'IŞİD, Batı'yı nükleer silahlarla vuracak'

IŞİD militanları ile 10 gün geçiren Alman gazeteci Jürgen Todenhöfer, bu deneyimini bir kitapta topladı. ABD'nin Ortadoğu politikasını eleştiren bir isim olduğu için IŞİD'in bölgeye girişine izin verdiğini belirten Todenhöfer, örgütün Avrupa'da bir dizi nükleer saldırıya hazırlandığını iddia etti.

Almanya'da 1972-2000 yılları arasında milletvekilliği yapan hukukçu ve yayıncı Dr. Jürgen Todenhöfer, herkesin dehşetle ve merakla izlediği IŞİD'i, örgütün en önemli kalelerinden kabul edilen kentte, Musul'da inceledi. 10 gün Musul'da kalan Todenhöfer, IŞİD militanları ile birlikte geçirdiği zamanda edindiği bilgileri ve örgütün geleceğe yönelik saldırı planlarını 'Inside IS — Ten Days In The Islamic State' (IŞİD ile 10 gün) isimli kitabında topladı.

ABD'nin Ortadoğu politikasını eleştiren bir isim olduğu için IŞİD'in bölgeye girişine izin verdiğini belirten 75 yaşındaki Todenhöfer, örgütün Avrupa'da bir dizi nükleer saldırıya hazırlandığını iddia etti.

IŞİD yetkilileri ile aylar boyunca Skype üzerinden mülakatlar yaptıktan sonra bölgeye giden Todenhöfer, örgütün herhangi bir elektronik cihazın kullanımına izin vermediği için elinde kayıtların bulunmadığını ama söz konusu iddianın IŞİD militanları ile yaptığı yüz yüze görüşmelere dayandığını belirtti.  

'VAHŞET İNTERNETTE GÖRÜNENDEN DAHA DEHŞET VERİCİ'

10 günlük Musul izlenimlerini aktarırken IŞİD için "Modern çağın gördüğü en donanımlı terör ordusu" tanımlamasını kullanan Todenhöfer, bunun yanında örgütün profesyonel yapılanmasına da dikkat çekti.  IŞİD içerisinde yaşadığı deneyime internette sıkça rastlanan vahşi videoları izleyerek kendini hazırlamaya gayret ettiğini belirten Todenhöfer, gerçeğin daha da dehşet verici olduğunu ifade etti.

IŞİD Musul'u ele geçirince kentte yaşayan Şii, Hristiyan ve Yezidi'ler kaçmak zorunda kaldığını anımsatan gazetesi,  Avrupa dahil bir çok bölgeden gençlerin Musul'a geldiğinin altını çizdi.. Karibikli, modern giyimli bir gençle tanıştığını anlatan Alman gazeteci, söz konusu gencin ülkesinde hukuk fakültesinden mezun olduğunu ancak avukatlık yapmak yerine İslam için savaşma uğruna Musul'a geldiğini anlattı.. Aynı şekilde sarışın bir İsveçli'in de kendisine, "Burada hayatımın en mutlu günlerini yaşıyorum" dediğini aktaran Todenhöfer, IŞİD'in beyin yıkama konusunda da oldukça ileri düzeyde olduğunu vurguladı.

ABD'nin Ortadoğu politikasını eleştiren bir isim olduğu için IŞİD'in bölgeye girişine izin verdiğini belirten 75 yaşındaki Todenhöfer, örgütün Avrupa'da bir dizi nükleer saldırıya hazırlandığını iddia etti.

© Fotoğraf : facebook.com/JuergenTodenhoefer

'ANCAK ARAPLAR DURDURABİLİR'

Kitaptaki iddiaya göre, IŞİD, politikalarına karşı gelen Avrupa ülkelerini dize getirmek için terör saldırılarını bir adım öteye taşıyacak ve bu ülkelerde nükleer saldırılar düzenleyecek.  IŞİD'i "Bugüne kadar gördüğüm en vahşi tehlikeli düşman" olarak tanımlayan Todenhöfer, IŞİD'in durdurulmasının oldukça güç olduğunun ve örgütü durdurabilecek tek gücün Araplar olduğunu belitti.

'ABD'NİN İLAN ETTİĞİ ASKERİ BAŞARILAR DOĞRU DEĞİL'

Todenhöfer'e göre IŞİD'i askeri operasyonlarla çökertmek mümkün değil.  "Sadece politik çözüm söz konusu olabilir. Askeri yöntemlerle sorun çözülmez" diyen Todenhöfer, Amerikalıların ilan ettikleri askeri başarıların da geçerli olmadığını savundu. Amerikalıların Tikrit'in temizlendiğini açıklamalarının üzerinden bir kaç saat geçtikten sonra IŞİD'in daha büyük bir kent olan Ramadi'yi ele geçirdiğini vurgulayan Todenhöfer,  şu değerlendirmeleri yaptı: "Hatta, tüm Anbar eyaletini aldı. Libya'nın bir kısmında kontrolü ele geçirdi, muhtemelen Afganistan'da saldırılar düzenliyor. Kanser gibi yayılıyor. IŞİD, ancak Irak halkının yüzde 35'ini oluşturan Sünni grupların yeniden Irak'taki siyasal mekanizmalara tam ve eşit yurttaşlar olarak dahil edilmesiyle durdurulabilir. Milli mutabakat sağlanmadan çözüm bulunamaz."

IŞİD'İN DÜNÜ BUGÜNÜ

Petrol kaynaklarına yakınlığı nedeniyle dünyanın en zengin yasadışı silahlı grupları arasında gösterilen Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) 2004 yılında El-Kaide'ye olan bağlılığını ilan etmiş ve kısa süre sonra 'Irak El-Kaidesi' adını almıştı. Özellikle Suriye'deki çatışma ortamında oldukça güçlenen örgüt, başvurduğu vahşi yöntemler nedeniyle El-Kaide'nin bile tepkisini çekmiş,  Şubat 2014'te, El-Kaide IŞİD ile bütün bağlarını kestiğini duyurmuştu.