Milli Savunma Bakanı Akar: Atatürkçülüğümüzü sorgulamak kimsenin haddi değildir

Milli Savunma Bakanı Akar, "Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Atatürkçü düşünce sistemi çerçevesinde kurulduğunu, şekillendiğini ve ona göre hareket ettiğini görmemek körlüktür. Bunun sorgulanması abestir. Bakanından komutanlarına, tüm personelinin Atatürkçülüğünü sorgulamak da kimsenin haddi değildir" dedi.

Hürriyet yazarı Fatih Çekirge, Aksaz Deniz Üssü’nde, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar'la yaptığı görüşmeyi bugünkü köşesine taşıdı.

Çekirge, "Bakan Akar: Atatürkçülüğümüzü sorgulamak kimsenin haddi değildir" başlıklı yazısında, Bakan Akar'ın şunları söylediğini aktardı:

• “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Atatürkçü düşünce sistemi çerçevesinde kurulduğunu, şekillendiğini ve ona göre hareket ettiğini görmemek körlüktür. Bunun sorgulanması abestir. Bakanından komutanlarına, tüm personelinin Atatürkçülüğünü sorgulamak da kimsenin haddi değildir. Türk Silahlı Kuvvetleri, binlerce yıllık şanlı tarihimizden süzülüp gelen milli, manevi ve mesleki değerleriyle, aklın ve bilimin ışığında, anayasa çerçevesinde, yasalar ve Sayın Cumhurbaşkanımızın direktifleri doğrultusunda, sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, milletinin emrinde, görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Atatürkçülük kimsenin tekelinde, kimsenin zimmetinde değildir.

'Problem ne F-35 ne S-400 ne de başka bir şey; en büyük problem PKK/YPG terör örgütü meselesidir'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ABD Başkanı Joe Biden’la Brüksel’de yapacağı görüşmeye ilişkin soruya Akar, şu yanıtı verdi:

“Demokrasi ve insan hakları gibi temel değerleri paylaşan stratejik müttefik olan Türkiye ile ABD arasında en büyük problem ne F-35 ne S-400 ne de başka bir şey. En büyük problem PKK/YPG terör örgütü meselesidir. Ortaya attıkları problemler öyle veya böyle çözülür ama çözemeyeceğimiz bir problem var. Bizim milletimize, birliğimize, beraberliğimize kasteden bir PKK var. PKK’dan hiçbir farkı olmayan YPG var. YPG’ye TIR’lar, uçaklar dolusu silahlar götürüyor, YPG ile işbirliği yapıyorlar. Israrla ve inatla YPG, PKK değil diyorlar. Biz de bunu kabul etmiyor, bu aklımıza hakaret, diyoruz. PKK eşittir YPG olduğu çok açık. ABD’li müttefiklerimizin anlaması gereken şey bu, bu konuda kararlıyız. Türkiye’nin kişiliği, kimliği, egemenliği, bağımsızlığı var. 40 seneden beri asil milletimizin başına bela olan terörü bitirmekte kararlıyız.”

'Mısır’la ilişkilerimizin gelişeceğine inanıyorum'

Akar, “Mısır’la ilişkilerimizin gelişeceğine inanıyorum. Karşılıklı olarak öğrenci değişimi uyguluyoruz...” dedi.

"Son dönemde PKK’nın maket uçaklarla saldırdığı haberleri gündeme geliyor. Bu olayın aslı nedir?" sorusu üzerine, Bakan Akar, şunları söyledi:

"Bunlarla ilgili teknik heyetler oluşturduk. Arkadaşlarımız bu maket uçakları tek tek incelediler. Teröristlerin bu saldırılarda kullandıkları maket uçakların tipleri belirlendi. Gerekli tedbirler alındı. Terör örgütü iyice sıkışmış durumda. Bunun farkında olan sözde elebaşları, ‘Biz yeni silah keşfettik’, ‘maket uçaklar yapıyoruz’ gibi yalanlarla alttakileri tutmaya, çözülmeye engel olmaya çalışıyor. Terör örgütünden kaçışlar çoğaldı. Teröristleri tutabilmek, onlara moral verebilmek için her türlü yalana başvuruyor."

