‘Batı, Putin’in toplumsal desteğinin bu kadar olacağını beklemiyordu. Rusya toplumu kenetlendi’

Prof. Emin Gürses’e göre, Batı ülkeleri Rusya toplumunun seçimlerde Putin’in arkasında kenetlenmesi karşısında şaşırdı. Batı liderliğinin Ukrayna’da çatışmayı uzatmaya çalıştığı ancak artık dertlerinin ‘daha fazla rezil olmadan çekilmek olduğunu’ söyleyen Gürses, Türkiye yönetimine de Rusya karşıtlığına ikna için çalıştıkları görüşünde.

Batı’nın siyasi elitleri, Rusya Federasyonu’nun rekor katılımla düzenlenen seçimlerin sonucunda Devlet Başkanı Vladimir Putin’in ezici zafer kazanmasının şokunda. Bir yandan Rusya seçimlerini gölgelemek için tuhaf açıklamalar yapılırken, diğer yandan Ukrayna krizinde kaynakları tükenmekte olmasına rağmen savaşı uzatmanın yolları aranıyor. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un ‘asker gönderme’ teması diğer Avrupa ülkelerinde tepki yaratsa da yeni yeni planlamalar ve destekler gündeme taşınıyor.

Gelişmeleri Prof. Dr. Emin Gürses ile konuştuk.

‘Rusya toplumu daha da kenetlendi’

Prof. Emin Gürses’e göre, Batı Rusya’da Devlet Başkanı Vladimir Putin’in toplumsal desteğinin bu kadar yüksek olmasını beklemezken, karşısında Rusya toplumunun kenetlenmesini buldu. ABD’nin kurmaya çalıştığı uluslararası düzene karşı Rusya’nın durduğunu anımsatan Gürses, “Şansa Rusya var” dedi:

“Batı basınına bakıyoruz; hepsi ‘Bunu beklemiyorduk’ diyorlar. Yani Putin’in toplumsal desteğinin bu kadar olacağını beklemiyorlardı. İçeriden bir hareketlenme bekliyorlardı ama bekledikleri olmadı. Yani Rusya toplumu daha da kenetlendi. Batı’dan açıklamalar da Rusya’ya ulaştı. Mesela Macron’un konuşmaları... ‘Eğer bu savaşta geri adım atarsak, Avrupa olarak işimiz bitmiştir’ diye konuştular. Bu savaşı ABD ve İngiltere başlattı, Fransa ile Almanya’yı bitirdiler. Rusya ve Putin olmasaydı, demek ki Amerika uluslararası sistemi yeniden yapılandırırken, kim bilir kimlerin başına ne işler açacaklardı. Ama takıldı kaldılar orada. Şansa Rusya var.”

‘Tayyip Bey’in de kendi ajandası var. Dışarıdan göründüğü gibi değildir’

Gürses’e göre Batı bloku Türkiye’de de Rusya aleyhine hamleler yapmaya çalışıyor:

“Ve Türkiye’de Rusya aleyhine bir şeyler yapmak, Tayyip Erdoğan ile Putin’in arasını bozmak için uğraşanlar da var. Ama herhalde bu oyuna geleceğini sanmıyorum. Tayyip Bey, Dışişleri Bakanı’na böyle yol veriyor, ‘istediğini yap, et’ diye. Ama Tayyip Bey biliyorsun bir ara da Süleyman Soylu’ya öyle yol verdi. O da Hulusi Akar da tasfiye oldu gittiler. Tayyip Bey’in de kendi ajandası var. Öyle dışarıdan göründüğü gibi değildir.”

‘Çanakkale’de de rezil olmuşlardı’

Prof. Gürses, emperyalizmin 20’inci yüzyıldaki savaşları örneğin Osmanlı imparatorluğunu tasfiye projeleriyle benzerlik kurarken, İngilizlerin ‘uzatılan savaşlardaki’ rollerine dikkat çeti:

“Birinci Dünya Savaşı’nda İngilizler, ‘Osmanlı’yı tasfiye edelim de petrol bölgelerini nasıl paylaşalım’ diye Çarlık ve Fransızlar ile konuşurken, Avrupa toplumlarında iyimser bir hava vardı. Ne zaman ki baktılar bu savaş uzuyor, Çanakkale’de rezil oldular, arkasının ne olduğu belli değil. Hemen İngiltere ve Fransa’da büyük nümayişler oldu. Bizim toplumlar bunları bilmiyor ama toplumsal örgütler ve sendikalar, savaşın sona ermesi konusunda büyük tepki gösterdiler. Önceleri bayram havası vardı fakat sonradan gördüler ki bu iş kötüye gidiyor. Şimdiki Avrupa liderleri, önce Amerika’ya yakın durmak ve ABD ile kavga etmemek istediler. Sonra bütün dediklerini yapıtlar. Fakat bu işin arkasında İngiltere’nin olduğu çıktı meydana. Yani Rusya ve Ukrayna arasındaki savaşın uzatılmasının arkasında İngiltere’nin olduğu meydana çıktı. İngiltere’nin de bu nedenle Brexit ile beraber Avrupa’dan ayrıldığını ve Avrupa’yı yalnız bıraktığını şimdi öğreniyoruz. O zaman da konuşuyorduk ama elimizde belgeler yoktu.”

