00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
00:00
01:00
02:00
03:00
04:00
05:00
06:00
07:00
08:00
09:00
10:00
11:00
12:00
13:00
14:00
15:00
16:00
17:00
18:00
19:00
20:00
21:00
22:00
23:00
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
07:30
7 dk
HABERLER
11:00
5 dk
HABERLER
12:00
5 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
13:05
114 dk
HABERLER
15:00
5 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:00
5 dk
HABERLER
18:00
6 dk
EN ÇOK OKUNAN 5 HABER
09:30
7 dk
HABERLER
11:00
6 dk
HABERLER
12:00
6 dk
HABERLER
13:00
5 dk
HAFTA SONU HALLERI
13:06
114 dk
HABERLER
15:00
6 dk
HABERLER
16:00
5 dk
HABERLER
17:00
5 dk
GÜNDEM DIŞI
Serhat Sarısözen'le Gündem Dışı 2. bölüm
17:06
54 dk
HABERLER
Saat başı başlıkları
18:00
1 dk
SESLİ HABER
Zelenskiy: Batı Rusya’dan korkuyor
18:08
2 dk
SESLİ HABER
Avrasya’da taşımacılık için 280 milyar rublelik proje
18:20
2 dk
SESLİ HABER
Rus uzman İran-İsrail gerilimini değerlendirdi: Bölgeyi savaşın eşiğine getiriyor
18:48
2 dk
SESLİ HABER
Çinli diplomat: ABD, Ukrayna’daki çatışmayı körüklemeyi bırakmalı
19:03
2 dk
SESLİ HABER
Lavrov: UNESCO platformu kötüye kullanılıyor
19:15
2 dk
SESLİ HABER
‘Demokrasi eksikliği’ suçlamalarına yanıt
19:26
2 dk
SESLİ HABER
Dünyanın en iyi 100 stadyumu belli oldu
19:39
1 dk
SESLİ HABER
Rus Büyükelçi, ABD’nin yaptırımlarının amacını açıkladı
19:49
2 dk
SESLİ HABER
Polonya Cumhurbaşkanı Duda'dan 'nükleer silah' açıklaması: 'Hazırız'
20:03
2 dk
SESLİ HABER
Rus uzman: İsrail, ABD’nin Ortadoğu'daki yumruğudur
20:18
3 dk
SESLİ HABER
Eski Fransız istihbaratçı: Ukrayna paralı asker arıyor
20:34
2 dk
SESLİ HABER
Ukrayna’ya ait çok sayıda hava savunma sistemi imha edildi
20:47
1 dk
SESLİ HABER
Rapor açıklandı: Askeri harcamalar tarihin en yüksek seviyesinde
21:04
3 dk
SESLİ HABER
Rus Türkolog: Birçok Rus çocuk Türkçe öğreniyor
21:17
3 dk
SESLİ HABER
‘ABD, Afrika ülkelerinin onlardan bıktığının farkında’
21:31
3 dk
SESLİ HABER
Rusya: Dünya, ABD yüzünden Filistinlileri koruyamadı
21:46
2 dk
SESLİ HABER
Eski Pentagon danışmanından Putin’e övgü: Ortadoğu'daki tüm kartlar elinde
22:04
1 dk
SESLİ HABER
Biden kritik eyaletlerde geriye düştü
22:19
2 dk
SESLİ HABER
‘Batı’nın planı Rus medeniyetini yok etmek’
22:33
2 dk
DünBugün
Geri dön
Adana107.4
Adana107.4
Ankara96.2
Antalya104.8
Bursa101.4
Çanakkale107.2
Diyarbakır89.6
Gaziantep104.3
Hatay106.1
İstanbul97.8
İzmir91.0
Kahramanmaraş92.3
Kayseri105.5
Kocaeli90.2
Konya88.6
Malatya106.0
Manisa101.0
Mardin92.2
Ordu99.6
Sakarya90.2
Samsun107.7
Sivas104.2
Şanlıurfa95.3
Trabzon102.4
Van88.0
 - Sputnik Türkiye, 1920
EKSEN
Ceyda Karan’ın hazırladığı Eksen’de her gün dünyanın farklı bölgelerine dair gelişmeler masaya yatırılıyor.

