İstanbul'daki barajların doluluk oranı yüzde 60'ın üzerine çıktı

İstanbul'a su sağlayan barajlardaki doluluk oranı son günlerde etkili olan yağışlarla yüzde 61,05'e yükseldi.

İstanbul'da bir haftadır aralıklarla etkisini gösteren yağış, barajlardaki su doluluk oranını artırdı.

İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) verilerine göre, 11 Ocak'ta 57,01 olarak ölçülen barajlardaki su miktarı bugün itibarıyla 61,05'e çıktı.

Kentteki su doluluk oranı en yüksek baraj yüzde 87,88 ile Elmalı Barajı oldu.

Papuçdere Barajı ise yüzde 28,79'luk doluluk oranıyla en düşük su seviyesine sahip baraj olarak kayıtlara geçti.

Su miktarı Alibey'de yüzde 70,3, Büyükçekmece'de 52,5, Darlık'ta 75,92, Istrancalar'da 56,15, Kazandere'de 50,68, Sazlıdere'de 43,04, Terkos'ta 50,57 ve Ömerli'de 80,14 ölçüldü.

Barajlardaki mevcut su hacmi 530,3 milyon metreküp seviyesinde kaydedildi.

Kentte günlük su tüketimi 2 milyon 901 bin 495 metreküp olarak kaydedildi.

İSKİ istatistiklerine göre, son 10 yılın 21 Ocak tarihli baraj doluluk oranları 2014'te yüzde 33,05, 2015'te yüzde 84,57, 2016'da yüzde 72,58, 2017'de yüzde 83,75, 2018'de yüzde 69,01, 2019'da yüzde 91,01, 2020'de yüzde 54,09, 2021'de yüzde 31,04, 2022'de yüzde 52,84 ve 2023 yılında ise yüzde 30,03 olarak belirlenmişti.

Kuraklık aralıktan itibaren gerçekleşen yağışlarla sona erdi

Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Adil Tek, geçen yıl özellikle sonbaharın sonlarına kadar devam eden kuraklığın aralıktan itibaren gerçekleşen yağışlarla sona erdiğini söyledi.

Tek, "Artan yağışlarla birlikte bu yıl için bir kuraklık öngörülmüyor. Ancak, iklim değişikliği senaryoları önümüzdeki süreçte Akdeniz ve ülkemiz havzasında, yağışlarda büyük azalma öngörüyor. Su tasarrufunun yanı sıra elimizde tasarruf edebileceğimiz suyun da bulunması gerekir" dedi.

Olmayan suyun tasarruf edilemeyeceğini vurgulayan Tek, "Bu sebeple suyu tutabileceğimiz biriktirme haznelerinin önemi daha fazla ortaya çıkıyor. Bu konu üzerinde çalışmaların acil olarak şimdiden hayata geçirilmesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

Tek, "Artan yağışlarla birlikte bu yıl için bir kuraklık öngörülmüyor. Ancak, iklim değişikliği senaryoları önümüzdeki süreçte Akdeniz ve ülkemiz havzasında, yağışlarda büyük azalma öngörüyor. Su tasarrufunun yanı sıra elimizde tasarruf edebileceğimiz suyun da bulunması gerekir" dedi.

Olmayan suyun tasarruf edilemeyeceğini vurgulayan Tek, "Bu sebeple suyu tutabileceğimiz biriktirme haznelerinin önemi daha fazla ortaya çıkıyor. Bu konu üzerinde çalışmaların acil olarak şimdiden hayata geçirilmesi gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu.

'İstanbul'da yıllık 1 milyar 100 milyon metreküp su kullanılıyor"

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros da İstanbul'da yıllık 1 milyar 100 milyon metreküp su kullanıldığını söyledi.

Son 10 yıla bakıldığında su kullanımının her yıl 20 milyon metreküp arttığını dile getiren Toros, İstanbul barajlarının yüzde 100 doluluk seviyesine ulaşması halinde bile kapasitesinin 200 milyon metreküp altında olduğunu belirtti.

Toros, kalan kısmın Melen ve Yeşilçay'dan karşılandığını dile getirdi.

İstanbul'da kişi başı günlük su tüketiminin 200 litre civarında olduğuna işaret eden Toros, bu oranın dünyanın birçok yerinde 100 litrenin altında olduğunu kaydetti.

Toros, fazla su tüketmeye devam edildiği taktirde, bilhassa kurak geçecek yıllarda ciddi sıkıntılar yaşanabileceğine dikkati çekerek, su tüketiminin üç farklı sistemde kullanılması önerisinde bulundu.

'Yağmur hasadı yapılması gerekiyor'

Ev ve iş yerlerine gelen suyun tamamının içme kalitesinde geldiğini belirten Toros, "Bu ciddi bir maliyet. Biz bu suyun hepsini içme amaçlı kullanmıyoruz. Bir kısmını lavabolarda, fabrikalarda, bahçelerde, farklı yerlerde kullanıyoruz. Bu suyun arıtılmasına gerek yok" dedi.

İkinci olarak ise yağmur hasadının yapılmasını öneren Toros, "Örneğin parktaki su belli yerde biriktirilebilir. Ya da bir site su ihtiyacını çatılardan gelen suyu yer altında biriktirip buradan karşılayabilir. Sitedeki bahçelerin sulanması, sifonlarda vesaire gibi arıtma ihtiyacı duyulmayan yerlerde kullanılması sağlanabilir" diye konuştu.

Toros, içme suyu kullanımının son derece az olduğunu belirterek, kentte belirli noktalara yapılacak olan çeşme ve sebillerle veya sitelere özel ücretlendirmeyle içme suyu tüketiminde tasarruf sağlanabileceğini dile getirdi.