"İnsan hakları savunucularının hemen her yıl ve hemen her ülkede yaptıkları eğitim çalışmaları vardır. Bu toplantı da o çalışmalardan biridir. 15-20 kişinin katılması planlanmış ama yaz tatili nedeniyle katılım düşük gerçekleşmiştir.
Bu toplantıda arkadaşlarımız stresle nasıl başa çıkacaklarını konuşuyorlarmış. Almanya'dan gelen katılımcı Filistin, Angola gibi yerlerde çok çalışmış bir insan hakları savunucusu. Şiddet karşıtlığıyla biliniyor, uzmanlık alanı da insan hakları savunucularının stresle başa çıkması. Biz müvekkillerimle birlikte şimdiye kadar şiddet görmüş yüzlerce kadını dinledik. Çocuğunu çatışmada kaybetmiş kadınları dinledik. En son müvekkilim İlknur ile uçakta ağlayarak geldik. Demek istediğim bütün bunlar bizde travma yaratıyor. Bu travmayla başa çıkmak için insan hakları savunucuları bu tür eğitim toplantılarında stresle başa çıkma eğitimi alıyor.
Programın bir diğer konusu da dijital güvenlik. Bütün büyük firmalar bilgisayarlardaki kişisel verilerin güvenliğinin sağlanması için önlem alırlar. Bu toplantıya katılan aktivistler de bilgisayarlarındaki verilerin güvenliğini sağlamak üzere eğitim alıyorlardı. Bu verinizi kaybetmemeniz için gereklidir. Çünkü birincisi biz raporlar hazırlarız o raporları Meclis'e sunarız. O raporları insan hakları örgütlerine, uluslar arası kuruluşlara sunarız. İkincisi bu veriler görüştüğümüz kişilerin kişisel bilgilerini içerir. Ve onların güvenliği açısından da bu verilerin iyi saklanması gerekir."
Müvekkilleri İlknur Üstün ve Nalan Erkem'in dijital verilerin korunması konusunda geçen yıl milletvekillerinin danışmanlarına bir eğitim verdiklerini ve Meclis'teki kadın erkek eşitliği komisyonunun kurulmasında kurucu rol aldıklarını belirten Avukat Oya Aydın, "Şimdi dosyada gizlilik kararı olduğu için biz neyle suçlandıklarını bilmiyoruz ama bunlardan ajan çıkaramazlar" dedi.