00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
HABERLER
07:00
4 dk
HABERLER
09:00
5 dk
HABERLER
11:00
5 dk
PARANIN HAREKETİ
11:30
9 dk
HABERLER
12:00
5 dk
GÜN ORTASI
12:05
84 dk
HAFTANIN KEYFİ
14:05
44 dk
HABERLER
15:00
5 dk
SPOR BÜLTENİ
15:30
5 dk
HABERLER
17:30
10 dk
HABERLER
18:00
11 dk
HABERLER
19:00
9 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
07:30
7 dk
HABERLER
11:00
5 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
13:05
114 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:00
5 dk
HABERLER
18:00
6 dk
SESLİ HABER
Rus askeri uzman: Türkiye, NATO’da ‘üvey evlat’
20:04
4 dk
SESLİ HABER
Ukrayna’ya ait çok sayıda hava savunma sistemi imha edildi
20:18
1 dk
SESLİ HABER
Pentagon’dan itiraf: Başarısız oldu
20:30
2 dk
SESLİ HABER
Rusya: Dünya, ABD yüzünden Filistinlileri koruyamadı
21:05
2 dk
SESLİ HABER
Polonya Cumhurbaşkanı Duda'dan 'nükleer silah' açıklaması: 'Hazırız'
21:41
2 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920
Ukrayna krizi
Batılı ülkelerin Ukrayna'ya silah tedarik etmeye dönük hamleleri ülkede krizi tırmandırdı. Ukrayna ordusu, güçlerinin neredeyse yarısını ülkenin doğusundaki çatışma hattına yığdı. 2021'de Ukrayna'ya 650 milyon dolardan fazla askeri yardım sağlayan ABD, Kiev’e silah göndermeyi sürdürüyor.

'Maydan tipik bir renkli devrim ve CIA operasyonuydu'

© Sputnik / Andrey Stenin / Multimedya arşivine gidinMaydan olayları
Maydan olayları - Sputnik Türkiye, 1920, 17.02.2024
Abone ol
Sputnik, 2014 yılında Ukrayna'da başlayan ve demokratik yollarla seçilmiş Cumhurbaşkanı Yanukoviç'in hükümetini devirerek iktidarın ele geçirilmesine yol açan Maydan Darbesi'ni Nisan 2014 yılında Kiev'de bulunan Janus Putkonen'e sordu.
Üçüncü Maydan’da bölgede olan ve pek çok önemli isimle görüştüğünü aktaran Finlandiyalı jeopolitik analist ve araştırmacı gazeteci Janus Putkonen, Sputnik'e sürece ilişkin gözlemlerini, yaşadıklarını ve düşüncelerini aktardı.

'Maydan tipik bir renkli devrim ve CIA operasyonuydu'

Nisan 2014'te, 'Üçüncü Maydan' sırasında Kiev'deydiniz. Oraya neden gittiniz?
Her şeyden evvel, 'Maydan' son derece çarpıtılmış bir hadiseydi. Batı'da oldukça mantıksız bir hikaye anlatımı vardı. O zamanlar bir haber editörüydüm. Oldukça ünlü olan bir haber sitem vardı. Akdeniz'deki olayların jeopolitik alandaki sonucu ve devamı olan Ukrayna krizinden bu yana durumu ve özellikle de Rusya'nın 2013 Ağustos'unda Suriye'nin savunmasını desteklemek için yaptıklarını takip ediyordum. Ukrayna'da durum kızışmaya başladığında, her şeyin Sivastopol ile ilgili olduğu çok açıktı. Her şey Rusya'yı kendi ön bahçesinde çamura saplamakla ilgiliydi. Maydan'ın nasıl yaratıldığı ve daha sonra 'Sağ Sektör' darbesine dönüştürüldüğü, ki bu aslında Şubat ayında gerçekleşmişti.
Ama sonra şöyle bir durum oldu: Maydan darbeden sonra durmadı, devam etti. Batılı ana akım medya, Devlet Başkanı Yanukoviç'i iktidardan indirdikten ve anayasaya aykırı bir darbe gerçekleştikten sonra her şeyi susturdu. Ancak Maydan'da binlerce ve hatta on binlerce insan isyan etmeye devam ediyordu. Ve bu sorulara hiçbir cevap bulunmuyordu. Ve neler olduğunu anlamam şu şekilde gerçekleşti: Maydan'ın çok tipik bir renkli devrim, bir CIA operasyonu olduğunu fark etmem. Soros'un finanse ettiği kuruluşlar vardı ve ABD büyükelçiliği ile ABD yardımı yoğun bir şekilde işin içindeydi. Aralık ayında ise bir darbeye ve esasen 'şiddetli' bir darbeye dönüştüğünde, 2011'de Suriye'de yaşananlara çok benziyordu. Ukrayna olayları ya da Kiev olayları ile daha önce Suriye'de yaşananlar arasında pek çok paralellik gördüm.
Ama bu Üçüncü Maydan hakkında hiçbir hikaye yoktu. Biliyorsunuz, birincisi vardı ve sonra da ikincisi oldu. Peki Mart ayında Maydan'da neler oluyordu? Ben de oraya gittim zira oraya seyahat etme imkanım vardı. Ben de jeopolitik okuyan Finlandiyalı bir avukat olan arkadaşımla birlikte oraya gittim. İkimiz birlikte Maydan'da gerçekte neler olup bittiğine derinlemesine bakmak için oraya gittik. Günlerce orada kalıp durumu izledim ve öğrendiğim şey tamamen sessizliğe bürünmüş bir durumdu. Ve bugün hala ne Rusya'da ne de Batı'da insanlar gerçekten anlamıyorlar. Sadece direnişte duran kahramanlar, darbeye sırtını dönen ve işleri yoluna koymaya çalışan Ukraynalı vatanseverler vardı. Ama ne yazık ki Üçüncü Maydan başarılı olamadı ve desteklenmedi. Buna bağlı olarak da Donbass'ta savaş başladı.

