Polonya ve İtalya Başbakanları, AB içinde tartışılan göç konusunu görüştü

Polonya Başbakanı Morawiecki, düzensiz göçün kontrol edilmemesi halinde şu anda diğer Avrupa Birliği'ne (AB) üye ülkelerde görülen olayların kendilerinde de yaşanabileceğini ifade ederken İtalya Başbakanı Meloni de bu konuda Polonya ile aralarında bölünme olmadığını yasa dışı göçü nasıl durdurabilecekleri üzerinde çalıştıklarını söyledi.

AB içinde tartışılan ve henüz uzlaşıya varılamayan kaçak göç ve iltica konularını düzenleyen yeni ortak kurallar üzerine ülkeler arasında görüşme trafiği sürüyor.

İtalya ve Yunanistan'ın özellikle denizden gelen göçmenler konusunda dayanışma için istediği ancak Polonya ve Macaristan'ın itirazları sebebiyle bir uzlaşmanın çıkmadığı AB Liderler Zirvesi'nden 5 gün sonra, İtalyan lider Meloni bugün, 8 ayı geçen başbakanlığı döneminde ikinci kez Varşova'yı ziyaret etti.

Morawiecki ve Meloni, görüşmelerinin ardından ortak basın açıklaması yaptı. İki liderin gündeminde, İtalya-Polonya işbirliğinin yanı sıra güvenlik ve savunma, AB'nin dış sınırlarının korunması, AB'de tartışılan yeni ortak göç ve iltica anlaşması gibi konular yer aldı.

Avrupa'da sıcak konu başlıklarından olan düzensiz ve yasa dışı göçü Meloni ile uzun şekilde ele aldıklarını aktaran Morawiecki, "İtalya'nın dediklerini çok iyi anlıyorum yani dış sınırlar çok iyi korunmalı. Bu aynı zamanda Polonya'nın pozisyondur. Bu yasa dışı göçün, dış boyutudur. Kuzey Afrika ülkelerini anlamak ve orada sığınma prosedürleri oluşturmak gerekiyor ki binlerce göçmenin Polonya'ya ya da diğer AB ülkelerine gelişine izin vermemiz gerektiğinin altını çizdim." ifadelerini kullandı.

Morawiecki, kendilerinin ve Macaristan'ın yeşil ışık yakmadığı yeni göç ve iltica kurallarını içeren anlaşmaya dair, şöyle konuştu:

"Avrupa tarafından zorlama olmamalı. Her ülke, kaç göçmen kabul edeceğine karar vermekle yükümlü olmalıdır. Polonyalıların düzensiz göç konusunda, kimin patron olduğu konusunda söz sahibi olabilmesi için bir referandum düzenleyeceğiz. AB mi yoksa egemen bir ülke mi patron? Düzensiz göçü de bunu kabul etmemenin bedelini de ödemeyi kabul etmiyoruz. AB'nin önceliği ülkelerin güvenliği olmalı, eğer düzensiz göçü kontrol etmezsek şu anda diğer üye ülkelerde gördüklerimizi sokaklarımızda görme riskine gireriz."

Başbakan Meloni de ulusal çıkarlarını savunanlardan asla şikayetçi olamayacağını belirterek "Morawiecki'nin Polonya'nın çıkarlarını savunmada gösterdiği güce hayranım. Aramızda bir bölünme yok çünkü biz yasa dışı göçü nasıl durdururuz üzerinde çalışıyoruz, göçmenler Avrupa'ya geldiğinde işlerin nasıl idare edileceği üzerine değil." dedi.

Morawiecki'nin gündeme getirdiği referandum fikrine de değinen Meloni, "Ulusal güvenlik açısından hassas bir konuda vatandaşlara danışma fikrine saygı duyuyorum. Avrupa Konseyinde İtalya sayesinde yavaş yavaş gerçekleşen bir adım değişikliği var. Burada Polonya'nın tutumuna güvenebileceğimizi biliyoruz. Herkes için etkili çözümler bulmak için birlikte çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

İki başbakan daha sonra Avrupa Parlamentosu'ndaki "Muhafazakarlar ve Reformcular" grubunun düzenlediği "AB'nin geleceği" konulu konferansa katıldı.

Brüksel'de geçen hafta yapılan AB Liderler Zirvesi'nde, AB Komisyonunun önerdiği ve ay başında nitelikli çoğunlukla kabul edilen "dayanışma mekanizması" gereğince göçmenlerin her AB ülkesine zorunlu dağıtımı, aksi halde ise üye ülkelerin kabul etmedikleri her göçmen başına 20 bin avro ödemesini öngören kurallara, Polonya ve Macaristan'dan itiraz gelmişti.

Bunun üzerine Meloni, zirve sırasında Polonya Başbakanı Morawiecki ve Macaristan Başbakanı Viktor Orban ile üçlü bir toplantı yapmıştı. Meloni, bu toplantıda AB içinde ortak göç ve iltica konularında kuralları düzenleyen yeni anlaşmaya yeşil ışık yakmayan Polonya ve Macaristan liderlerini ikna etmeye çalışmış ancak bu görüşmeden bir sonuç çıkmamıştı.