‘Kırımlı kanaat önderleri ve iş insanları Türkiye’ye yönelik resmi bir mektup hazırlıyor’

Ceyda Karan'la Eksen
Abone ol
Yazdan Kaya’ya göre, Kırım’ın Rusya Federasyonu’yla yeniden birleşmesinin 10’uncu yıldönümünde bambaşka bir görünüm var. Kaya, ekonomik gelişmeden siyasal katılım ve toplumsal hayata büyük ilerlemeler kaydedildiğini belirtti. Kaya, Kırım’da başta Tatarların Türkiye ile ticari hattın yeniden tesis için bir mektup hazırladıklarını kaydetti.
Kiev’de 2014 Meydan darbesinin hemen akabinde Neonazi yapıların harekete geçmesiyle seferber olan Kırım’ın 1954’te hediye edildiği Ukrayna’dan ayrılarak Rusya Federasyonu ile yeniden birleşmesinin 10’uncu yıldönümü. Bu yeniden birleşme 16 Mart 2014’de referandumda ezici çoğunlukla birleşmenin çıkmasının ardından Rusya Federasyonu parlamentosunun alt kanadı Duma’da yapılan oylamanın ardından 21 Mart’ta Devlet Başkanı Vladimir Putin’in imzasıyla kesinleşmişti.
Aradan geçen 10 yıllık süreçte Kırım önemli dönüşümler geçirdi. Gelişmeleri Rusya-Kırım-Türkiye İş ve Dostluk Vakfı Başkanı Yazdan Kaya ile konuştuk.

‘Okullarda hem Kırım Tatarları hem Ukraynalılar kendi dillerinde eğitim alabiliyor’

Yazdan Kaya’ya göre, Kırım halkı eşit yurttaşlık statüsüne referandum ile Rusya Federasyonu’na geri dönüşüyle kavuştu. Kaya, Kırım’ın Kiev’de 2014 darbesiyle oluşan ve faşistlerin açık saldırılarıyla gerginleşen ortamda Rusya’ya yeniden bağlanma sürecini aktarırken bugün Kırım’da 100’e yakın etnik yapının bulunduğunu ve anadilde eğitim dahil birçok sosyal hakka erişim sağlandığını açıkladı:

“Bilindiği üzere 16 Mart 2014 tarihinde referandum gerçekleşti. Onun öncesinde de zaten Ukrayna da dahil olmak üzere baş gösteren hareketler bölgeye de sirayet etmişti. 22 Şubat’ta faşistlerin açık bir saldırısı söz konusu oldu. 21 Şubat’ta gerçekleştirilmiş olan anlaşmayı tanımadılar. Arkasından da özellikle bölgede had safhaya gelen bu itiraz, referandumla tercihini Rusya’dan yana kullandı. Kırım’da Kırım Tatarları dışında 100’e yakın etnik yapı yaşıyor. Bunların tamamına yakını, özellikle yüzde 96,77 gibi bir oyla Rusya’ya bağlanma kararı aldı ve bunu da çok demokratik bir şekilde; kimsenin burnu dahi kanamadan gerçekleştirdi. 17 Mart’ta resmi kararnamede yayınlandı, 20 Mart’ta Duma kabul etti. 21 Mart’ta da Sayın Başkan’ın imzasıyla Kırım, Rusya’ya dahil edilmiş oldu. Onun öncesinde aslında çok da fazla bilinen, Ukrayna tarafından da önemsenen bir yer değildi.