'Ukrayna'daki en büyük sorun yolsuzluktu'

Kiev'de bulunduğunuz süre boyunca raporlar yazdığınızdan, siyasi ve askeri liderlerle görüştüğünüzden bahsettiniz. Bu etkileşimlerle ilgili genel izlenimleriniz nelerdi? Bu insanlar size karşı açık ve samimi miydi?
Manzara Aralık ve Ocak'ta neyse Şubat'a kadar da kesinlikle aynıydı, duvarlar oradaydı ve her şey oldukça sağlamdı. Bütün Maydan oradaydı ancak Maydan'ın doğası kökten değişmişti. Bu benim için bir şok idi zira bunu hiç beklemiyordum. Neler olduğunu, neden Maydan'ı ayakta tuttuklarını, çatışmaların durmadığını bilmiyordum. Hükümet değişti, neden hala isyan ediyorlar? Bu sorunun cevabını bulmak gerekiyordu ve ben de buldum. Maydan'ın siyasi liderleri ve askeri liderleri ile görüşme fırsatım oldu. Maydan'daki restoran odasında birkaç saat boyunca harika bir konuşma yaptık ve bize istediğimiz her şeyi sorma imkanı verdiler. Bize karşı tamamen açıktılar. Bu yüzden soracak pek çok sorumuz vardı ve bu adamlar oldukça tanınmış kişilerdi.
Neredeyse en başından beri oradaydılar ancak Sağ Sektör'e karşı hep cephe aldılar. İşte bütün mesele buydu. Maydan'da iki kamp bulunuyordu. Bir kamp milliyetçiler, diğer kamp ise vatanseverlerdi. Maydan'da bulunan vatanseverler oligarklarla savaşmak, Ukrayna'yı gerçekten bağımsız kılmak ve tarafsız bir duruş sergilemek gibi ortak bir fikirle oraydaydılar zira Maydan'ı ortaya çıkaran sorunlar oldukça fazlaydı. Ukrayna'daki en büyük sorun yolsuzluktu ve bu yolsuzluğun arkasında da oligarklar vardı. Ukrayna'daki oligarkların çoğu batılı bankerler, şirketler ve diğerleri tarafından da destekleniyordu. Ukraynalı vatanseverler ise Poroşenko'ya ya da daha sonra Yanukoviç hükümetinden iktidarı alan diğer meşhur Ukraynalı oligarklara tamamen karşıydılar.
Böylece neler olup bittiğini anladıklarında Maydan hareketi içinde bir isyan başlattılar. Ve o kadar ileri gidildi ki çoğunluk haline geldiler. Maydan'dan sonra çok güçlü bir çoğunluk oldular. Bu yüzden bu durum Batı medyasında hiç tartışılmadı. Odessa'da büyük bir provokasyon olacağını da anlamıştılar. Bana bunu önceden bildirerek, Donbass'ta bir savaş çıkacağını söylediler ve beni bu konuda uyardılar. 'Sağ Sektör' hareketinin Nazi taburları gibi oluşturulacağını söylediler. Tüm bu kelle avcıları onların arasındaydı ve bu Maydan hareketini ulusal bir harekete çevirme fikrine karşı savaşıyorlardı, ki bu daha sonra Ukrayna Ulusal Muhafızları ve Azov Taburu, Donbass Taburu oldu. Hepsi bu vatanseverleri saflarına katmaya çalışıyordu ve onların yapacaklarına kesinlikle karşı çıkıyorlardı.

