‘SORULARIMIZIN TÜKENDİĞİNİ HİSSEDİYORUM'
"Birbirimize yeterince soru sormadığımızı düşünüyorum. Teknolojiyle bu kadar haşır neşir olduğumuz bir zamanda merak duygusunu yavaş yavaş kaybettiğimizi düşünüyorum. Birini görüyorsunuz, merak ediyorsunuz ve yaptığınız şey onun Instagram hesabına girmek. Sosyal medyadan o kişi ile ilgili her türlü bilgiye vakıf olabiliyorsunuz. Bu durumda bu kişiyle yüz yüze geldiğiniz zaman ne soracaksınız? Sorularımızın tükendiğini hissediyorum. Bunu, bizim kuşak bir miktar daha halledebilir. Biraz daha birbirimize soracak sorularımızın olduğunu, merak duygularımızı besleyecek unsurlar olduğunu düşünüyorum. Daha sonra örneğin romanda geçen ‘Soyka' gibi bir karakterin kendini nasıl ifade edebileceğini açıkçası bilmiyorum. Biz soruları sorduğumuzda, karşımızdaki cevapları verecektir. Herkes sorulara cevap vermek ister, yeter ki doğru şekilde yaklaşabilelim. Soru sorma duygumuzu kaydediyoruz. Soru soramadığımız için yeni keşifler yapmaktan geri kalıyoruz."
Kafa Dergisi'ne de düzenli yazılar yazan Güzelce, "Mizah dergilerinden, mizahtan, karikatürden dünyaca yoksun kaldık. Galiba biraz hassaslaşıyoruz, şaka kaldıramıyoruz" şeklinde konuştu.