Kırım Tatarları olan soydaşlarımızın da orada çok büyük mağduriyetleri olmuştu. Yani inanç hürriyeti anlamında da, siyasette de ticarette de böyleydi. Amerikalı bölgesel istasyon şefleri elleriyle geliştirilen faşist çeteler bölgeyi haraca kesmeye başlamıştı. Yani insanlar tarlasındaki ekinin bile haracını vermek zorundaydılar. Sonrasında ne oldu? İnsanlar eşit yurttaş olmanın farkına vardılar. Rusya, bu olguyu yeniden tahsis etti. Sadece soydaşlarımız için değil. Orada yaşayan Ukrayna kökenli insanlar için de. Eğitimden inanç hürriyetine her anlamda rahat ve müstakil bir şekilde tercihleri saygıyla karşılanarak, hukuksal ve kanuni garantiyle eşit şartlarda yaşamasının olanağını sağladı Rusya. Mesela okullarda hem Kırım Tatarları hem Ukraynalılar, üniversite dahil olmak üzere kendi dillerinde eğitim alabiliyorlar. Televizyon kanallarında yayın yapabiliyorlar. Sosyal hayattaki etkinliklerin tamamının içinde varlar ticaretten siyasete varana kadar. Kendi kimlikleriyle yaşayışlarını devam ettirebiliyorlar.”

‘Kırım Ukrayna’dayken, bölge sürekli ihmal edildi’

Kırım’ın Rusya’dan koparılıp Ukrayna’ya hediye edildiği Kruşçev dönemindeki hamleyi bir ‘peşkeş çekme’ olarak niteleyen Kaya, bölgenin Rusya’ya bağlanması ile yaşanan gelişmeleri sıraladı. Kırım Tatarları ve Müslüman topluluklar için 500’den fazla ibadethane açıldığını belirten Kaya, öte yandan hac ibadeti için de kolaylıklar sağlandığına dikkat çekti:
“Kruşçev’in Stalin’e olan kompleksi, Kırım’ın Rusya’dan koparılıp Ukrayna’ya verilmesi kararında etkili oldu. 2. Dünya Savaşı’nda da özellikle Kırım’da, Sivastopol bölgesinde çok şiddetli çatışmalar olmuştu. Rus ordusu orayı savunurken çok ciddi can kayıpları yaşadı. Kırım’daki insanlar hakikaten canlarıyla, kanlarıyla Kırım’ı savundu. Kırım zaten Rusya toprağıydı. Stalin’in ölümünün ardından başa gelen Kruşçev burayı adeta peşkeş çekti. O dönemde insanların çoğu kendisini Rusya’ya ait hissediyordu. Kırım’da 100’e yakın etnik yapının büyük çoğunluğunu da Ruslar oluşturuyor. Bizim Kırım Tatarı olan soydaşlarımız ancak üçüncü-dördüncü sırada. Ve Kırım Ukrayna’dayken, bölge sürekli ihmal edildi. Özellikle inanç anlamında da böyleydi. Bölgeye gittiğimde de yakından gördüm. Bugün var olan 500’e yakın irili ufaklı mescid, ibadethane vs. kapatılmıştı Ukrayna’dayken. Hac vazifesini ifa etmek isteyen insanların çoğu ancak çok yüksek rüşvetlerle gidebiliyordu ki o da yılda 3-4 kişiyle sınırlıydı. Şimdi devasa bir cami yapıldı. Burada müftülük var. İnsanların inancını rahatlıkla yaşayabilmesi mümkün. Yılda 500-600 kişi hac ziyaretini gerçekleştirebiliyor.”

‘Kırım Tatarı soydaşlarımız belli bir grup hariç siyasette, bürokraside yer alamıyorlardı’

Yazdan Kaya’ya göre Kırım Rusya’ya bağlanmadan önce bölgedeki istihdamdan en çok faydalanan gruplar, CIA destekli paramiliter çetelerdi:
“Kırım Ukrayna’dayken Kırım Tatarı soydaşlarımız sosyal hayatın içerisinde yer alamıyorlardı. Devlet dairelerinde çalışamıyorlardı, siyaset yapamıyorlardı. Tabii belli bir grup hariç söylüyorum. Onlar siyaseti çetecilik için kullanıyordu; hem CIA istasyon şefi unsurları hem paramiliter çeteler... Halk, özgür iradesini, kendi kararlarını alabilme şansına sahip değildi. Bölgede iki büyük fabrika vardı. Bir tanesi özellikle kimyasal maddeler konusunda önemli üretim yapıyor. Bir diğeri de Kerç demir-çelik fabrikası. Burada istihdam edilen insanların çoğu Ukraynalılardı. Ve Ukraynalı paramiliter unsurlardı. O çetelerdi. Özellikle böyle bir durum söz konusuydu.”