'Üçüncü Maydan'a güçlü bir destek gelmiş olsaydı tarih bugün yazıldığından çok daha farklı yazılacaktı'

Kişisel olarak şahit olduğunuz ve kalıcı bir etki bırakan ne oldu? Belirli bir detay hatırlayabiliyor musunuz?
'Sağ Sektör' elemanlarının Maydan'daki merkezlerine yaklaşmaya çalıştıkları ve içeri alınmadıkları durumlara tanık oldum. Dövüldüler, ağır şekilde dövüldüler. Milliyetçiler büyük çetelerle birlikte Maydan'da yürümeye çalıştılar. Ellerinde meşaleler vardı. Vatanseverlerin bütün milliyetçileri nasıl dövdüğünü gördüm. Hepsi kaçtılar. Vatanseverler ve milliyetçiler arasında şiddetli çatışmalar oldu. Yani ben oradayken çok gergin bir durum vardı ve bu aynı zamanda çok tehlikeliydi. Bu yüzden durumu kendi gözlerimle gördüm ve konuşma fırsatım oldu. Tanıştığım bu adamlar, Üçüncü Maydan'ın liderleri, Rus kardeşlerine karşı asla silah kaldırmazlardı. Olanlardan dolayı kesinlikle öfkeliydiler ve kendilerini Maydan hareketinin liderleri tarafından ihanete uğramış hissediyorlardı. Zira onlar oligarklarla savaşmak için oradaydılar.
Elimden geldiğince belgeledim fakat videolarını çekmemize izin vermediler. İlginç bir konuşma yaşadık ancak yüzlerini çekmemize izin vermediler. Sanırım bize bazı takma isimler verdiler. Kafeteryada otururken bile sürekli hareket halindeydik. Liderlerle konuştuğumuz çok açıktı zira etraftaki tüm emirleri onlar veriyordu. Sonra Maydan'da bu liderlerle birlikte dolaştık. Elbette liderler onlardı çünkü herkes onların emri altındaydı. Yani doğru insanlarla konuştuğumuz çok açıktı ve bu adamları gerçekten sevdim, iyi adamlardı. Kimsenin onları desteklememesi sebebiyle çok üzgünüm.
Onlara yiyecek getiren ve bazı bağışlarda bulunan sıradan Kiev halkı tarafından destekleniyorlardı. Ama onlar, bilirsiniz, fakir Ukrayna halkı tarafından destek görüyordular. Rusya tarafından desteklenmiyorlardı. Kiev rejimi ya da başka bir rejim ya da oligarklar tarafından da desteklenmiyorlardı. Onlar basit ve Maydan'daki darbe ile gündeme gelen fikre karşı savaşan iyi insanlardı.
Eğer bu Üçüncü Maydan'a güçlü bir destek gelmiş olsaydı -yani Sağ Sektör'e verilenden çok daha güçlü- çok daha büyük bir hareket olacaklarına size tüm kalbimle söyleyebilirim. Şayet bu desteği alabilselerdi, Avrupa'da tarih bugün yazıldığından çok daha farklı yazılacaktı. Ama ne yazık ki kimse bu fırsatı kullanmadı.

"İnsanlar, silahlı darbeyi meşrulaştırmak için öldürüldü'

