Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi: Minsk 2 ve İstanbul Anlaşması'nın sabote edilmesinden Batı sorumludur

Rusya’nın Birleşmiş Milletler (BM) Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, Minsk 2 ve İstanbul Anlaşması’nın sabote edilmesinin sorumluluğunun Batı’ya ait olduğunu belirtti.

BM Güvenlik Konseyi toplantısında konuşan Nebenzya, Minsk-2'nin ve 2022 baharında paraflanan İstanbul Anlaşması’nın sabote edilmesi ile ilgili sorumluluğunun tamamen Batı'ya ait olduğunu söyledi.

Nebenzya, “Minsk önlemler paketinin hayata geçirilmesi Ukrayna’nın iç ihtilafını çözmek için en iyi senaryoydu, zira Minsk anlaşmalarının uygulanması sonucunda Ukrayna bunun için bir şeyler dahi yapmış olsaydı, Donbass Ukrayna'ya dönecekti. Her şeyden önce siyasi, dilsel veya milli esaslara dayalı ayrımcılığın olmadığı, herkesin haklarına eşit saygı gösterilen medeni bir ülke olacaktı” diye konuştu.

Batı’nın aslında neler olduğunu ve bunların neye yol açabileceğini çok iyi anladığını, ancak Rusya sınırlarında ‘yetiştirdiği neo-Nazi ve Rus düşmanı canavarın yardımıyla’ Rusya’yı yenebileceğini veya en azından önemli ölçüde zayıflatacağını umarak hiçbir şey yapmadığını söyleyen Nebenzya, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Üstelik özel askeri operasyon başladıktan sonra Kiev rejiminin Batılı kuklacıları, Ukrayna’nın İstanbul’da paraflanmış olan barış anlaşmasını imzalamasına da izin vermedi. Dolayısıyla onlar trajedinin suç ortaklarıdır ve Ukrayna’nın Minsk’i sabote etmesi ve İstanbul’daki anlaşmalardan vazgeçmesi yönündeki pervasız ve ölümcül eylemlerinin sonuçlarından tamamen sorumludur.”

'Kiev, Donbass’taki soykırıma karışmadığını mahkemede kanıtlamak zorunda kalacak’

Lahey’deki mahkemenin Rus tarafının özel askeri operasyonu haklı çıkarmak için Soykırım Sözleşmesi’ni kötüye kullandığı yönündeki asılsız iddiaları reddettiğini vurgulayan Nebenzya, “Böylece Kiev kendisini sanık sandalyesinde buldu ve şimdi Donbass’ta Kiev rejimi tarafından soykırım yapılmadığını kanıtlamak zorunda kalacak” vurgusunu yaptı.

Rus diplomat, Uluslararası Adalet Divanı’nın Rusya’yı ‘saldırgan devlet’ ve terörü destekleyen, Kırım’da Kırım Tatarlarına ve Ukraynalılara karşı ayrımcılık yapan bir ülke olarak tanımayı, ayrıca MH-17 uçağının düşürülmesinden Rusya’yı ya da Donetsk Halk Cumhuriyeti’ni (DHC) sorumlu tutmayı reddettiğine dikkat çekerek, şunları söyledi:

“Bu beceriksiz girişim, geçtiğimiz günlerde mahkemenin ne Donetsk ne de Lugansk halk cumhuriyetlerinin terör örgütü olduğuna dair kesin kararıyla sonuçlandı. Diğer bir deyişle, Donbass’ta teröristler yoktu. Orada yalnızca yeni hükümetin yasal haklarına saygı göstermesini talep edenler ve Kiev’in bunu yapmak yerine öldürmeye başladığı kişiler vardı.”

Nebenzya ayrıca Rusya’nın, Uluslararası Adalet Divanı’nın Ukrayna’nın Moskova’ya yönelik iddialarına ilişkin kararlarının doğru yorumunu içeren bir mektubu Güvenlik Konseyi ve BM Genel Kurulu’na dağıtacağını sözlerine ekledi.