‘Batılı emperyalistlerin Kırım ısrarının kökeni’

Kırım’ın mühim bir tarım bölgesi olmasına rağmen Ukrayna tarafından ihmal edildiğini vurgulayan Kaya, su sorununun ancak Rusya’nın girişimi ile çözüldüğünün altını çizdi. Öte yandan Kırım-Pekin hattının, Batılı ticaret rotalarına önemli bir alternatif oluşturduğunu söyleyen Yazdan Kaya’ya göre bu durum, Batı’nın Kırım provokasyonlarının altında yatan gerekçe:
“Kırım, ciddi bir tarım bölgesi olmasına rağmen su konusunda sıkıntı yaşıyordu. Ukrayna’dayken de bu sıkıntı vardı. Ancak Rusya’ya bağlandıktan sonra düzeldi. Burada tarımsal anlamda ciddi bir kalkınma hamlesi başladı. Bölge dev otoyollarla Rusya’ya bağlandı. Kerç köprüsü yapıldı. Özellikle Batılı yaklaşımların bunu provoke etmek istemesinin kökeninde de bu var. Dünyanın ticaret ekseni Hamburg-Chicago hattının alternatifidir Kırım-Pekin hattı. Dolayısıyla dünya ticaret güzergahının da değişmesi anlamına geliyor. ABD’nin veya büyük emperyalist yapıların Kırım konusunda ısrarcı davranmalarının ve provoke etmek istemesinin kökeninde de bu yatıyor. Yani Karadeniz’in bir ticaret gölüne dönüşebilmesi... Kırım’da limanlar elden geçirildi, birçok serbest bölge oluşturuldu. İnşaat ve tarım sektörlerinde gelişmeler oldu. Rusya, bölgeye yatırımlarını aktarmaktan hiç geri durmadı. Lojistik merkezler restore edildi.”

‘Kanaat önderleri ve iş insanları tarafından Türkiye’ye yönelik resmi bir mektup hazırlanıyor’

Kırım Daimi Temsilcisi Dr. Giorgi Muradov ile yaptığı görüşmeye değinen Kaya, Kırım Tatarı iş insanlarının ve kanaat önderlerinin bir araya gelerek, Türk limanları ile Kırım limanları arasında ticari hat kurulması yönünde resmi bir mektup kaleme almaya başladıklarını aktardı:

“Geçen hafta Rusya’daydım. Sayın Dr. Giorgi Muradov’u ziyaret ettim. Sayın Muradov aynı zamanda Kırım’ın daimi temsilcisidir ve Sayın Putin’in bu konuda görevlendirdiği yardımcılarından birisidir. Sayın Putin ile yakın çalışır. Şimdi ticari gelişmişlikle beraber insanlar varlıklarını göstermek istiyor. Soydaşlarımızın, Türkiye’den çok daha farklı bir beklentisi var. Ambargolar nedeniyle şunu net bir şekilde söylüyorlar: ‘Biz suyun karşı tarafındayız. Samsun, Zonguldak, Sinop gibi Türk limanlarıyla karşılıklı deniz seferleri başlatmak istiyoruz ve ticaret yapmak istiyoruz. Türkiye bu anlamda bize sahip çıkmak istiyorsa, bize öncelikle alan açmaları gerekir’ diyorlar. Oradaki kanaat önderleri ve iş insanları tarafından bu konuda resmi bir mektup hazırlanıyor. Kısa süre sonra teslim edilecek.

İnsanlar artık geçmişte yaşadıkları travmaları bir kenara bıraktılar. Bölgenin kalkınmasıyla Türkiye ile daha etkin bir şekilde diyalogun geliştirilmesini istiyorlar. Bunu da özellikle bizim soydaşlarımızın talep etmesi önemli. Umarım devlet ve dışişleri bu meseleye kulağını tıkamaz ve bu yaklaşıma da müspet bir cevap verir. Çünkü bu konuda çok ciddi manada istekliler. ‘Bu deniz seferleriyle beraber biz yaşanan ambargoyu hafifletmiş olacağız ve Türk ekonomisine de ciddi bir katkı sağlayacağız’ diye iddialarını ortaya koymuş oluyorlar.”