Maydan ayaklanmasında çok konuşulan ve adından övgü ile söz edilen bir diğer hatırası da, 2013-14 yıllarında aylarca süren hükümet karşıtı protestolar sırasında ölenler için Ukraynalıların benimsediği terim olan 'Cennet Yüzler' betimlemesidir. Siz Kiev'de iken bu insanlar hakkında neler duydunuz?
Çok fazla soru vardı. Liderlere dökülen kanları sorduk fakat bunu tartışmak istemediler. Çok derin sorunları vardı; kendilerini ve gerçekleri sorguluyorlardı. Ve bence 'Sağ Sektör' onları 'şehit' olarak övmeye başladı. Tanıştığım bu adamlar bu konudaki gerçeği biliyorlardı ve gerçek şuydu: sırtlarından vurulmuşlardı. Ve tabii ki o zamandan bu yana yaşananlar da gerçekleri kanıtladı. Ben de bu katliamlar, göstericiler ya da holiganlar arasında yaşananlar hakkında haber yaparken neden Maydan hareketine karşı Berkut (özel polis birliği) gibi ağır bir güç kullandıklarına dair mantıklı bir cevap göremiyordum. Zira herhangi bir güç kullanmaları yasaktı.
Herkes polisin gelen ateşi nasıl karşıladığını gördü ve bu görüşün kimin için makul olduğunu bilmiyorum ama Berkut'un adamlarına bakarken ağlıyordum ve bu bana hala dokunuyor. Hiçbir mantığı yoktu. Neden Berkut'a ateş açma izni versinler? Bu yüzden bu katliamın polis tarafından yapıldığına hiçbir zaman inanmadım çünkü hiçbir kanıt yoktu. Elimizdeki tüm kanıtlar olay gerçekleştikten hemen sonra sorgulandı. Yani gerçeğin içinde bir mantık olmalı. Bu katliam sadece o sırada gerçekleşmekte olan silahlı darbeyi meşrulaştırmak için yapıldı.
Şimdi on yıl önce gerçekten neler olduğunu çok iyi biliyoruz. Paralı askerler tarafından vurulduklarını biliyoruz. Kim olduklarını, isimlerini, rütbelerini, örgütlerini ve liderlerini bile isimleriyle, gerçekleriyle biliyoruz. Ve tabii ki Petro Poroşenko'yu iktidara getirenin cunta hükümeti olduğunu da biliyoruz. Ancak o dönemde bu konuda konuşmak biraz zordu.
Modern veriler, 'Cennet Yüzler' arasında keskin nişancılarla ya da protestolarla hiçbir ilgisi olmayan ve örneğin zatürre, kalp krizi ve hatta alerjiye bağlı komplikasyonlardan ölen insanlar olduğunu gösteriyor. Bu 'özel Meydan kahramanlarını' ortaya çıkarma fikri hakkında ne düşünüyorsunuz?
Video verilerinden raporlama yaptığımda elbette, o ünlü fotoğraflarda sadece birkaç vaka var. Ancak durum çok garipti zira oraya çok sayıda narkomanı ve diğer insanları çektiler. 'Sağ Sektör' oradayken Maydan'ın içinde herkes için bedava uyuşturucu bulunuyordu ve bunların hepsine para ödeniyordu. Ancak bu holigan çetelerine katılan insanlar her zaman yüksek mevkilerdeydiler. Dolayısıyla, bir tür halk direnişi yanılsaması yaratmak için istismar edilen insanların Ukrayna halkının en yoksul, toplumsal sınıflarından olduğunu ve çoğunun uzak köylerden geldiğini düşünüyorum.

'Maydan'da gördüğüm şey adeta bir Hollywood filmiydi'

