CHP'li Erdoğan Toprak'ın hazırladığı raporda, Türkiye ile Suudi Arabistan arasında kurulduğu açıklanan Üst Düzey İşbirliği Konsey, (ÜDİK) toplantısı için Riyad’a giden Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ziyaretinin, İsviçre’nin Cenevre kentinde Suriye müzakerelerinin başladığı ve Rusya ile ikinci uçak krizinin yaşandığı günlere denk geldiğine dikkat çekildi.
29 Aralık 2015’teki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ziyaretinden sonra, Suudi Arabistan liderliğinde İslam İttifakı’nın kurulduğunun açıklandığı hatırlatılan raporda, Türkiye'nin, bu ittifakın en hevesli en istekli üyesi olduğunu ilan ettiği kaydedildi.
Raporda, "Önce, askeri boyutu olmayacağı açıklanan İslam İttifakı’nın daha sonra gerektiğinde operasyonel, askeri bir güç oluşturma hedefinin de olduğu açıklandı" denildi.
'İSLAM BARIŞ GÜCÜ ÖNERİSİ ÖNEMLİ GELİŞME'
AK Parti Ardahan Milletvekili Orhan Atalay'ın ocak ayında Irak'ta yapılan İslam İşbirliği Teşkilatı Parlamentolar Birliği’nin (İSİPAB) 11. Dönem toplantısında 'İslam Barış Gücü ve İslam Paktı' kurulmasına ilişkin Sputnik'un duyurduğu önerisine de yer verilen raporda, “AKP’li vekil Atalay öneriyi İSİPAB Genel Kurulu’na sunması ve önerinin bir sonraki toplantıda ele alınmasının kararlaştırılması önemli bir gelişme” denildi.
AK Partili Atalay'ın önerisini hükümetin bilgisi dışında yaptığının düşünülemeyeceğinin vurgulandığı raporda, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi 57 ülkenin ordularından oluşacak barış gücü kurulması teklifinin de dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini ifade edildi.
'AKAR'IN ÜNİFORMALI FOTOĞRAFI BİR MESAJ'
Bütün bu gelişmelerin Türkiye-Suudi Arabistan-Katar ittifakının, bölgede askeri temel üzerinde ağırlık kazanmaya başladığını gösterdiği vurgulanan raporda şu tespitlere yer verildi:
“Özellikle Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’ın (Suudi Arabistan ziyaretinde) heyette yer alması ve Kral ile görüşmelere katılan Başbakan Başkanlığındaki Türkiye heyetiyle birlikte, Saray’a giderken, 'Çöl savaşı muharebe üniforması ve postallarıyla' fotoğraf karesinde yer alması, bir mesaj olarak değerlendirilmeli. Kralın kabulüyle ilgili fotoğraf karelerinde, Genelkurmay Başkanının savaş üniformalı, postallı rahat pozu, Suriye’ye yönelik bir kara müdahalesinin, TSK’nın bu operasyonda ön safta savaşacağının işareti olabilir mi?”
'KARA HAREKATI SORUSU CİDDİ BİÇİMDE GÜNDEMDE'
“PYD’nin Cenevre masasına çağrılmamasında, Suudi Arabistan ile ortak hareket eden Türkiye, Rusya’nın Suriye Ordusuna hava destekli operasyonlarıyla, Türkmen bölgelerinin Esad’ın kontrolüne geçmesine karşı bir kara harekatını, gerçekleştirir mi sorusu ciddi biçimde gündemde.”
‘RUSYA VE ABD İLE KARŞI KARŞIYA GELİNEBİLİR’
“Cenevre masasındaki müzakerelerde, PYD ve YPG’nin 'kendilerinin yer almadığı bir masadan çıkacak kararları tanımayacaklarını, ateşkes kararı alınsa da uymayacaklarını' ilan etmeleri, Türkiye sınırında Kürt kantonlarının birleştirilmesi yönündeki PYD-YPG planının da hayata geçirilmesi için harekata başlanacağı anlamında değerlendirilebilir. Bu durumda TSK’nın karadan Suriye’ye girmesi PYD-YPG güçleriyle çatışması olasılığının giderek yükseldiği gözlenirken, Rusya-ABD destekli Kürt güçleriyle TSK’nın çatışması durumunda, Rusya ile ve düşük olasılık da olsa ABD ile de karşı karşıya gelinebilir.”
‘ROJAVA ZİYARETİ TÜRKİYE'YE KARŞI BİR MESAJ’
“Türkiye’nin, Cenevre’ye davet edilmelerini engellediği PYD’nin ve ABD tarafından oluşturulan YPG ağırlıklı Suriye Demokratik Güçleri (SDG) yöneticilerinin, aynı gün Başkan Barack Obama’nın IŞİD’le Savaş Koalisyonu Temsilcisi Brett McGurk başkanlığında, ABD, Fransız, İngiliz diplomat ve askeri yetkililerin yer aldığı heyet tarafından, Rojava’da ziyaret edilmeleri ve iki gün boyunca müzakerelerde bulunulması, Türkiye’ye karşı da bir mesajdır!”
‘DİPLOMATİK, SİYASİ, ASKERİ BİR GOL’
“Obama’nın özel temsilcisi başkanlığındaki ABD-Fransa-İngiltere heyetinin, Rojava’daki bu iki günlük PYD-SDG toplantıları, 'Cenevre’de olmasanız da masadaki en önemli muhataplarsınız, siz Cenevre’ye gelemediniz, biz sizinle görüşmeye Rojava’ya geldik. Yanınızdayız, Suriye’de çözümün önemli bir parçası ve tarafısınız' mesajıdır. Bu ziyaret ve temaslar, aynı zamanda, ABD ve diğer batılı müttefiklerinin, Türkiye’ye AKP hükümetine attığı 'diplomatik, siyasi, askeri bir gol' olarak görülmelidir.”
'ABD'NİN YANITI OLARAK GÖRÜLEBİLİR'
“Bu açıdan bakıldığında, Başbakanın ve AKP hükümetinin, Genelkurmay Başkanı’nı, savaş üniformasıyla Suudi Arabistan ziyaretine götürerek, vermek istediği 'Kürtler, sınırlarımızda koridor oluşturup, kantonları birleştirmeye kalkarsa, Kuzey Suriye’ye karadan gireriz' mesajına, ABD yönetiminin 'Bunu yaparsanız, karşınızda sadece PYD ve SDG’yi değil, onların yanında bizi de bulursunuz' yanıtı olarak görülebilir.”
