Cumhurbaşkanlığı'ndan yapılan açıklamada ise Erdoğan'ın Trump'a, ABD'nin YPG'ye destek vermemesi gerektiğini söylediği, Türkiye ve ABD'nin El Bab ve Rakka'da ortak hareket etmesi konusunda mutabık kaldıkları ifade edildi.
Erdoğan ile Trump arasında gerçekleşen telefon görüşmesini Sputnik'e değerlendiren Ankara Politikalar Merkezi Başkanı Hasan Kanbolat, son dönemde Batılı liderlerde Türkiye ile ilişkilerde yeni bir döneme geçme isteğini görüldüğünü ifade ederek "Trump ile görüşmesinden sonra İngiltere Başbakanı Teresa May'in Ankara ziyaretini gördük ve üç buçuk saat Cumhurbaşkanı Erdoğan'la baş başa bir görüşme oldu. Arkasından Merkel'in ziyaretini görüyoruz. Yarın da CIA Direktörü Mike Pompeo'nun ilk yurtdışı ziyaretini Türkiye'ye yapacağı duyuruldu. Bu gelişmeler aslında hem Türkiye'yi hem Suriye'yi hem de Ortadoğu'yu ilgilendirecek önemli gelişmelerin olabileceğini bize gösteriyor" dedi.
'TÜRKİYE'NİN SURİYE'DEKİ VARLIĞININ KABUL EDİLDİĞİNİ GÖRÜYORUZ'
Türkiye'nin Batılı müttefiklerinin, Türkiye'nin Suriye'ye askeri operasyonuna başlangıçta sıcak bakmadıklarını ifade ederek "Fakat Fırat Kalkanı ile birlikte Türkiye, Suriye'de siyasi ve ekonomik aktör olmanın yanında askeri bir aktör de olmaya başladı. Bu operasyondan ilk önce pek hoşnut olunmasa da Moskova ve Astana süreçlerinden sonra şimdi Trump'la olan görüşmeyle birlikte Türkiye'nin Suriye'deki varlığının kabul edildiğini görüyoruz" diye konuştu.
'TÜRKİYE, ABD İLE İŞBİRLİĞİNİ ARTTIRMAK İSTİYOR'
Türkiye'nin, Batı sisteminin bir parçası olduğunun da görüldüğünü ifade eden Kanbolat, "Bu görüşmelerde bunu görüyoruz. Türkiye, herhangi bir eksen kayması içinde değildir. ABD ve Türkiye arasında hem stratejik ortaklık, hem de NATO üyeliğinin vurgulandığını, İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana var olan askeri ve istihbarat konularındaki işbirliğinin yanı sıra Türkiye tarafından ekonomik işbirliğinin arttırılması isteğinin olduğunu görüyoruz. Türkiye'nin, Obama döneminde bulamadığı Türkiye-ABD işbirliği yakınlığının, Trump döneminde olmasını arzu ettiğini görmekteyiz. Trump tarafından her ne kadar İslam dünyasına karşı menfi, olumsuz bir durum olsa da Trump yönetiminin, İslam dünyasıyla en iyi ilişki kurabileceği ülke de Batı sisteminin bir parçası olan Türkiye'dir" dedi.
'ABD, TÜRKİYE'NİN ZAMANLA PYD'NİN KANTONAL YAPILANMASINI KABUL ETMESİNİ ARZU EDİYOR'
Kanbolat, Erdoğan'ın Trump'tan "ABD'nin YPG'ye destek vermemesi" yönündeki isteği ile lgili olarak da "ABD'nin YPG'ye verdiği destek şu anda Türkiye ile ilişkilerinde sorunlara yol açıyor. Bu konu, Türkiye-ABD ilişkilerinde bir pürüz olarak görünüyor. Fakat Irak'ta 2003 sonrası kurumsallaşan ve 2005 Irak anayasasıyla resmen federatif bir yönetime kavuşan Irak Kürdistan Bölgesel yönetimi gibi bir sürecin başlatılmak istendiğini görüyoruz. Bunda da Türkiye'nin zamanla PYD'nin kantonal yapılanmasını kabul etmesi arzu ediliyor. Öyle bir nokta var" diye konuştu.
'FIRAT KALKANI OPERASYON ALANININ GÜNEYİNDEN PYD KANTONLARININ BİRLEŞTİRİLMESİ İSTENİYOR'
Kanbolat, Türkiye ve ABD'nin El Bab ve Rakka'da ortak hareket etme konusunda mutabık kalmalarıyla ilgili olarak da "Türkiye, Suriye'de yalnız kalarak hareket etmek istemiyor. Yanına hem Rusya Federasyonu'nu, hem ABD'yi hem NATO'yu alarak hem de Şam yönetimini artık tamamen karşısına almayarak güneyinde kendi güvenliğini oluşturma çabası içinde olduğunu görüyoruz" dedi.
'RAKKA'YA YÖNELİK HAVA OPERASYONU ÜZERİNDE DURULUYOR'
Hem El Bab, hem de Rakka'ya yönelik bir hava operasyonu üzerinde durulduğunu kaydeden Kanbolat, "Hava operasyonundan çok sonra bir kara operasyonu düşünülebilir ki kanaatimce şu anda da ABD ile birlikte hareket edilecek nokta kara operasyonu değil de hava operasyonu üzerinden düşünülüyor. Burada IŞİD'in tamamen temizlenmesini kimse beklemiyor ama mümkün olduğunca Türkiye sınırından güneye doğru IŞİD'in çekilmesi arzu ediliyor. Böylece Türkiye'nin güney sınırlarını güvenli hale getirilmesinin bir parçası olarak bakmamız lazım" diye konuştu.
'CIA DİREKTÖRÜNÜN ZİYARETİ, İLİŞKİLERİN TAMİRİNE DÖNÜK BİR ADIM'