Finlandiya’nın NATO üyeliğine HDP muhalefet şerhi düştü

Finlandiya'nın NATO'ya üyeliğine ilişkin kanun teklifi bugün TBMM Genel Kurulunda görüşülecek. Dışişleri Komisyonu'nun hazırladığı rapora HDP şerhi düştü. Komisyonun HDP'li üyesi (Tülay Hatımoğuları Oruç) "Güneydoğu Avrupa gibi Kuzeydoğu Avrupa’da NATO silahları ile doldurulacak" ifadelerine yer verildi.

Kuzey Atlantik Antlaşması'na (NATO) Finlandiya'nın katılımına ilişkin protokolün onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun teklifi geçtiğimiz hafta TBMM Dışişleri Komisyonunda görüşüldü. Komisyon Meclis Başkanlığına sunulmak üzere hazırladığı raporunu tamamladı. Rapora sadece HDP'nin muhalefet şerhi düştü.

HDP'nin muhalefet şerhinde, "Her NATO üyesinin bütçesinin en az yüzde 3 oranında silahlanmaya ayırması beklenmektedir. Bir başka deyişle NATO silah pazarına girecek olan Finlandiya ve İsveç'in her yıl silahlanmaya yaklaşık 15 milyar dolar harcama taahhüdünde bulunacağı anlamına gelmektedir. Güneydoğu Avrupa gibi Kuzeydoğu Avrupa'nın da NATO silahlarıyla doldurulması, Rusya'yı daha da tehditkâr bir yaklaşıma sokacak ve silahlanma karşılıklı olarak artacaktır. Rusya'nın ABD ile yapmış olduğu nükleer silahların sınırlandırılması anlaşmasından çekilmesi de bu bağlamda değerlendirilebilir" ifadeleri kullanıldı.

‘NATO üyeliği kirli pazarlığa dönüştü’

Türkiye’nin üyelik başvurusu yapan İsveç ve Finlandiya’dan PKK ile bağlantılı isimlerle ilgili imzalanan mutabakat metnine de eleştiri yapılan muhalefet şerhinde "İktidar, muhalifleri hukuku ve insan hakları ilkelerini çiğnerken, bu yaklaşımı İsveç ve Finlandiya'ya da dayatması diplomatik bir krizdir. Bu ülkelerde mülteci veya vatandaşlık hakkı almış Kürt yazarlar, siyasetçiler ve gazetecilerin 'terörist' adı altında Türkiye'ye iade edilmeleri karşılığında NATO üyeliklerine yeşil ışık yakılması gibi bir pazarlığı, Türkiye'nin demokratik zeminden daha da koparılması ve Avrupa'da kısmen de olsa işletilen hukukun üstünlüğü ilkesinin büyük bir darbe alması anlamına gelmektedir. HDP olarak böylesi kirli bir pazarlık ilişkisi üzerinden ve stratejik açıdan bölgesel silahlanmayı arttıran hiçbir yaklaşımı kabul etmeyeceğiz" denildi.