Küçük yaşlarda babasından kuran eğitimi alan ve hafız olan Berkant Çakıcı, Moskova’da tanıştığı Rus balerin Aleksandra Zolotova’yla yaşadığı ilk görüşte aşkı Hürriyet gazetesinden Banu Şen’e anlattı.
Hafız müzisyenle Rus balerinin film gibi aşk hikayesi https://t.co/RvbpWgBRmg pic.twitter.com/snQNQaj9E2
— Hürriyet Ege (@HurriyetEge) February 14, 2017
“Babam Şam’da din eğitimi almış bir hafızdı. Küçük yaşlarda babamdan kuran eğitim aldım. Sonra ise müzik tutkum ortaya çıktı” diyen Çakıcı, şöyle devam etti:
“Perküsyon ustası Hamdi Akatay’ın talebesiyim. Ondan daha büyük bir zirve yoktu benim için. Avucumdaki tüm nasırların sahibi o. Önceleri Ajda Pekkan, Sezen Aksu, İbrahim Tatlıses gibi tüm yıldızlara çaldım. Hamdi Akatay, 2003’te Anjelika Akbar Akatay Project’e beni de dahil etti. Benim yıllardır aradığım müzik buydu. O zaman karar verdim. O projeden sonra Azize Mustafa Zadeh’e eşlik ettim. Ondan sonra da master class’lara gitmeye başladım. Dünyanın 25-26 ülkesinde master class’lar verdim. Her gittiğim ülkede birileriyle tanıştım. Albümüm yok ama 6-7 albümün içinde ben varım. Kendimi bulduğum bu müziğin peşinden koşmaya başladım. Daha sonra Ali Peret ile tanıştım. Onun aracılığı ile Suren Asatryan ile ve Ali Peret’s Du.Du’ya dahil oldum. 16 Mart’ta Münih Filarmoni Orkestrası’na “Tek bir Allah için Müzik” projesinde eşlik edeceğim.”
Gittiği ülkelerde işiyle ilgili çok sayıda insanla tanıştığını söyleyen Çakıcı, “Eğitim için gittiğim Moskova’da hayatımın aşkını buldum” ifadelerini kullandı.
Çakıcı, ilk görüşte aşık olduğu Zolotova’nın hikayesini de şu sözlerle anlattı:
“Aleksandra da 2009’a kadar klasik dansla uğraşmış. Daha sonra tribal üstatlarıyla tanışınca benim müzikte yaptığım gibi o da aradığının bu dans olduğu fark etmiş. Moskova’ya ders için gittiğim okulun sanat direktörüydü. O da Küba’dan Meksika’ya dünyaca ünlü festivallere gidiyor, Rusya’da bu dansta ikinci kişi olarak gösteriliyordu. İlk görüşte birbirimize aşık olduk. 6 ay sonra Moskova’da evlendik. Aleksandra’nın babası ve ablası asker. Türkiye ile Rusya arasında uçak krizi yaşanınca onlar da çok üzüldü. Sabah kalktığımızda adeta dünya başımıza yıkıldı. O ilk üç ay hayatımızın en kötü günleriydi. Ancak orada çok Rus o algıyı yıkmak için çalıştı. Hatta bana bir kez ’bu senin için’ sarılıp sonra bir kez daha da ‘bu da barıştığımız için’ diye sarıldı arkadaşlar. Biz daha da birbirimize bağlandık. Hatta o dönem bazı arkadaşların eşlerinin bile birbiriyle kavga ettiğini, ayrıldığını duyduk. Ben de burada Rus algısını yıkmaya çalışıyorum. Onların avukatı değilim ama herkesin aklına Rus deyince başka şeyler geliyor.”
Zolotova’nın ailesinin kendisi için Moskova’daki evlerinde bir oda hazırladığını söyleyen Çakıcı, “İçinde hiçbir şey yok. Sadece namaz kılıp ibadet ediyorum. Bir gün Kuran okurken babası duymuş, sessizce, içeri geldi. Hayran olduğunu söyledi. Şimdi ne zaman dünyadan bunalsa, içine karanlık bassa benden Kuran okumamı rica ediyorlar. Ramazan’da da benim için iftar sofrası hazırlığı yapıyorlar” dedi.
“Bu yaz çok sevdiğimiz Foça’da evleneceğiz. Aleksandra ben olduğum için değil ama tam bir Türkiye hayranı. Şimdi Moskova – İzmir ve festival, konserler arası gidip geliyoruz ancak en çok istediği Foça’ya yerleşmek” diyen Çakıcı, şöyle devam etti:
“Aleksandra Rusya’da şu an Trible Fussion dansta ikinci isim. Kıyafetlerini de kendisi yapıyor. Moskova Filarmoni’yle Dekameron, P.İ. Çaykovsky’de Madrigal gösterilerinin yanı sıra Hırvatistan Tribal Festivali gibi Mısır, Meksika, Küba’da dünyanın birçok yerinde festivallere katıldı. Geçen sene Nisan’da düzenlenen Moskova Tribal Dance Yarışması’nda ilk defa bir Rus dansçı Türk folk dansıyla katıldı ve birinci oldu. Roman Folk dansını yaptı. Şimdi bunun eğitimini çok sayıda dansçı almak istiyor. İş ve aşk birlikte bir proje de doğurdu. AB Project ile Rusya’da çeşitli festivallerde yer aldık. Şimdi müzikal bir proje düşünüyoruz içinde semazenlerin de olduğu. Moskova’da ilk gösterimini yapmak istiyoruz. Aleksandra’nın en büyük isteği ise Foça’da bir dans ve ritm okulu açmak. Oturma izni aldıktan sonra bu hayali gerçekleştirmek istiyoruz. O bana Allah’ın bir hediyesi. O gidince kolum kanadım kırılıyor. O benim her şeyim.”