak önem ve öncelik verilmeli” önerisine yer verildi.

‘Zemin etütleri mutlaka yapılmalı’

Yeni yapıların kurulacağı bölgeler ilişkin ise zemin etüdü uyarısı yapılan raporda “İskana açılacak yeni yerleşim alanları, sanayi alanları ve her türlü yapılaşmada arazi kullanım planları hazırlanmalı ve zemin etütleri mutlaka yapılmalı. Bu zorunluluk yasalar ile de güvence altına alınmalı” ifadeleri kullanıldı.