‘Macron, Amerika adına asker gönderme ihtimalini yokluyor’

Rus gazından mahrum kalan Almanya’da ABD yanlısı çizginin zayıfladığını söyleyen Gürses, Macron’un Amerikan ağzıyla konuştuğunu belirtti. Gürses’e göre Macron’un asker gönderme temasıyla tepkileri yokluyor:

“Şimdi Macron, Amerika adına konuşuyor. Artık Almanya’da Amerika adına konuşacak babayiğit yavaş yavaş kayboluyor. Çünkü Almanlar bu işi çok yakından hissediyor. Fransa kendi elektrik enerjisinin yüzde 70’ini nükleer santrallerden karşılıyor. Almanya’nın böyle bir durumu yok. Fransızlar yeni santraller yapacak. Asıl zarar görenler Almanlar. Almanlar biliyor ki, bu savaş büyürse ilk hedefte Almanya var. Rusya Savunma Bakanı iki sene evvel, bu işin arkasında İngiltere olduğunu söylüyordu. Nükleer savaş olursa ilk hedefin Londra köprüsü olduğunu diyordu. Burada Macron, savaşın yoklamasını yapıyor. Acaba tepkiler nedir? Asker göndermenin ön koşullarında neler yapabilirler? Onun hazırlıklarını yapıyor. Amerika adına yapıyor bunu. İtalya’dan ve Almanya’dan cevap geliyor, hayır diyorlar. İngiltere’nin yapması mümkün değil zaten. İngilizler başkalarını kullanıyor. Bu işin beyni İngilizler. İstanbul görüşmeleri tam olumlu sonuçlanıyordu İngiltere Başbakanı Boris Johnson Kiev’e gitti ve savaşı tekrar kışkırttı. Bunları konuşuyorduk ama birinci ağızdan duymuyorduk.”

‘1972’den beri Ukrayna’da Neo-Nazileri örgütlüyor İngiliz istihbaratı’

Batı’nın Ukrayna’daki mağlup olduğunu ve nasıl geri adım atacağını bilmediğini belirten Gürses, artık Batı’nın tek niyetinin rezil olmadan çekilmek olduğu görüşünde. Rusya’ya karşı kolektif Batı’nın adeta bir “Haçlı seferi” düzenlediğinin altını çizen Gürses, bunun hüsranla sonuçlandığını kaydetti:

“Asıl mesele şu: ‘Bu işten nasıl sıyrılırız’ diye çaba gösterdikçe daha da çok batıyorlar. Anladılar başarı gösteremeyeceklerini. Ukrayna’yı feda ettiler ama nasıl geri adım atacaklarını bilmiyorlar. Bunları Kissinger, ölmeden önce uyardı. ‘Rusya ile toprak konusunda oturun konuşun. Bu işi büyütmeyin’ dedi. Ama Kissinger’ı öyle bir sıkıştırdılar ki-adam sonra yaşamadı zaten- ‘Ukrayna’yı da NATO’ya almak lazım herhalde’ demek zorunda kaldı. Belli ki baskı yaptılar ona. Büyük tepki oluşmuştu Amerikan kamuyounda. Ama Kissinger bu. Çin’e gitti törenlerde eski dost olarak karşılandı. Amerikan yöneticileri bile öyle karşılanmadı. Ama dinlemediler adamı. Putin 2007’den beri söylüyor; ‘yapmayın, etmeyin. Bize söz verdiniz. Genişleme konusuna dikkat edin. Bize 1994’te söz vermiştiniz’ diyor. Ama kimse dinlemedi. 2014’te başlattılar bu işi. Ama taa 1972’den beri Neo-Nazileri örgütlüyor İngiliz istihbaratı. Amerikalılar, İngiliz istihbaratının dediğini yapıyor. Bunları yurt dışına getiriyor, eğitip gönderiyorlar. Hazırlıklarını yaptılar. Şimdi savaşı kaybedeceklerini gördüler. Acaba buradan rezil olmadan nasıl çıkacaklarını düşünüyorlar.”

‘Anadolu’nun istilasında olduğu gibi…’

Gürses, 1921 Eylül’ünde başlarında İngiliz komutanların bulunduğu Yunan ordusu çekilirken İngiliz parlamentosunda rezil olmadan nasıl çekilebileceklerinin konuşulduğunu anımsatırken, bugün benzer durumun Ukrayna’da yaşandığını belirtti. Gürses, ABD öncülüğündeki Batı’nın Türkiye gibi ülkelerde ekonomik belirleyiciliklerini kullanmaya çalıştıklarına dikkati çekti:

