Kuzey Kore: Kitle imha silahı kullanma tehdidinin kaynağı ABD’dir

Kuzey Kore Savunma Bakanlığı Sözcüsü, 'her fırsatta ülkesini suçlayan' ABD'nin gezegende kitle imha silahlarının kullanımına yönelik en büyük tehdit olduğunu vurgularken, Kuzey Kore Silahlı Kuvvetleri’nin bu tehdidi sürekli olarak kontrol altına alacağını söyledi.

Kuzey Kore Savunma Bakanlığı, kitle imha silahlarına karşı koymaya yönelik yeni stratejisini sunan ABD Savunma Bakanlığı'na (Pentagon) bağlı Kitle İmha Silahlarıyla Mücadele Dairesi (CWMD) tarafından hazırlanan raporla ilgili değerlendirmesinde, Washington’un kimyasal, biyolojik ve nükleer silahların kullanımında sürekli artış kaydettiğini belirtti.

Kuzey Kore’nin ise Pentagon için ‘uzun süreli bir tehdit’ olarak işaretlendiğinin altını çizen Savunma Bakanlığı Sözcüsü, değerlendirmede yer verilen açıklamalarında, “Dünyanın en büyük kitle imha silahına sahip olan, yeryüzünde şu ana kadar tek nükleer savaş suçlusu olarak bilinen ve geçen yüzyıldan bu yana Kuzey Kore'yi düşman ülke olarak sunup benzeri görülmemiş nükleer tehdit ve şantajını giderek genişleten ABD, kitle imha silahları konusunda en büyük tehdit haline gelmiştir” ifadelerini kullandı.

Savunma Bakanlığı temsilcisi, yayınlanan raporun, nükleer savaş başlıklarına sahip bir denizaltı da dahil olmak üzere Kore Yarımadası yakınlarına ‘tüm bir devleti yok etmek için yeterli’ stratejik silahları aktaran ABD'nin Kuzey Kore ve diğer bağımsız devletlerin güvenlik çıkarlarını hiçe sayan hegemonya tutkusu olduğunun altını çizdi.

“Bütün bu gerçekler, cumhuriyetimizin silahlı kuvvetlerinin, tutarlı caydırıcı güçlerle, her geçen gün daha çılgın hale gelen ABD'nin kitle imha silahlarının kullanılması tehdidine güçlü bir şekilde yanıt vermesini gerektiriyor” diyen yetkili, Kuzey Kore’nin ABD'nin provokasyonlarına ve meydan okumalarına yanıt vermeye devam edeceğini ve Kuzey Kore anayasasında belirtilen misyonlarına sadık kalacağını ekledi.

2014'ten bu yana ilk kez 'Kitle İmha Silahlarıyla Mücadele Stratejisi' belgesini yayınlayan Pentagon tarafından paylaşılan belgede, İran ve Kuzey Kore 'daimi tehdit' olarak nitelendirilirken, Çin 'artan tehdit', Rusya ise 'akut tehdit' olarak adlandırılmıştı.