MKE'deki patlamaya ilişkin konuşan DİSK Genel Başkanı Çerkezoğlu: Bu kurumda ilk kez yaşanmıyor

MKE’deki patlamayla ilgili konuşan Çerkezoğlu, “5 işçi arkadaşımız hayatını kaybetti ve bu kurumda bu durum ilk kez yaşanmıyor. Hemen hemen her yıl bu tür süreçler yaşanıyor ve işçi arkadaşlarımız hayatlarını kaybediyorlar” dedi.

Radyo Sputnik’te Ali Çağatay’la Seyir Hali programına Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu konuk oldu.

Ankara'da Makine ve Kimya Endüstrisi (MKE) Anonim Şirketi'nin roket ve patlayıcı fabrikasında meydana gelen patlama sonucunda 5 işçinin hayatını kaybetmesi üzerine açıklamalarda bulunan Dr. Çerkezoğlu, işçi ölümlerinin yaygınlaşmasından kaynaklı endişelerini dile getirerek hükümet yetkililerine seslendi.

‘Patlayıcı malzeme üretilen bu fabrikada gerekli önlemler alınmıyor’

İş cinayeti kavramını kullanarak yaşanılan kazaların önlenebilir olduğuna dikkat çeken Çerkezoğlu, gerekli tedbirlerin alınmamasından yakınarak şöyle konuştu:

“Bu tarz kazalar önlenebilir kazalar olduğu için biz ‘iş cinayeti’ kavramını kullanmayı daha doğru buluyoruz. 5 işçi arkadaşımız hayatını kaybetti ve bu kurumda ilk kez yaşanan bir şey değil. Hemen hemen her yıl bu tür süreçler yaşanıyor ve işçi arkadaşlarımız hayatlarını kaybediyorlar. Bu kadar ağır ve tehlikeli işlerin yapıldığı patlayıcı malzemeler üretilen bir fabrikada olası her türlü iş kazasını önleyecek tedbirleri almak son derece mümkün iken yıllardır gerekli önlemler alınmıyor. Yine işçi arkadaşlarımız hayatlarını kaybettiler.”

‘Her gün yaklaşık 5 işçi arkadaşımız hayatını kaybediyor’

İşçi sağlığı iş güvenliği alanının ‘kamusal’ bir yapıya dönüşmesi gerektiğini belirten Arzu Çerkezoğlu, bu alanın da taşeron şirketlere bırakılmış olmasını tenkit ederek şöyle devam etti:

“Türkiye’de işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında bütünüyle bir kara tablo var. Her gün yaklaşık 5 işçi arkadaşımız önlenebilir iş kazalarında yani iş cinayetlerinde hayatlarını kaybediyor. Çünkü bu alanın kendisi aslında doğrudan piyasaya devredilmiş. Tümüyle kamusal olması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği alanı da piyasaya açıldı. Örneğin, son olarak 5 işçi arkadaşımızı kaybettiğimiz Makine ve Kimya Endüstrisi Şirketi’nde işçi sağlığı iş güvenliği hizmetleri taşeron bir firma diyebileceğimiz ‘Ortak Sağlık ve Güvenlik Birimi’ne teslim edilmiş. Devletin bu konuda denetleyici olması ve yaptırımları hayata geçirmesi, bu tür işçi cinayetlerinde gerçek sorumluları yargılayarak gerekli cezalandırmaları yapması gerekiyor.”

‘İşveren açısından işçi hayatının asansör vidasından farkı yok’

İşveren açısından, işçi hayatının bir asansör vidasından farksız olduğunu dile getiren Dr. Arzu Çerkezoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“İşçi sağlığı iş güvenliği son derece önemli bir alan. Bu alana bakışın kendisi çok sorunlu. Önceden ‘işçi sağlığı’ olarak tarif edilen bu alan artık ‘iş sağlığı’ olarak isimlendirildi. Bu bile aslında zihniyeti göstermesi açısından önemli. Orada işçilerin sağlığını değil de işin devamlılığını öngören bir yaklaşım gözüküyor. İşveren açısından, yerin 7 kat dibinde madendeki bir işçinin hayatıyla veya bir inşaatın 18. katında çalışan bir işçinin yaşamıyla oradaki bir asansör vidası arasında hiçbir fark görmeyen bir sermaye zihniyetinin sonucudur bütün bunlar.”