‘Tabandan gelen bir talep var’

Kırım’ın Rusya’ya bağlanmasıyla birlikte Türkiye’ye doğrudan deniz seferlerinin askıya alındığını hatırlatan Kaya, Kırım Tatarı iş insanlarının bu durumu değiştirme yönündeki inisiyatifini vurguladı:
“Kırım’ın Rusya’ya katılmasından sonra seferler kesildi. Bölgede ciddi ticaret potansiyeli vardı. Her ne kadar oradaki insanlar değil çeteler istifade etse bile bir potansiyel vardı. Fakat şimdi bu talep çok daha farklı. Tabandan gelen bir talep. ‘Biz kendimiz yapalım’ diyorlar. Artık eşit yurttaş olmanın getirdiği özgüvenle ‘Biz kendimiz yapmak istiyoruz’ diyorlar. ‘Türkiye en azından bizim için, buna münhasır bir karar çıkarabilir. Biz kendi gemilerimizi alalım, kendimiz işletelim. Bunların sahipliğinin bize ait olduğunu belgeleyelim’ diye çok net ifade ediyorlar ve buna dair bir mektup hazırlıyorlar şu anda.”

‘Kırım’da insanlar o süreci çoktan aşmış vaziyetteler’

Batı’nın çıkarları doğrultusunda Kırım meselesini suistimal etmeyi denediğini belirten Kaya, Kırım halkının referandum sürecini çoktan geride bıraktığını ifade etti:
“Batı’nın dezenformasyon çabaları var. Demokrasiden bahsederken, kendilerinin yapmış olduğu anti-demokratik hareketleri ve destekledikleri çeteleri hiç göz önüne almıyorlar. Adorno’nun bir kitabı var. Burada çok güzel anlatır bunu. Bir kavram var. ‘Faşizm, özellikle emperyal faşizm, rasyonel amaçlarla irrasyonel hedefleri belirler’ diye. Yapılan tam da böyle bir şey. Bunları bahane ederek kendi çıkmazları, kendi anti-demokratik yaklaşımları için çaba gösteriyorlar. Kırım’da insanlar o süreci çoktan aşmış vaziyetteler.”

‘Türkiye’nin de hiç olmazsa burada kendi soydaşları üzerinden bu duruma dahil olmasını çok istiyorum

Yazdan Kaya, Kırım’da turizm alanında ciddi gelişmeler yaşandığını belirtirken, Kırım Tatarları’nın da Türkiye’yi ekonomik potansiyeli yükselen bu bölgede görmek istediklerini aktardı:
“Kırım özellikle müstakil bölge ilan edildiği için turizm alanında da ilerlemeler kaydedildi. Sadece Rusya’nın iç turizmine yönelik değil. Çin’in, Hindistan’ın da rağbet ettiği bir turizm var. Kültürel mirasın etkisi var. O kültürel mirasın kalıntılarını görmek isteyen, tarihe tanıklık etmek isteyen entelektüel bir kesim var. Onlar, Kırım’ı ziyaret etmeyi tercih ediyor. İç turizm anlamında da Karadeniz’e kıyısı olduğu ve iklim değişikliğinin etkisiyle Kırım’da tatil köyleri, tatil kampları ve tesisleri kurulmaya başladı. Hatta yerel halk buna kendisini çok çabuk adapte etti. Sektörel birikim de oluşmaya başladı. Rus halkı da aynı Sovyetler’deki gibi burayı cazibe noktası görüp tatillerinde tercih eder hale geldi. Turizm konusunda önemli kararlar alındı. Buradaki otellerin birçoğuna ruhsat verildi. Bölgeyi ticaret ve cazibe merkezi; bir liman kenti olarak kurguluyorlar. Bunu birçok defa söyledim. Burası, bölgesel anlamda ticaret merkezi haline gelecek. Türkiye’nin de hiç olmazsa burada kendi soydaşları üzerinden bu duruma dahil olmasını çok istiyorum. Ülkemize de ekonomik anlamda çok büyük getirisi olacaktır bu işin.”
Haber akışı
0
Tartışmaya katılmak için
giriş yapın ya da kayıt olun
loader
Sohbetler
Заголовок открываемого материала