Ama neden birileri Ukrayna için bu yeni kahramanlar mitini uydursun ki?
Bu yalnızca propaganda içindi. Maydan'da gördüğüm şey, Hollywood tarzı bir film gibiydi. Başkentin tam ortasında çekilmiş bir Hollywood senaryosu gibiydi adeta ve öyle de oldu, biliyorsunuz. 15 yıllık tiyatro yönetmeniyim ve sahne yapımcısıyım, gazeteci olmadan önce festivaller ve her türlü sahne yapmakla ilgili pek çok çalışma yürüttüm. Bu olay Batı için yaratılmış büyük bir festivaldi. Öyle yaratılmıştı ki, her açıdan çok güzel fotoğraflar veriyordu. Ve bir halk ayaklanması gibi görünmesi için bir gösteri olarak tezgahlandılar. Bunu yapmak için de gerçekten sıradan insanları kullandılar.
Poroşenko 2014 yılında ABD Kongresi'nde yaptığı konuşmada, "Onlara 'Cennet Yüzleri' diyoruz ve gerçek ulusal kahramanlar olarak saygı duyuyoruz. Onların kahramanlıklarını alkışlıyoruz" demişti. Bu, Ukrayna devleti için özel olarak yaratılmış yeni bir mitoloji mi, hangi amaca hizmet ediyor? Bu mitler kamuoyunu manipüle etmek için kullanılabilir mi?
Bu mit çok kullanışlıydı. 2014'ten 2016'ya kadar, belki de sadece 15 yıl boyunca, Ukrayna askeri planları ya da Pentagon planları nedeniyle, aslında Rand Corporation tarafından tam olarak 2014 yazı için yapıldı. Ve sonra 2015'te kışın ikinci kez denediklerinde, 'Cennet Yüzler' o anda önemliydi. Bu yeni hükümetin bir tür üstünlük sağlamak için bir tür 'şehitliğe ihtiyacı' vardı. Çünkü on binlerce Ukraynalı Rus'a saldırıyor ve öldürüyorlardı. Donbass'taki Rus nüfusa karşı döktükleri kanı haklı çıkarmak için başka bir kanla, kendi kanlarıyla haklı çıkarmak gerekiyordu.
Ancak insanlar bunun Maydan'la ilgili olmadığını, tamamen jeopolitikle ilgili olduğunu anlamaya başladığında, yani bu Nazi taburlarınun Donbass savunucuları tarafından ilk olarak 2014 yazında İlovaysk'ta ve 2015'te Debaltsevo'da yenilgiye uğratıldığında ve akabinde Minsk Anlaşmaları yapıldığında tüm oyun değişerek yeni bir merhaleye geçti yani uluslararası seviyeye. Bu hadiseden sonra, onlar sadece geride kalan bir efsane oldular ve insanlar gerçeği sorduğunda, bilhassa Berkut polisi ve orada bulunan diğer polis birimleri ile kurbanların yakınları gerçeği duymak istediğinde, yeni hükümet bunu araştırmak ve gerçekten neler olup bittiğini görmek için istekli olmadığını gösterdi.
Ve elbette bu durum büyük şüpheler uyandırdı. Bu yüzden önce çok faydalı oldu ve sonra yeni Ukrayna hükümeti için bir yük olarak oldukça hızlı bir şekilde ortaya çıktı. Bu konuda konuşmak istemediler ve Batı da bu konuda konuşmak istemedi. Gerçekte ne olduğunu bilmek isteyen mağdurlar ve Berkut üyeleri bulunuyordu zira tamamı acımasız bir şekilde suçlanıyorlardı. Ancak yıllar boyunca Donbass'ta ve Ukrayna'da anayasal düzeni korumak için Maydan'da bulunan onlarca cesur Berkut askeri tanıştım ve onlar büyük kahramanlardı. Ancak gerçeği aramaya istekli kimse yoktu. Bu yüzden günümüzde bu Cennet Yüzler'in bir efsaneden hatta kullanışlı bir efsaneden daha fazlası olduğunu düşünüyorum.

'Donbass'taki bu insanlar ve komutanlar dünya tarihini değiştirdi'

