Çin Halk Cumhuriyeti, 2013 yılı sonlarında evli çiftlerden birinin kardeşi olmaması durumunda, aileye ikinci kez çocuk sahibi olma hakkı verdi. Ancak tüm tahminlere rağmen ikinci çocuğa karar veren aile sayısı, beklenenin ancak yarısı kadar gerçekleşti.
Çin Sağlık ve Aile Planlaması Komitesi’nin yaptığı açıklamaya göre, Mart 2014’ten bu yana yaklaşık bir milyon evli çift ikinci çocuk izni için başvuruda bulundu. Oysa bir yılda en az 2 milyon ailenin başvurması bekleniyordu. Örneğin başkent Pekin’de yerel idareciler, 50 bin aileden dilekçe alacaklarını tahmin ediyordu. Ancak Aralık sonu verilerine göre yapılan başvuru sayısı ancak 30 bin oldu.
"TEK ÇOCUK İYİ"
Geçen yıl Çin'de yapılan araştırmaya göre, ikinci çocuk hakkı alanların yüzde 58’i ekonomik durum nedeniyle çocuk sahibi olmadı. Zira çoğu aileler için tek çocuk sahibi olmak bile çok pahalıya mal oluyor. Bir diğer neden olarak “zaman eksikliği” gösterildi. Bazı vatandaşlar da “tek çocuk iyi” dedi.
Birçok Çinli, caydırıcı faktörler arasında bürokratik gecikmelere işaret etti. Potansiyel ebeveynlerden 10’dan fazla evrak isteniyor. Bazı evraklar, ancak nüfusa kayıtlı olduğu yerden alınabiliyor, oysa bu yer ile ikamet edilen yer çoğu zaman aynı değil. İlgili kâğıtları, hamileliğin ilk dakikalarından itibaren toplamaya başlamak lazım, aksi halde henüz izin alınmadan çocuk doğabilir.
KURALLAR KORKUTUYOR
Çoğu vatandaşı, aile planlama süreciyle ilgili aşırı kurallar korkutuyor. Örneğin, Pekin’de ilk çocuk doğduktan ancak 4 yıl sonra ikinci çocuğa izin veriliyor. Bununla birlikte annenin asgari yaşı 28 olmalı.
Çiftlerden birinin tek çocuk olduğu ailelere ikinci çocuk hakkı verilmesi kararı, yaşlanan nüfus sorununu hafifletmek isteğinden doğdu. Diğer yandan bu sorun, katı doğum kontrol politikasından kaynaklanıyor. Halihazırda, 202 milyondan fazla Çinli veya toplam nüfusun yüzde 15’i, 60 yaşın üzerinde. 2050 yılına doğru bu oranın yüzde 31’e yükselmesi bekleniyor.
Bu arada çalışma çağındaki nüfus yıldan yıla azalıyor. IMF’nin tahminlerine göre doğum üzerindeki kısıtlamalar devam ederse 2030’da ülkede işgücü sıkıntısı 140 milyona ulaşabilir.