Biden'dan ABD'nin güvenilirliğini sorgulayan Fin gazeteciye: Bu gece eve varabileceğiniz kesin değil

Bu hafta Britanya, NATO zirvesi vesilesiyle Litvanya ve Finlandiya'yı ziyaret eden Biden, Rusya'nın Ukrayna özel harekatının ardından tarafsızlık politikasını bırakan ve nisanda NATO üyesi olan Helsinki'de Amerikan dış politikasının güvenilmezliğinin yüzüne vurulması üzerine kızdı.

NATO'nun Vilnius zirvesinden ABD ve Almanya'nın tavrı uyarınca Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy'in "Savaştayken üye olamazsınız, üyelik takvimi de alamazsınız, zaten galip gelemezseniz, üyeliği tartışmanın anlamı yok" diye gönderilmesinin ardından, ABD Başkanı Joe Biden, Rusya'ya 113 km mesafedeki Helsinki'ye geçti.

'NATO'da birlik beraberlik' iddiası

Finlandiya Cumhurbaşkanı Sauli Niinisto ile ortak basın toplantısında 'NATO'nun her zamankinden çok birlik beraberlik içinde olduğu ve birlikte durmaya devam edeceğinden' söz eden Biden, ABD'nin iç siyasi çekişmelerinde ağır basan tarafa göre taahhütlerini tutmaması, hatta uluslararası anlaşmaları terk etmesiyle ilgili imalarla karşılaşınca kızdı.

'You can't guarantee if you will make it home tonight': Biden's creepy response to female reporter when she asked about America's 'political instability'
via https://t.co/wzhfBwKYtA https://t.co/Mf5bc2behQ

— Tie Swindell (@mirtropolis) July 14, 2023

'ABD, on yıllar boyunca güvenilir NATO ortağı kalacak mı'

Amerikan siyasetinde NATO'dan çıkma yanlıları olduğunu hatırlatan Finlandiya devlet kanalı YLE'nin Washington D.C. muhabiri Lida Tikka, Biden'a, 'ABD'nin gelecek on yıllar boyunca güvenilir bir NATO ortağı olarak kalacağı konusunda Finlandiya'ya güvence vermek için hangi adımları atacağını' sordu.

ABD kamuoyu ve Kongresi'nin ezici çoğunluğunun NATO'yu desteklediğini söyleyen Biden, "Kesinlikle garanti ediyorum" diyerek ekledi:

"Kimse geleceği garanti edemez, ancak bu herkesin yatırım yapacağı en iyi yoldur."

'Finlandiya, ABD'ye güvenebilir mi'

Ama bu kez kadın gazeteci, Niinisto'ya "Kimsenin geleceğini garanti edemeyeceğine dair bu cevabı duyunca, ABD'deki siyasi istikrarsızlığın gelecekte ittifakta sorunlara neden olacağından endişeleniyor musunuz" sorusunu yöneltti.

Biden says Finnish reporter may not ‘be able to go home,’ confuses Iceland and Ireland https://t.co/hAWNYeoHuL pic.twitter.com/VYJU7dDSLZ

— New York Post (@nypost) July 13, 2023

Finlandiya'da gece sokaklar güvenli değilmiş gibi

Fin mevkidaşının cevap vermeye başlamasına rağmen araya giren 80 yaşındaki ABD Başkanı şunları söyledi:

"Netleştireyim. 'Geleceği garanti edemeyiz' demedim. Bu gece eve gidip gidemeyeceğini bana söyleyemezsin. Kimse ne yapacağından emin olamaz."

Sesini yükselterek şöyle devam etti:

"Amerikan dış politikası hakkında söylenebilecek her şeyden olabildiğince emin olarak demek istediğim şu ki, NATO'ya bağlı kalacağız, baştan sona NATO'ya bağlı kalacağız. Biz transatlantik bir ortaklığız. Ben de bunu söyledim."

'Başkan halletmiş gibi görünüyor' esprisi

Biden sözünü bitirdiğinde "Başkan sorunlarınızı çözmüş gibi görünüyor" diyerek konuyu kapatmaya çalışan Niinisto, "ABD'nin gelecekteki politikalarından şüphe etmek için hiçbir nedenim yok" diye ekledi.

Biden proclaims NATO alliance 'more united than ever' in contrast to predecessor Trump https://t.co/R9yvGkqZjS

— Vincent Zimmerman (@ZimmermanV66) July 14, 2023

Biden, daha önceki bir açıklamasında, 'ABD'nin Finlandiya'ya bağlı olduğunu, NATO'ya bağlı olduğunu ve bu taahhütlerin çok sağlam olduğunu' dile getirerek "NATO topraklarının her karışı korunacak, Finlandiya dahil" vurgusunu yaptı.

Helsinki'de 5 yıl önce Trump-Putin tangosu vardı

Demokrat Partili Joe Biden'ın Cumhuriyetçi Partili selefi Donald Trump, 16 Temmuz 2018'de Helsinki'de Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le zirvede görüşmesinin ardından ortak basın toplantısında verdiği yanıtlarla ABD ana akım medyası tarafından 'Rusya yanlısı' diye damgalanmıştı.

ABD'yi NATO'dan çıkarma emellerini saklamayan Trump ise hızını alamayıp "Putin'le görüşmem NATO zirvesinden daha iyiydi" demişti. Rusya'nın Kasım 2016 ABD seçimlerine Trump lehine müdahale ettiği iddialarıyla ilgili eski FBI Başkanı Robert Mueller'in yürüttüğü federal soruşturma, Mayıs 2017'de açılıp Mart 2019'da bu yönde hiçbir kanıt bulunamadığı sonucunun açıklanmasıyla kapanmıştı.