Neden Lugansk'a taşınmayı tercih ettiniz?
Donbass'a ilk kez 2015 yılında, Debaltsevo'dan hemen sonra geldim, Minsk Anlaşması yapılmıştı ve bu aslında burada düzenlenen bir basın turu gibi ilk uluslararası fırsattı. Ben de gönüllü olarak geldim. Başvurumu gönderdim ve kabul edildim. İlk gruptaydım, 2015'te Donetsk'te neredeyse bir hafta geçirdim.
Donbas'ta neler olup bittiğini gerçekten takip etmeye çalışıyordum. Buraya tek başıma geldiğimde tüm gerçeği gördüm ve Ukraynalı Rus nüfusa karşı yürütülen enformasyon savaşının ciddiyetini kesinlikle anladım. Batılı olduğum için çok utandım. Sadece yardım etmeye, işbirliği yapmaya ve öğrenmeye başlamak istemiştim çünkü inanılmaz bir şey bulmuştum.
Hiçbir plan yoktu burada, Rand Corporation yoktu. Donbass'taki bu insanlar ve komutanlar dünya tarihini değiştirdiler çünkü bunun olması planlanmamıştı. Her şey oldukça farklıydı. Moskova'nın ya da Pentagon'un planı da değildi. Ukrayna'da da planlanmamıştı. Yalnızca Donbass'ta yaşayan insanların zihninde planlanmıştı. Bu insanlar tüm zorlukların üstesinden gelmeyi başararak yeni cumhuriyetleri kurdular.
En büyük sorun resmi bir uluslararası haber ağının olmaması sebebiyle bilgilerimi herhangi bir Donbass kaynağına ulaştırmak benim için zordu, yani bu ilk engeldi. İkinci engel ise çok sayıda Batılı propagandacının saçma sapan, kusura bakmayın ama olaylarla ilgili çok sayıda yalan söylemesiydi. Yani çok sayıda propagandacı vardı ama aynı zamanda gazeteciler de vardı. Peki Donbass'tan, Lugansk'tan, Donetsk Halk Cumhuriyeti'nden uluslararası kaynaklara resmi bilgi vermeye nasıl başlanır, aynı zamanda gazeteciler nasıl desteklenir ve yerel propagandacıların Batılı insanların zihninde bilgi savaşı yürütmesi nasıl engellenmeye çalışılır?
Ve bir plan oluşturdum. Burada bu basın turundayken Donetsk Dışişleri Bakanı ile görüştüm ve ele alınması gereken birkaç konu olduğunu dile getirdim.Daha sonra Moskova'da bir konuşma yaptım, Moskovalı bir işadamı tarafından organize edilmişti. Ona bu fikirden bahsettim ve o da bunu destekleyeceğini söyledi. Böylece eve döndüm ve Donetsk Uluslararası Haber Ajansı ve Basın Merkezini planlamaya başladım ve Donai Haber Ajansı kuruldu. Genel plan Başkan Aleksandr Zaharçenko tarafından onaylandı. Ve ben de 15 Temmuz 2015'te Donetsk'te yaşamaya başladım.
Haber ajansını kurduk, basın merkezini kurduk. Donbass Bilgi Savunma Sistemleri'ni yetkililerle birlikte oluşturduk ve Aleksandr Zaharçenko kadar uzun süre bu işin başındaydım. Sonra o 2018'de vahşice öldürüldü. Patronumu kaybedince de finansmanı da projeyi de kaybettim. Donetsk ve Lugansk Halk cumhuriyetlerinde çalıştığım için Lugansk'ı çok sevdim. Burası 2014'te çok zor zamanlar geçirmiş büyük bir yer. Burada harika insanlar var ve çok sayıda arkadaşım oldu. Üç yıldır Donetsk'te yaşadığım için bundan sonra Lugansk'ta yaşamayı deneyelim dedim. Böylece Luganks'a taşındım ve halen burada Lugansk şehir merkezinde yaşıyor ve çalışıyorum.

'Uzun bir savaştı fakat kazandık'

Peki Maydan ayaklanmaları sırasında tanık olduklarınız Donbass'a yerleşme kararınızı ne kadar etkiledi?
Kesinlikle çok etkiledi. Kendimi barış ve anayasayı seven Ukrayna halkı ile birlikte hissettim. Berkut polisiyle birlikte çalıştım ve kendimi çok iyi hissettim. Ülkede iyi insanlar olduğunu ve Ukrayna'da yalnızca kurbanlar olduğunu biliyordum. Ukraynalılardan nefret etmiyorum, bu asla kişisel bir mesele değil çünkü. Fakat Donbass halkı tüm Avrupa'daki en iyi insanlar. Batı hegemonyasını kendi elleriyle durdurdular.
Ben buraya geldiğimde burada hiç banka yoktu, oligarklar yoktu, finans kurumları yoktu, sadece iki merkez bankası vardı: Lugansk ve Donetsk merkez bankaları. Burada kimsenin borcu bulunmuyordu. Yerel halk bazen neyden kurtulduklarını anlamıyor fakat ben Finlandiya'da büyümüş ve Batı'nın jeopolitik olarak ne olduğunu bilen Batılı bir insan olduğum için bu özgür cumhuriyetlerin nereden doğduğunu biliyorum. Buradaki medeniyet seviyesinin bu kadar yüksek olduğunu anlamak beni çok memnun etti.
Erkekler hâlâ erkek, kadınlar ise kesinlikle çok güzel ve tüm bunlar umut veriyor. Finlandiya'da zaten umudumu kaybetmiştim. Donbass 2014'te işgal edilmişti. Biz kimseye saldırmıyoruz. Elbette bekledik, savaştık ve sabrettik ki sonunda Rusya bize yardım etmeye gelsin. Ciddi anlamda yardım etsin diye ve geldi. Uzun bir savaştı fakat kazandık.
Maydan olayları - Sputnik Türkiye, 1920, 17.02.2024
Ukrayna krizi
‘Putin’in 2007’deki teklifinin kabul edilmesi, Ukrayna’da çatışmaları engellemeye yeterdi’
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала