Bir taraftan, Peşmergeler şu anda koalisyonun kara operasyonlarındaki temel gücü olmasına rağmen, Kürdistan yönetimi, IŞİD’e karşı mücadele için ABD öncülüğünde kurulan koalisyonun Londra toplantısına çağrılmadı.
Diğer taraftan da İngiliz Parlamentosu Avam Kamarası Dış İlişkiler Komitesi, 21 Ocak’ta yayınladığı “Büyük Britanya hükümetinin Irak Kürt Bölgesi’ne yönelik politikası hakkında” raporunda, Kürdistan’ın Irak içindeki yüksek statüsünün desteklenmesi ve hatta belirli koşullar altında bağımsızlığına yardımcı olunması çağrısında bulundu.
Peki, Irak Kürt Bölgesi’nin rolü bu kadar büyükse neden koalisyonun temel çekirdeğine dahil edilmedi ve parçalanmak üzere olan Irak’ı, Londra’da sadece Başbakan Haydar Al-Abadi temsil etti? Kürtlere yönelik çifte oyun mu oynanıyor?
Ortadoğu ve Kürt sorunu uzmanı Vadim Makarenko, bu konuda şu değerlendirmede bulundu:
"Koalisyon, IŞİD’e karşı savaşta, BM Güvenlik Konseyi’nin kararı olmadan, Irak-ABD güvenlik anlaşması kapsamında ve Irak hükümetinin askeri yardım talebi üzerine organize edildi. Bu koşullarda, IŞİD’e karşı askeri operasyonu başlatmanın tek yasal dayanağı Irak hükümetinin onayıdır. Bu yüzdendir ki John Kerry, operasyonun temel amacı olarak Irak’ın toprak bütünlüğünün sağlanmasını gösterdi. Tabii, bu koşullarda Bağdat, koalisyon katılımcısı olarak Erbil’in statüsünü sınırlandırmaya çalışıyor. Irak hükümetinin amacı, Kürdistan’ın koalisyonun tam üyesi haline gelmesini engellemek, aksi durumda Irak Kürtleri sonuç itibariyle bağımsızlık talep edebilir.
Öte yandan, Irak Başbakanı Haydar Al-Abadi, daha serbest bir federasyon düşüncesine bağlı olduğunu ve Irak’ın kesinlikle sadece Bağdat’ın güçlü eli ile yönetilmesine karşı olduğunu açıklamıştı. Ancak Kürtler, IŞİD üzerindeki zafere katkılarının, devletleşme statülerinin reel yükselişine yansıması için uluslararası garantilere sahip olmak istiyor."
İngiliz Parlamentosu Avam Kamarası Dış İlişkiler Komitesi’nin raporunda, Kürtlerin mevcut durumdan rahatsız olduğu belirtiliyor. Irak Kürt Bölgesi’nin, Irak’ın bir parçası olarak İngiltere’nin “kilit müttefiki” yapılması ve ticari ilişkiler ile eğitim ve kültür alanlarındaki değişimin yanı sıra, savunma ve istihbarat alanındaki ilişkilerin geliştirilmesi hedefleri belirlendi. Raporu hazırlayanlar, Kürt bölgesinin bağımsızlığını ilan etmesinin öngörülemez sonuçlarına ilişkin endişeler olduğu kadar, Maliki’in otoriter yönetimi ile karşılaşan Kürtlerin daha fazla özyönetim ve hatta bağımsızlık özlemini de haklı buluyor. Raporda, İngiltere hükümetinin, IŞİD sorunu çözüme kavuşturulduktan sonra, makul koşullarda Kürtlerin bağımsızlık hevesini desteklemeye hazır olması için çağrı yapıldı. Diğer yandan raporda, temel koşul olarak Iraklı Arapların, Kürtlerin bağımsızlığını onaylaması gösterildi ve İngiltere’nin şu anda, bu onayın alınması konusunda, Kürdistan’a yardımcı olamayacağı itiraf edildi. Bu onay, iyi komşuluk ilişkilerinin korunması ve rövanş çabalarının engellenmesi için gerekli.
Rusya Bilimler Akademisi Doğu Bilimleri Enstitüsü Rus-Arap Diyalogu Merkezi Müdürü Anatoliy Yegorin, Kürtlerin müttefiklerine ne kadar güvenebileceğini ve yeniden vefasızlıklar ile karşılaşıp karşılaşmayacağını şu sözlerle yorumladı:
"Mesut Barzani, daha büyük deneyime ve güçlü bir konuma sahip. Bundan dolayı, en iyisini talep edecek. Ancak buna rağmen, yine de bugüne kadar sahip olduğu pozisyonda ve sınırlarda kalacağını düşünüyorum. En iyi ihtimalle, Irak içinde daha güvenli statüye sahip olacak, ancak daha fazlası değil. Barzani, onlarla işbirliği yapmayı öğrendi, farklı dönemlerden geçtiler ama en önemlisi birbirlerini tanıyorlar. Kürtlere neler vaat edilmedi ki… Kürtlere, bir müttefik, bir düşman, kesilen Batı ülkeleri, İngiltere, Fransa, özellikle ABD, neler vadetti neler… Ancak Kürtler, son yarım yüzyılda, neredeyse hiçbir şey almadı.
Kürtlerin şu anda seçimi yok. Tarihsel Kürt topraklarını IŞİD’den kurtarmak için savaşa dahil oldular artık. Ancak savaş bittikten sonra, bu toprakların Kürdistan’a bağlanması için resmi izin almak zorunda olacaklar. Kürtler, Irak Anayasası’nın 140. maddesinde öngörülen bu sürecin kolay olacağından şüpheliler. Tüm bunlar, Kürtleri Irak dışında müttefik aramaya ve son derece karmaşık bir oyun oynamaya zorlayacak."