“İngiliz parlamentosundaki görüşmeler gibi... 1921’in Eylül ayına gelmişler. Yunan birlikleri geri çekiliyor, başlarında İngiliz komutanlar da var. İngiliz parlamentosunda şu konuşuluyor: ‘Buradan rezil olmadan nasıl çekilebiliriz?’.. Şimdi de aynısını yapıyorlar. Rusya’ya karşı adeta bir haçlı seferi başlattılar ve başarısız oldular. Rusya’yı ekonomik olarak da sarsamadılar. Geliyorlar Türkiye’ye. Sekiz aydır söylüyorum. Amerika’da ve Avrupa’da yapılan bazı sektörlerde ürünlere çip takmışlar. Nereye gittiğini takip ediyorlar. Türkiye’ye gelip ‘Sizdeki ürünler Kırgızistan üzerinden Rusya’ya giitti’ diyorlar. Türkiye de ‘Kırgızistan benden mal almaya geldi’ diyor. Bu mallar bir de birinci el değil, toplama. Buradakiler alıyor, Orta Asya’ya satıyor. Amerikan Konsolosu geliyor, ‘Satamazsın malları’ diyor. Daha yeni meydana çıktı. Bizim Dışişleri ses bile çıkarmadı.”

‘Macron’a Trump konusunda teminat vermiş olabilirler’

Macron’un, ABD’de 5 Kasım’da Trump’ın kazanamayacağının kendisine bildirildiği açıklamasını da yorumlayan Gürses, CIA ve Pentagon yetkililerinin Macron’a teminat verilmiş olabileceğini aktardı:

“Macron, CIA ve Pentagon ekipleri ile görüşmüş. Onlara, ‘Amerika’da Trump gelirse biz ortada kalırız’ demiş. Onlar da ‘Merak etmeyin, Trump kazanamayacak’ demişler. Şimdi Ziya Gökalp’in 1914’te savaş başlamadan önce şiirleri var. Sonuçta diyor ki ‘Avrupa denilen uygarlık, kendi kendini yok etmeye hazırlanıyor.’ Oraya doğru gidiyor durum. Bu yaptıkları başka ne? Amerika da ‘Ben seyrederim, Avrupa biraz daha süründürür. İkinci Dünya Savaşı’nda olduğu gibi yere çöktükleri zaman bir-iki imza daha attırır, tekrar ayağa kaldırırım onları.’ Diyorlar.”

‘ABD yerleşecek Gazze’ye’

Prof. Gürses, küresel gidişatta Ukrayna cephesinde mağlubiyete uğrayan ABD’nin Çin ile anlaşmak zorunda kalacağı öngörüsünde bulunurken, şimdiden Türkiye dahil pek çok ülkeyi baskılayarak Çin’le ilgili ticaret yollarını baltalamaya çalıştıklarını anımsattı. Kızıldeniz’deki gerilime dikkat çeken Gürses, ABD’nin Ortadoğu’daki gerilimden istifade ederek Gazze’ye kalıcı olarak yerleşebileceği görüşünde:

“Amerika, Çin ile anlaşacak. Başka yolu yok. Ekonomik olarak oturup konuşacaklar. Çin’i uluslararası ekonomiden silemezler. Çin’i uluslararası ekonomiye entegre eden zaten kendileri. Şimdi adamlar en iyi malları üretmeye başladı. Amerika artık ‘Serbest ticaret işimize yaramıyor. Adil ticaret de işimize yaramıyor. Pozitif ayrımcılık yapın bize’ diyorlar. Bunun için de Çin’in ulaşım yollarını uzatıyorlar. Mallar 45 günde ulaşınca Avrupa’ya fiyatlar artıyor. Türkiye üzerinden giden yolları da kestiler. Üçüncü köprüyü Çinliler için yaptık. Çinliler buraya tren yolu yapacaktı. Onu da durdurdular. Türkiye tabii onun talimatını mı alıyorlar yoksa Dışişleri ilişkileri mi yapıyor onu bilmiyoruz. Biz üçüncü köprüyü Çin’in Karadeniz tren projesi için yaptık. Hamburg’a 15 günde tren göndereceklerdi. Amerika liman da kuruyor şimdi Gazze’ye. ‘Rusların Suriye’de limanı var, benim de burada olsun’ diyor. Yiyecek gönderme bahanesini kullanıyorlar. E Mısır ve İsrail elinde, neden oradan götüremiyorsun? ABD yerleşecek oraya.”

‘Avrupa böyle giderse kendisini yok edecek’

Prof. Gürses, AB’nin Ukrayna’ya askeri müdahalesi söz konusu olursa, Avrupa halklarının buna sert tepki vereceği görüşünde:

“Avrupa eğer Ukrayna’ya asker gönderirse, Alman halkı, Fransız halkı tepki verir. Avrupa halkları ayaklanır. Örnek verdim. Kurtuluş Savaşı’nda başarısız olmaya başladılar 1921 Sakarya’dan sonra. İngiltere’de ve Fransa’da, on binlerce insan yürümeye başladı. Savaşın durmasını talep ettiler. Şimdi aynı şeyler olacak. Avrupa böyle giderse kendisini yok edecek. E peki kendisini yok edecek kadar akılsız sanayiciler, iş insanları var mı orada?”