Sınır ötesi operasyonlara ilişkin de konuşan Akar, "2015 öncesindeki söylemlerine yine başladılar. Çaresizliklerini bu şekilde ifade ediyorlar. Bu tür açıklamalarla terör örgütünü kurtarmaya çalışıyorlar. Bunlar bizim için birer kod. Durmak yok, en son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar mücadelemiz devam edecek. Sinat-Haftanin, Metina, Zap, Avaşin-Basyan, Hakurk var. Onun arkasında Gara, onun arkasında Kandil, Kandil’in güneyinde ise Asos var. Buralarda ne kadar alçakların yuvası varsa buraları tahrip etmek görevimiz" dedi.

'Bağdat ve Erbil ile koordinasyon içinde mücadelemizi sürdürüyoruz'

Irak’ın kuzeyindeki harekâtlarla ilgili Bağdat’la bir sorun yaşanıp yaşanmadığı sorusunu da yanıtlayan Bakan Akar, şu ifadeleri kullandı:

"Bugüne kadar ülkemize yönelik terör tehdidine karşı icra ettiğimiz tüm operasyonlarımız, başta Irak olmak üzere tüm komşularımızın toprak bütünlüğüne saygılı, uluslararası hukuka uygun, meşru müdafaa hakkı kapsamında ve sadece bölgedeki terörist unsurlar hedef alınarak yapılmaktadır. Bunu Bağdat da Erbil de anlamış vaziyette. Bizim dürüst olduğumuzu biliyorlar. Bağdat ve Erbil ile koordinasyon içinde mücadelemizi sürdürüyoruz."

Akar, PKK ve YPG’nin Sincar’da üslendiği iddialarına ilişkin "Bağdat yönetimi Sincar ve Mahmur için ‘Biz orayı temizleyecek, tedbir alacak ve şekillendireceğiz’ diyor. Biz de ‘Tamam, buyurun şekillendirin’ diyoruz. Ama ‘Oranın herhangi bir şekilde yeni bir Kandil olmasına müsaade etmeyin’ diyoruz. Zaten Sincar konusunda ortada bir anlaşma var. Bağdat, Erbil ve BM bu anlaşmaya imza koymuş durumdalar. Anlaşmanın hızlı ve eksiksiz bir şekilde uygulanmasını istiyor, bekliyoruz. Mahmur kampı ise mültecilere ev sahipliği yapan bir kamp olmaktan yıllar önce çıktı. PKK terör örgütüne eleman sağlayan bir hüviyete büründü. Tüm bunları dostane bir şekilde söylüyoruz. Fakat diğer taraftan da biz kendi noktayı nazarımızda her türlü hazırlığımızı eksiksiz yapıyoruz" diye konuştu.

'Çok basit, egemen iki devlet'

Kıbrıs'taki sorununun çözümüne ilişkin Bakan Akar, "Çok basit, egemen iki devlet ile ancak çözüm olabileceği artık herkes tarafından anlaşılmış olmalıdır. Bizim için başka çözüm yok" dedi.

Yunanistan’ın Türkiye aleyhindeki “yayılmacı” iddialarına karşılık Akar, “Yunanistan bize yayılmacı diyor. 1821’de başlamış şimdiki duruma gelmiş. Yayılmacı olan kendisi. İnanmayan 1821’den günümüze Yunanistan haritasına baksın" diye yanıt verdi.

Bakan Akar, “Afganistan ile ilgili ABD’lilerle görüşüyoruz. Salı günü NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda konuştuk, ABD’liler ile heyetler arasında konuşuluyor. Bizim şartlara bağlı olarak Afganistan’da kalma niyetimiz var. Şartlarımız nedir? Siyasi, mali ve lojistik destek. Bunlar yapıldığı takdirde biz Hamid Karzai Uluslararası Havalimanı’nda kalabiliriz. Şartlarımızla ilgili cevabı bekliyoruz. Bununla birlikte Afgan halkı bizim kardeşimiz. Hedef Afganistan’da sulhu, sükûnu sağlamak. Bizim tarihi kardeşliğimiz var. Afgan halkı istediği müddetçe Afganistan’da kalabilmek, yardımcı olabilmek istiyoruz." dedi.