"Bu müthiş bir dehşet tablosu. Bilmediğimiz bir şey değil. Bir sürü emaresi vardı bunun ama bu kadar yüzümüze çarpan bir şekilde, bu kadar saygısızca bunun olabiliyor olması toplum olarak ne kadar çürümüş olduğumuzu gösteriyor."
'ÇÖZÜM DÜŞMAN DEĞİL RAKİP OLARAK GÖREBİLMEKTE'
Paker, gelinen noktada iktidarın kutuplaştırıcı politikasının büyük payı olduğu görüşünde, çözümün yolunu da demokratik standartların yükseltilmesinde görüyor.
"Tabii bunun tek çözüm yolu asgari demokratik standartların oturtulması ve bizden farklı olanları düşman diye değil de sadece siyasi bir rakip olarak görebilmemizdedir. Bizden farklı dine, mezhebe, siyasi görüşe, etnik ulusal kimliğe sahip olabilirler ama biz gene de ortak bir toplumun parçalarıyız, asgari saygımızı koruyoruz diyebilmeliyiz. Asgari bir güven duyabilmeliyiz. Bu güven yok şu gün Türkiye'de ve burada maalesef söylemek lazım tablonun bir numaralı sorumlusu AK Parti iktidarıdır."
BAYRAK YOKSA…
Erkan Hayla, Ankara'nın ilan ettiği yas kararına uyduklarını söyledikten sonra "Ama şahsi düşüncem farklı olabilir" dedi. "Bir miting yapılıyor. Burada amaç toplumsal barış değil mi? Şimdi toplumsal barışı burada pekiştirecek bir bayrak varsa o da Ay Yıldızlı bayrak değil mi? Türkiye'de bir barış olacaksa bayrağımız altında olmalı. Bizim bir resmi yönümüz var bir de şahsi, ben insanım ve vatandaşım, resmi olanını uyguladım mı uyguladım, ama benim şahsi görüşlerim de var."
Erkan Hayla, "Orada ölen insanları terörist olarak mı görüyorsunuz" sorusunu da yanıtladı. Ölenleri değil ama mitingi düzenleyenleri suçladı. "Bu topluluğu, bu insanları oraya götürenler, öleceklerini bile bile orada toplayanlar suçlu. Bir HDP'li kalkıp da hayatını kaybeden polise şehit demiyorsa ben de orada bir Türk bayrağı görmek isterdim dedim. Her halde hakkım var buna."
'FARKLI FARKLI TOPLUMLAR VAR TÜRKİYE'DE'
"Bu çok kaygı verici. Yani biz bir toplum değiliz. Bu toplumda farklı farklı toplumlar var iki de değil ikiden fazla toplumlar var ve birbirine güvenmeyen birbirinin ölüsüne bile saygı duymayan. Daha ne olsun?"
Doç. Murat Paker, tabloya "sosyal bir hastalık" teşhisi koydu ve ağır hasta bir toplum durumundayız diye konuştu. Farklı parçaların birbirine saygı duyacak bir zemin olması gerektiğini söyleyen Paker 1 Kasım'da yapılacak seçimi bir şans olarak görüyor.
