Sovyet Enformasyon Bürosu'nun kuruluşunun 75. yıldönümüne denk gelen foruma dünyanın önde gelen basın şirketlerinin yöneticileri, gazeteciler ve medya uzmanları katıldı.
KİSELEV: 'POST-ANA AKIM MEDYA'YA YÖNELİK TALEP ARTIYOR
Forumda konuşan Rossiya Segondya genel müdürü Dmitriy Kiselev, dünyanın çok kutuplu bir düzene doğru gitmesi gerçeği nedeniyle alternatif bilgi kaynaklarına olan talebin arttığını söyledi.
"ABD, ana akım medyayı, Irak müdahalesi, Afganistan'a asker yerleştirilmesi ve Ukrayna'da Kiev güçlerinin desteklenmesi gibi dış politika kararlarını desteklemek için kullandı. Bu, insanların pek hoşuna gitmiyor. Bu nedenle de 'post-ana akım medya' (post-mainstream journalism) olarak tanımladığımız alternatif bilgiye yönelik bir talep var" diyen Kiselev'e göre, 'Rusya, Çin, İran ve 'gizlice olsa da Japonya'nın bile dünyanın nasıl şekillenmesi gerektiğine dair farklı bir görüşü var.'
Kiselev, "İnsanlar, kendi çıkarlarını savunan bir ülkenin liderliğinde olan tek kutuplu bir dünya istemiyor. İnsanların istediği, her halkın kendi gelişim seviyesine ve geleneklerine sahip olacağı çok kültürlü, çok renkli, çok kutuplu olarak tasarlanmış bir dünya. Bu da 'post-ana akım medyaya' işaret ediyor" vurgusunu da yaptı.
SANA GENEL MÜDÜRÜ: ANA AKIM MEDYA, SURİYE'DE VAR OLMAYAN SORUNLAR İCAT ETTİ
Suriye'nin resmi haber ajansı SANA'nın genel müdürü Ahmed Dawa ise ana akım medyanın ülkesindeki gelişmeleri haberleştirirken gerçekleri bilerek çarpıttığı eleştirisini yöneltti.
Dawa, şunları söyledi: "Al Jazeera ya da Al Arabiya gibi kanallar bir anda ülkemde gerçekte var olmayan sorunlar icat etmeye başladılar. Haberlerden çoğu doğru değildi. (Çatışmaların başlaması ardından) birden bire başka ülkelerden birçok gazeteci Suriye'ye geldi ve hiçbir zaman gerçekleşmemiş olan olaylarla ilgili bilgi yaymaya başladılar. (…) Bu, Suriye halkına yönelik bir bilgi savaşıydı."