Yine de bunu gündem yapmak istemediklerini aktaran Kocaoğlu, kürsüye çıktığında bazı gruplar tarafından yuhalandığını, 'İn aşağı' ve 'Konuşma' gibi seslerin yükseldiğini anlattı.
‘KİŞİLİĞİMLE BAĞDAŞMAZ'
Başbakan dahil hiçbir AK Partili yöneticinin bu grupları susturmaya ‘yeltenmediğini' vurgulayan Kocaoğlu, "Diğer taraftan da sayın cumhurbaşkanına tezahürat yapıldı. Ben bu tezahürata tepki göstermedim, göstermem de. Bu, benim kişiliğimle bağdaşmaz. Ama sayın başbakan, sanki orada yokmuş ve bana yapılan o sataşmaları duymamış gibi, benim tepkimi sayın cumhurbaşkanına yapılan tezahürata bağladı ki, bunu şiddetle reddediyorum. Sayın başbakana yakıştıramadım" dedi.
‘PROGRAMDA ORTAK ÇALIŞMA ZEMİNİ YARATILMADI'
"Bugüne kadar birlikte çalışmamıza, birlikte planlamamıza rağmen, bu programda bize ortak çalışma zemini yaratılmadı. Daha sonra TCDD Genel Müdürü beni arayarak programın henüz belli olmadığını söyledi" diyerek sözlerine devam eden Kocaoğlu, İzmir Valiliği'nden gelen programın bugün ellerine ulaştığını belirtti.
Yıldırım'ı havaalanında karşıladığını ve Selçuk'taki programa geçtiklerini ifade eden Kocaoğlu, "Uzun süredir İzmir'le bir siyasi gerginlik yaşanmasına rağmen ben sayın cumhurbaşkanı, sayın başbakan ya da bakanları karşılıyorum. Kenti ilgilendiren törenlere de katılıyorum. Buradaki amaçlarının ne olduğunu bilmiyorum" diye konuştu.
‘NİHAT ERGÜN'E PROTESTO OLUNCA HERKESİ SUSTURDUM'
Duruşu ve davranışıyla böyle bir tavrı hak etmediğine inandığını söyleyen Kocaoğlu, sözlerini şöyle bitirdi:
"Orada her seferinde taraftarlarını getirenlerin, bir belediye başkanının yuhalanmayacağını kalkıp söylemeleri gerekirdi. Bunu hiçbir AKP'li siyasetçiden görmedim. Tören sırasında bağırıp çağıranları kimse susturmaya çalışmadı bile. Bunu da çok yadırgadım. Herkes geçtiğimiz yıllarda İzmir Enternasyonal Fuarı açılışında, Açıkhava Tiyatrosu'nda yaşananları hatırlayacaktır. O zamanın Sanayi ve Ticaret Bakanı Nihat Ergün'e protesto olunca, ben kürsüye fırlayıp herkesi susturmuş ve sayın bakandan özür dilemiştim. Ondan sonra bir daha böyle bir olay yaşanmaması için elimden gelen azami gayreti gösterdim ve böyle bir olayı bir daha yaşatmadım. Devlet adamlığı, siyasetçilik budur; konuğuna, ortağına, devlet büyüğüne nasıl davranılacağını göstermektir."